Hala en sevdiğim Nbc filmi. Yalnızlık betimlemesini en iyi yapan işlerden, fonda guguk kuşu ve dalga sesleri ile en iyi müziği seçmiş Bilge. Ben alıştım gerçi bu filmdeki türden bir yalnızlığa, aynı o fotoğrafçı gibi, canım sıkılınca denizi seyretmeye gittiğim sıradan bir hayatım var, ondan çekiyor olsa gerek ilgimi.
İlk 60dk civarı sıkılsamda sonlara doğru o sıkıcı olduğunu düşündüğüm sahnelerin anlam kazandığını görmek her şeyi sildi attı ve yerini güzel bir film izlediğini hissetme duygusuna bıraktı.
Evet insanı düşünmeye iten ve uzaklık kavramanın değişken olduğunu bize sorgulatan bir film olmuş..Onun dışında film görsel olarak sizi doyuruyor ama kurgu ve oyunculuklar için aynısını söylemek biraz zor Muzaffer Özdemir in oyunculuğu dışında bir oyunculuk yoktu filmde ve kurgu çok basit olmuş Nuri Bilgenin kurguyu en basit kullandığı filmdir hiç bir zaman bir Kış Uykusu veya Bir Zamanlar Anadoluda olamaz..
filmde, yönetmenin anlatmak istediğini çok iyi bir dil ve görsellikle ifade etmesini bir kenara koyarsak -ki detaylarda gerçekten de harika göndermerler var ve sahnelerin yalınlığı içindeki doluluk tartışılamaz- 'yalnızlık' 'yabancılaşma' hatta 'yozlaşma' temalarının şehir ve taşra üzerinden bu kadar yüzelsel tartışılması ödüle giden en kısa yol gibi geliyor bana. Şu şehirde hepimiz çok yalnız ve yozlaşmış durumdayız ama taşralı hala insancıl duygularını koruyor yaklaşımı ile çekilen filmlerin ödül almasıyla oscarda özürlülerin hayatının anlatıldığı filmlerin ödül alması arasında fark yok benim için. Tabi film 2002 yapımı. ve yönetmenin her çektiği filmin bir öncekinden daha iyi olması detayını düşünürsek benim bu filmi bugün izleyerek eleştirmem benim ayıbım oluyor.
Filmi pek beğendğimi söyleyemeyeceğim. Nuri Bilge Ceylan'ın klasik tarzında bir film. Sıradan bir olayı konu alıyor film , Bir Zamanlar Anadolu'da filminde Yılmaz Erdoğan'ın da oyunculuğunun katkısıyla beğenmiştim sanıyorum, zira sonraki filmlerini pek beğenmedim. Kötü değil fakat sıkıcı. Bu filmde de oyunculukları o kadarda başarılı bulmadım.
kasaba ve mayıs sıkıntısı filmlerindeki ana karakterleri 3. filminde de kullanıyor nuri bilge ceylan. bu sefer mekan ilk iki filmdeki gibi taşra değil kent. taşradan kopup gelen bir akrabasına iş bulması için bir süre yardım edip evini açıyor mustafa. tabi ev içi anlaşmazlıklar, kırda yaşayan gencin kent'teki uyumsuzluğu-yalnızlığı ve ümitsiz çabaları, kentin bazı bunalım noktaları ve mustafa'nın yabancılaşması güzel işlenmiş. her zamanki gibi durağan bir senaryo tabiki. bazıları için sıkılmadan izlemekte zorlanılacak, bazıları için ise gayet güzel bir film..aldığı ödülleri hak ediyor.
Ben alıştım gerçi bu filmdeki türden bir yalnızlığa, aynı o fotoğrafçı gibi, canım sıkılınca denizi seyretmeye gittiğim sıradan bir hayatım var, ondan çekiyor olsa gerek ilgimi.