Öncelikle muazzam bir savaş filmi ki içindeki aşkı dramı oyunculuklarıyla çok başarılı buldum filmi. Yıllar önce de izleyip çok beğenmiştim ve bugün de aynı tadı aldım. İzlediğim en iyi savaş filmlerindendir. Çoğu kişi film efektler falan iyi ama atom bombasına bahane olsun diye çekilmiş falan diyip 1-2 veriyor bu gerçekten üzücü ki filmi izleyince zaten atom bombasıyla alakası yok Doolittle Saldırısı'nı anlatıyor film Amerika'nın savaşa girişini. Ayrıca propaganda deniyor fakat biz Amerika'yı dünya malı olarak görüyoruz sanırım kendi tarihimizi överken çok güzel diyip onlar kendilerine yapınca aşağılıyoruz. En azından o dönem için çok güçlü iki imparatorluğa kafa tutmuş ki sonunda savaşı kurtarmış bir ülkenin de kendini biraz yüceltmeye hakkı var diye düşünüyorum. Yani ben buna çok takılan bir insan değilim zaten isteyen istediğini övüp yerebilir önemli olan sizin görüşünüzdür. Çok uzadı özetle film herşeyiyle mükemmeldi bana göre 3 saatlik süresi korkutsa da bana 80 dklık bir çok filmden daha kısa gibi geldi. Bir 3 saat daha olsa yine izlerdim. Hele ki filmin ortalarında başlayan ve aralıksız 40 dk devam eden savaş soluksuz geçiyor diyebilirim.

Numenor Atom bombasıyla alakası var demek için filmin içinde atılmış bir bomba görmeye gerek yok. Pearl Harbor Japonya'nın savaş sırasında vurduğu askeri bir üstür. Bunu iyice belirtmek istiyorum "askeri". Atom bombasının öldürdüğü insan sayısı ise 150 bin. Aileler, kadınlar, çocuklar... Buna ek olarak o an ve yıllarca süren sakatlıklar var. Amerika çok tepki gördü bu yüzden. Ve savunma olarak sürekli Pearl Harbor saldırısını öne sürdü. Hani eğer bu yaşananların içinde onların açısından övünülecek bir durum var ise, ben ve benim gibi düşünen insanlar için söylüyorum, aşağılama kelimesi yerine kınama kelimesini kullanmak daha doğru olur. Burada ahkam kesip tarih dersi vermek istemiyorum, elinizin altında internet var, dileyen bu bilgilere kolaylıkla ulaşabilir. Filme gelecek olursak savaş sahnelerini salt bir çekimle göstermemişler, içine o aşkı da boşuna koymamışlar. Dram görünce yelkenleri hemen suya indirmek insanların DNA'sında var. Bir konu ne kadar dramatikleştirilirse, bu film de o kadar işte. Bu yüzden şu filmi izleyip propaganda değildir diyebiliyoruz. Bunu yapmakta gerçekten çok başarılılar, takdiri hak etiklerini söyleyebilirim. Ayrıca lütfen ve lütfen şu filmdeki savaş ile bir Kurtuluş Savaşı'nı ya da bir Çanakkale Zaferi'ni karşılaştırmayın. Nerede ülkesini işgalden kurtarmaya çalışan bir memleketin zafer hikayesi, nerede her gördüğü savaşa sırf gövde gösteri yapmak için müdahale edip bunu kendine görev edinen bir ülkenin yaptığı katliamlar. Bence birazcık bu durumlara takılmak ve duyarlı olmak lazım diye düşünüyorum. Saygılar.

Ricky.McFloyd Yo filme propaganda değildir demedim zaten haklı ya da haksız bir tarafı öne çıkarmaktır propaganda kelime anlamı olarak. Atom bombasıyla Pearl Harbor'ın pek tabi alakası var fakat ben filmin alakası yok diye söyledim yani işte vurdunuz alın size de atom bombası dermişcesine çekilmiş bir film gibi gösteriliyor yorumlarda. Çanakkale ve ya Kurtuluş savaşını istesem de bir tutamam zaten tutmam da kasdettiğim biraz daha objektif bakabilmekti. Ayrıca 150 bin kişi ve ya askeri üs olabilir savaşta olmayan bir ülkeye yapılmış bir saldırı etik değildir o da ayrı bir konu. Yine de genel olarak atom bombasına dönücek olursak hiç bir şekilde tabikide bunu haklı çıkarmaz her zaman da dünya savaşları tarihinin en kara anlarından biri olarak kalıcaktır tabi ileride daha büyükleri olmadıkça. Söylediklerinize saygım sonsuz ve teşekkür ederim fakat ben de bir sinema sever olarak izlediği filmlerin mecburi olarak hatta kaçmaya çalışıp farklı arayışlara çok girmeme rağmen %70inden fazlasının Amerikan filmi olan birisi olarak her eli silahlı biri görünce Amerika'yı yermeyi doğru bulmuyorum. Geri dönüp kapatıcak olursam da askeri üs olması onların zamansız öldürülebileceği anlamına gelmiyor. Sonuçta filmdeki belki gerçek olmasa da orada da aşklar hayatlar yaşamlar var. Keşke hiç biri olmasa tarihte tabi. Ama film için dediğim atom bombasına bağlanmıyor gönderme dahi yok tamamen Dolittle Saldırı'sının başlangıcını ele alıyor. Sonda gidip atom bombası atılsa söylediklerinize sonuna kadar katılır ki zaten filmi beğenmem o noktada.

Numenor İşte burada biraz tahayyül etmek gerekiyor. Gönderme var mı yok mu acaba? Tartışılır. Onların tarihinde yaşanmış bir trajedi. Akabinde onunla direkt bağlantılı daha büyük bir trajedi varken, neden hep tek taraftan gösteriliyor olaylar? Tartışılır. Bu kadar tepki gören bir olayın, nedeninin filmlerle kitaplarla yazılarla törenlerle sürekli gündeme getirilmesi. Haklılık yarışı olabilir mi bu? Yine tartışılır. İşte biraz perspektifi değiştirmek, biraz da sorgulamak lazım.
Film Birdman'in bir alt versiyonu gbi geldi. Bu sefer elimizde eski şaşalı günlerini kaybetmiş ve bunalıma girmiş bir tiyatro oyuncusu var. Filmin ilgi çekici yanı tabiki bu oyuncununu Al Pacino olması :) tempo çok yükselmeden ve çok da düşmeden düz gidiyor sonlarında iş biraz ilginçleşiyor. İzlemeye değer bir film Al Pacino'yu da görmüşken. Fakat çok da yüksek şeyler beklememek gerek.
Hoş filmdi. Marliyn Monroe'ya gönlünü kaptıran onca kişiden birinin kaleme aldığı Monroe anısı. Film güzel hikaye hoştu. Michelle Williams'ı pek Monroe'ya benzetemedim açıkcası yani kuaföre gidip beni Monroe'ya benzet demiş gibi duruyordu kalıp aynı ama kendini benzetemedim. Onun dışında hoş filmdi oyunculuklar da ayarında zaten iyi isimler var ki bu yıl Oscar'daki de en büyük favorimdi Redmayne :) 7/10
Çok uzun yıllar Natalia Oreiro'ya hayran olma sebebimdi bu dizi. Olabilecek her türlü yeşilçam klasiği de mevcuttu aslında ama çok keyifliydi.
starch bunu beğendi.
Yıllar sonra sitede yandaki tavsiyeler arasında görünce yeniden izledim restorasyonlu haliyle. Mükemmel bir film komedisi de dramı da. Oldukça da düşündürücü bir film. Bugüne kadar hala izlememiş olan varsa hazır restorasyon da yapılmışken yeni filmlerin kalitesiyle kaçırmasın derim.