Farklı,Etkileyici sanatsal bir film.Isveç'in o güzel manzara ve Güzelliklerden sonra çılgın bahar şenlikleri ve Mayış kraliçesi herşeyi aydınlattı.Filmin en güzel özelliği ağır ağır işleyip etkilemesi ve gerilimi.6.8
Tüm bir Cumartesi akşamı esasında neredeyse pek bir şey bilmediğim bir kültürü çözümlemeye çalışmakla geçti. Doğa ile bu kadar iç içe olmaları mıydı gözümü korkutan yoksa biraradalığın o ser veren sır vermeyen kapalılığı mı bilemedim. İster istemez ben bu durumda olsam ne yapardım diye düşünüyorum ve bir Mayıs Kraliçesi elbette yalnız bırakılmak ve aldatılmak istemezdir diyorum kendi kendime. Son olarak sadece şunu belirtmek istiyorum ki, bizim sıradanmışçasına yapageldiğimiz “a priori” her bir ritüel bir inşadır ve kültüreldir tıpkı bu filmdeki insanların yaptığı gibi. O yüzden korkunç olan doğayı taklit ettiğini iddia eden insan mı, yoksa onu yok sayamayacak olmamız mı.. tüm Pazar şafağını da şimdi buna ayıracağım..
Film adeta bir görsel şölen, uçuş uçuş metaforlar ilmek ilmek işlenirken bir yandan da güllük güneşlik bir şekilde hayran hayran izletirken gerilimi de insanı bir o kadar rahatsız ediyor. Bittikten sonra neler oldu öyle diye insanın kafasının içinde bir şeyler dönüp duruyor. İzledikten sonra oturup saatlerce tartışmalık bir film olabilir ama herkesin sevebileceği türde veya konuda bir olduğunu düşünmüyorum.
isveç paganizminin görsel şölenini, midsommar etkinliğini harika yansıtan bir film. (bizim baba tarafı da isveç merkezden, ordan biliyorum. tam aynısı olmuş.) epeydir beklettiğim bir güzellikmiş. yönetmeniyle, görüntü yönetmeniyle, başrolüyle, komün insanların basit birer dişli olup bütüne olan katkılarıyla çok beğendiğim bir film oldu.
filmde epey fazla kullanılan uyuşturucu/uyarıcı etkisindeki sahneler kendi adıma acayip rahatsız ediciydi. küçülüp büyüyen gözleri vs gördükçe tuhaf hissettim kendimi. kardeşim şu içine at maması karıştırılan çayı nasıl içtiniz öyle ya?
komün yaşantının detaylarına gerçekten aboov filan şeklinde tepkiler verdim. beraberce ağlamalar, beraberce orgazm olmalar, en sonda da komple kendini kaybedip delirmeler.. inanılmaz gerçekçi ve bir o kadar da korkutucu.
harga köyüne ilk geldiklerinde kumaşlara işlenmiş bir ritüeli gösteriyor kamera. yine aklıma lars von trier'in makasla klitorisini kırpan ablaya yer verdiği filmi geldi. allah belanı versin lars von trier.
ayrıca christian isimli oğlanın pek güzel rol yapamadığını düşünüyorum. aynı bizim murat boz'a benziyor. keko tabaka kızlarının hayran olduğu erkek modeli
Erkeklerle ilgili bakış açısı ve en sonundaki ayı postu imgesi beni benden aldı :) Kesinlikle üstüne saatlerce sohbet edilebilecek, enteresan film. Doğayla bütünleşmeye dair metaforlar keyifli. "Doğa uyum içinde kalmayı içgüdüsel bir şekilde biliyor. Her şey mekanik bir şekilde kendi rolünü yerine getiriyor."
Harika manzaralarda ,mis gibi tertemiz havada ,muazzam kadrajla, şahane renk paletleri kullanılarak çekilmiş renkli ilginç bir film..Nordik ülkelerinin böyle dehşet Pagan ritüelini yani doğaya olan ibadetlerini duymuştum,okumuştum da böyle mi olurmuş vayyy vayyh bilmezdim . Gerilmem rahatsız olmamdan kaynaklı . Ari Aster sağolasın ziyadesiyle etkilendim .
filmde epey fazla kullanılan uyuşturucu/uyarıcı etkisindeki sahneler kendi adıma acayip rahatsız ediciydi. küçülüp büyüyen gözleri vs gördükçe tuhaf hissettim kendimi. kardeşim şu içine at maması karıştırılan çayı nasıl içtiniz öyle ya?
komün yaşantının detaylarına gerçekten aboov filan şeklinde tepkiler verdim. beraberce ağlamalar, beraberce orgazm olmalar, en sonda da komple kendini kaybedip delirmeler.. inanılmaz gerçekçi ve bir o kadar da korkutucu.
harga köyüne ilk geldiklerinde kumaşlara işlenmiş bir ritüeli gösteriyor kamera. yine aklıma lars von trier'in makasla klitorisini kırpan ablaya yer verdiği filmi geldi. allah belanı versin lars von trier.
ayrıca christian isimli oğlanın pek güzel rol yapamadığını düşünüyorum. aynı bizim murat boz'a benziyor. keko tabaka kızlarının hayran olduğu erkek modeli