insanoğlu, göğün en yükseklerine ulaşma, Tanrı'yı görme, Cennete varma arzusu ile birleşerek, 'babil kulesi, olarak adlandırılan. göğe doğru yükselen bir yapı inşa etmeye başlarlar. Bu kibirlerinden dolayı öfkelenen Tanrı, bu insanları cezalandırmak için, aynı dili konuşabilme özelliklerini yok eder ve her birine ayrı bir lisan verir. Artık birbirleriyle iletişim sağlayamayan insanlar kule yapımını bırakmak zorunda kalırlar. Anlaşamamazlık zamanla sevgisizlik ve huzursuzluğu da bereberinde getirince dünyanın dört bir tarafına dağılırlar.
los angeles'da bir gece. ışıklı los angeles'a gitmeden orayı yaşıyorsunuz. bir gecede geçen film sizi öyle bir içine alıyor ki iki adamla bu macerayı yaşıyorsunuz. şık görüntüler, temiz çekimler, doyumsuz sinema dili...
bu filmi tanımlayabilmek, konumlandırabilmek için ne yapmalı bilmiyorum. çok başka bir havası var. buğulu bir gerilim. insanın içine yavaş yavaş sinen bir korku buhranı. bir gizem deşicisi
msimsek bunu beğendi.
çok çok iyi bir film. bilimsel nedeni daha tam olarak anlaşılamasa da insan öldüğünde otomatikman 21 gram eksiliyormuş. bu 21 gramın insanın ruhu olduğu söylenir...
FairyTalee bunu beğendi.
1980 yılında çekildiğini düşünürsek günümüz mafya filmlerinin an kaynaklarından biri olarak kabul edilebilir. kimi sahneleri hala kullanılır
sürprizleriyle sizi içine alabilecek bir film. ve elbette giamatti ile carrey'nin ustalıklı performansları
konusu itibariyle bile izlenesi film. her gün aynı günü yaşamaya mahkum edilmiş bir muhabir... çık işin içinden, hadi!