I, Daniel Blake (2016)

Loach'ın filmleri dünyadaki edilenlerin mücadeleleri üzerine. Ama hiç bir zaman slogan sineması yapmamış. Vatandaşın dili, milletin duygusuna tercüman olmuş yönetmen. Yine bu filmi de düşündürücü. Rakamlar, medya, saptırılan gerçekler. Sözde herkes refah içinde. Altta olanın canı çıkıyor, ya da çıkartılıyor. İzlenmeyi hakeden bir yapım.

Bir bürokrasi filmi... tam olarak sıkıcı diyebilir miyim bilmiyorum sıkılabilirsiniz. Devlet, her yerde devlet... Prosedür, prosedür...

İngiltere’deki sağlık sistemini yaşlı bir adam üzerinden gözler önüne sererken, bizlere demokratik-toplumcu ülke olarak yutturulan bu ülkenin gerçekte ne kadar anlayışsız, bürokratik anlamda ne denli hantal ve beceriksiz olduğunu anlatıyor. Hüzünlü sahneler var. İnsanlığını kaybetmiş kapitalist bir sistemde ayakta kalmaya çalışan insanların dramları var. İzlemekte de çok yarar var!

Lütfen, sürekli yaşadığı ülkeyi kötüleyen, diğer ülkeleri övenlerden olmayın.. Adaletsizlik kavramı dünya genelinde sorun olan bi durum.. bunun ülkeyle ilgisi yok! insanlıkla ilgisi var.

Hele ki gündem de ortadayken... Daha da sinirim bozuldu. Hiçbir ülkede rüya gibi bir hayat yok diyor işte. Gerçek hayatın taa kendisi olduğundan her şey ortada ismimiz, ailemiz olabilir. Ama sayılardan ya da rakamlardan ibaretiz.

ken loach ateş etmiş. tüfek gibi film.

Dünyanın en büyük beş ekonomisinden biri olan İngiltere'de açlar ve evsizler var. Evet, filmin anlattığı dehşet verici konu bu! Başka lafa gerek var mı?

Çok çarpıcıydı. Devleti tarafından insandan sayılmayan, sadece sayılardan ve listelerden ibaret olan insanların dramı... Boğazım düğüm düğüm çıktım filmden. Şiddetle tavsiye ederim.