Inferno (2016)

Inferno (2016)

Rating 7.1 / 10
Your Rating
Director(s)
Language
English
Country
USA
Runtime
121 minutes
137
7
459
102
Synopsis Trailer Who liked it?
serkan2335 profile photo
serkan2335
Sıkılmadan izlenebilecek çlgın bir koşuşturma.Tom ve Feli güzel bir seçim bu film için.Kurgusu güzel akıcı.7.3
error_outline
oxshn profile photo
oxshn
Harbi sanat eseri. İzleyiniz düşünmeden.
error_outline
Ecemkayaa profile photo
Ecemkayaa
sonuna doğru bayıyor fakat etkileyiciydi
error_outline
nomorecookie profile photo
nomorecookie
Her kitaptan uyarlama filmde olduğu gibi burada da eksiksikler farkediliyor ama yine de hikaye güzel işlenmiş. Gayet sürükleyici.
Sanat severler kitaba kesin baksın.
error_outline
kaptankaptanim profile photo
kaptankaptanim
İlk filmle başlayan sanat serüveni - ikinci filmde bilim / din çatışması ve son filmiyle de kişinin yaşadığı cehennemin bu dünyada oluşu üzerine felsefik bir jübile olmuş. Açıkçası biraz kısa geldi Dante'ye dair çok daha fazla şey beklerdim. Ancak bu Dan Brown'un kurgusal hatasıdır. Dante'nin Cehennemi ile birlikte İlahi Komedya'nın Araf ve Cennet adlı diğer kitaplarını da işlemiş olsaydı daha uzun bir macera yaşayabilirdik. Dünya Sağlık Örgütü gibi bir örgütün hayat kurtarması beklenir ancak sembolü bile asaya dolanmış bir yılandır. Gene kabul ettiğimiz bize sunulan dünyanın gerçekliği içinde şaşırdığımız bir durum değil mi? Filmde sanata dair çok şey bulamıyorsunuz felsefe ve psikloji ağır basıyor. Fiziksel çöküntüler psikolojik bozuklukları getiriyor. Aynı şekilde psikoloji de fizyolojiyi. Bizim gördüğümüz yani görünen ile gösterilmek istenen şey arasında defalarca kez gidip geliyorsunuz. Cehennem teması üzerinden "Cehennem başkalarıdır" , " Cehennem ölümü de içeren cennettir" , "Herkes kendi cehennemini yaşar." , "Bu dünyadaki cehennem." gibi aforizmaları deneyimliyorsunuz ve size yakın gelenler tebessüm uyandırıyor. Botticelli'nin eseri üzerinden cehennemin katları, kapıları, bölümleri belki Cehennemden Cennete kaçmaya çalışırken yaşanan Arafa düşme anı görebilirdik ancak Cehennem, Arafı da Cenneti de barındırıyor zaten. Kiminin cenneti dünyayı cehenneme döndürmek. Kimine göre de cehennem sonsuz huzur sonsuz mutluluk, dertsizlik, sorunsuzluk. Ama acı çekmenin getirdiği cehennem ve cennet inancına tanık olmak etkileyici.. İstanbul için filmin içinde görünen eleştiriler çok doğru. Keşke sanatımızı kültürümüzü tarihimizi korumayı bilseydik de modernize edilmiş bir Ayasofya görmeseydik.. İç burkuyor ama bizim cehennemimiz de bu. Bütün dünya tarafından birbirini ve kendini yok eden barbarlar olarak görülmek. Pandemi süreci tabi bazı şeyleri akla getiriyor. Örneğin bundan beş sene önce bir bilgisayar şirketine covid-19 simulasyonu yaptırılmış. Filmde karşımıza ilk sahnede çıkan maskeli insanlar ürküttü beni. Filmde geçen virüsü dünyaya salma politikası ile ilgili sanki dünyanın kurtulması için milyonların ölmesini göze almanın mantıklı olduğunu dayatan bir propaganda gibi.. Bu süreçte izlemek başka kapılar açtı. Ömrün ortasında yaşarken ölümü, ölürken yaşamayı fark etmek yeniden anlamlandırmak. "Rebirth" Yeniden doğuyoruz, büyüyoruz, öğreniyoruz Sanki şey gibi şey.. Yaşamı ıskalayıp ölüme gitmek. Ölümü görmezden gelip yaşamayı yürekten istemek. Dante gibi ortasındayız ömrün. Yani öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin. Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için. Öyle değerlerimiz var ki keşke bakmayı bilebilsek.
error_outline
dominiko profile photo
dominiko
Dünya nüfusunun %50sini öldürmek isteyen adam, bunu başlatması için birine bu görevi veriyor. Sevgilisine..! :(
Şifreli, bulmacalı bir koşuşturma sonunda sevgilisi vebayı bulacak ve dünyaya yayacak. İnsanlığı kurtarmak için insanları öldürmeyi düşünen sosyopat yeşilaycıların neden bu kadar aptal ve şovmen olduğunu anlayamıyorum. Gebersin kevaşeler.

Ayrıca İstanbul'un İstanbul olduğunu Türk Bayrağı'nı görünce anladım. Bunu hep yapıyorlar. Zoraki bir müslümanlık kisvesi. Reklama bak sen!


Bunları bur köşeye itersem diğer filmlerle kıyaslanamaz, vasat, "izlense de olur izlenmese de olur" bir film.
error_outline
rusyena profile photo
rusyena
Film boyunca "bu çok saçma" diyerek ilerlerken neyse ki sona yaklaşınca o saçmalıkların sebeplerini ve filmdeki misyonlarını öğreniyoruz, dolayısıyla film de belli bir yere oturabiliyor. Kitabı okuyanlar öngörüleriyle ve bilgileriyle izledikleri için muhtemelen benim gibi hissetmemişlerdir... Finale ülkemizi konu etmişler, bunu sevmem gerekirdi belki... ama Türk ve Türkiye kavramlarının geçtiği yerlerde görüntüler fas, iran gibi ülkelerin karakteristiklerine evrilmişti, gerçekten kopuk buldum.
error_outline
PaRaNoYa7 profile photo
PaRaNoYa7
Finale kadar gayet sürükleyiciydi ama finali bu seriye yakıştıramadım. Gizem unsurunu da kısıtlı tutunca ortalama bir filmden fazlası çıkmamış ortaya.
error_outline
Sefa profile photo
Sefa
İlk iki filmdeki o çok ama çok ince detaylardan olayları çözmeye çalışılarak sağlanan gizem duygusu bu filmde bayağı aşağılardaydı. Bu yüzden ilk iki film kadar beğendiğimi söylemem ama İstanbul sahnesiyle gönlümüde feth etmedi değil.
error_outline
alicancam profile photo
alicancam
İlk film tadında ama gizem biraz daha kısa. bu tip filmlere aşina olanlar ilgi duyanlar ilk 10dk içinde çoğu şeyi çözebilir.
error_outline
mtufan profile photo
mtufan
spoiler sayılabilir--------> ben foster. yine bir filmin kısa süreli yıldızı. özen de gösterilmemiş sahnelerine. daha çok konuşma yaptığı gösterilmeliydi. bir replik bile yeterli olurdu. "şu şu ülkelerde konuşma yaptı, gizli takipçileri var" gibi. karakteri istenen mesajı verebiliyor fakat bence eksik bırakılmış. düşünceleri benzer olmayan insanlar karakteri dışlayabilir bu nedenle uzatılmalıydı. böyle beklenen etkiyi yaratamamış. robert i biliyoruz. sienna çabuk farkedilir bir karakteri vardı. acil doktoru olarak robert ın hatırlayamadıklarını bilmesi şüpheyi arttırdı. karakteri ve felicity nin oyunculuğunu beğenmedim.
sırlarla dolu bir film havasından çıkıp bir maceraya dönmüş yapım. dış dünyayı direkt olarak etkileyecek olması hoşuma gitmedi. önceki filmlerde bu direk etki yoktu. hikaye güzel oturuyor ama bertnart zobrist in yaptıkları anlamsızdı. neden istanbul u gözden çıkarılabilir olarak gördüğü sağlam bir tartışma konusu olmakla birlikte, yaptıkları da mantıklı değildi. zaten dünyanın %95 i ölecek ise neden istanbul. kendini bile bu uğurda gözden çıkarabiliyor ise biyolojik silahı ürettiği gibi salıvermeliydi. farklı bir ülkeye götürüyor bir de plan yapıyor. neymiş torba patlayacakmış. günü de belliymiş. bertnard ölünce engellenme ihtimaline karşın sienna bir gün önce istanbula geliyor ki torbayı yırtsın. neden plan var filmde anlamadım. o poşet neydi yaaa. tükenmez kalemin içini çıkarıp ağızda kağıt geveleyip atsan yırtılır o. oraya görünmeden kim koydu takılmadım da, kimse nasıl görmedi o poşeti. mantıken taaa bilmem nereden sienna yırtmak için geliyor ise bir kaç gün önceden konmuş olmalıydı, en erken. film fazlasıyla mantık hatasına sahip. üstelik benim gibi sıradan izleyici bile bunları farkedebiliyor. açıkçası eski filmleri beğenmem yanında hayran da kalmıştım. bunu ise beğendim. bir şeyleri ortaya çıkarmak yerine insanlığın yok oluşunu anlatmayı seçmişler. robert ı da zoraki dahil etme çabaları yüzünden böyle bir yapım olmuş. 4. filmde hacker i mi engelleyecek robert. saçma. günümüz karmaşasına robert i dahil etmek bir hata. diğer hata ise, sadece bilen biri değildi o, çözen de biriydi. bu filmde sadece biliyor. serinin en kötü filmiydi benim için. ama verdiği mesaj en anlaşılır, zamanımıza uygun ve gerçekçi olanı. bir çok hollwood filmi gibi insan üremesinin plansız ve abartılı oluşu yüzünden geleceğimizin karanlık ve kötü oluşunu anlatmaya çalışıyor. bence gerekli bir yapım. izlenmeli.
error_outline
ringhiogennaro profile photo
ringhiogennaro
Film resmen "kitapla filmin aynı olmayacağını öğrenin artık" diyor. Kitabı okuyanlar çok haklı olarak okurken hayal ettikleri mekanların filmde nasıl hayat bulduğunu görmek istiyor ben dahil olmak üzere. Hatta filmin ana konusundan sapıyoruz ve kitapla filmin ne kadar örtüştüğüne odaklanıp filmi kaçırıyoruz. Ben şöyle bir deney yaptım; melekler ve şeytanları okuduktan 1 yıl sonra filmini izledim. Kitabı çok beğenmiştim ama filmi de çok beğendim. Cehennem filmini ise kitabı bitirdikten hemen bir gün sonra izledim ve kitabı beğenirken filmi beğenmedim. Bence uzun bir ara vermek gerek çünkü detayları unutunca filmin ana teması kopmuyor. Yine de kitapta okudum senaryonun filmde değiştirilmiş olması, ihanet gibi geliyor. Neden bu kadar değişikliğe gidildiğini pek anlamıyorum açıkçası.
error_outline
Hamkon profile photo
Hamkon
Aylardır ertelediğime pişman olduğum bir film. Film direk heyecanla başlayıp içine alıyor. Gayet başarılı bir fim.
error_outline
pinkbutterfly profile photo
pinkbutterfly
dan brown un hemen hemen bütün kitaplarını beğenerek okurum.. genelde de önce kitabını okuyup, sonra filmini izlerdim.. ama cehennem kitabını almama rağmen okuma fırsatım olmadı evde öyle duruyor en yakın zamanda da okuyacağım kitabı.. onun için kitabının nasıl olduğunu bilmediğim için filmi ile kıyaslayamayacağım.. da vincinin şifresinin kitabı çok güzeldi filmide bir o kadar güzeldi.. melekler ve şeytanların kitabı çok güzeldi filmide bir o kadar güzeldi.. eminim ki cehenneminde kitabı güzeldir ve filmide muhteşemdi.. bu filmi diğer serideki filmlerle kıyaslamak aptallıktır,, onların konuları farklıydı bunun konusu işleyişi farklı yani kitaptaki konu ne ise filmdeki konu işleyişte o dur.. filmi beğenmeyenleride anlamıyorum, kitaptan çok farkı olacağını da düşünmüyorum.. filmi beğenmeyen gitsin recep ivedik izlesin.. tom hanks robert london rolüne çok yakışıyor adeta onunla bütünleşmiş bir rol başka birinin olmasını düşünmek bile istemiyorum ve çok başarılı.. son olarak tekrar belirteyim muh te şem bir film.. puanım : 8.0
error_outline
starch profile photo
starch
Filmin ilk yarısı, koşturur gibi hızla geçti. Aksiyon sahnesi denemez, sadece gereksiz yere hızlıydı, Floransa görüntülerini sindiremedik. Belki süresi 3 saat olsaydı, daha normal hızda izleyebilirdik. Kitabını okumadan izleyenlerin çok hoşlanacağını sanmıyorum. Brown, Howard ve Hanks üçlüsünü seviyorum...
error_outline