Düzeni sağlayan fraksiyonlar şiddeti her zaman farklı şekillerde kullanmışlardır. Bu yaptırımlar uygulandığında cinsel, ekonomik, psikolojik, fiziksel, duygusal şekilde yapılır ve sadece kürsüsü olan kişinin söz söyleme hakkı vardır. Üstelik bu sistemler vaazlarını din, kültür, gelenek ya da siyaset ile politik bir haklılığa dayandırarak verdirtir. Özellikle taşralarda ufak toplumları yönetmek daha kolaydır. Sapkın arzulardan arındır, günah çıkarttıklarında tanrının affedici olduğunu söyle zaman zaman kilise, cami, sinagog, tapınaktaki din adamının düşünebildiğini göstermek adına insanları bir araya topla. İlahi söylet eğlendir. Dizginle, sansürle, kullan ve yönet. Film daha açılışında belediye başkanının mucizeye inanmadığını açılan kapıyı kapatmasıyla veriyor. Burada bize insan kendine ideoloji yaratır ve onu çiğner bu nedenle sonsuza kadar pişman kalır diyor. Pişman olan insan daha çok baskılanacaktır, ötekileştirilecektir, izole edilecektir. Sanki bu ibadet alanları bu insanlara kapısını açıyormuş gibi göstererek kendilerini temize çıkarıyor değil mi? Masumiyetine, samimiyetine bu şekilde inandırıyor. Ama unutulan bir şey var. Sakıncalı olan hatta tehlikeli bile denebilir; bastırılmış duygular dışa vurma anında şiddetli bir etki gösterir. Sanki kahkahadaki patlama anı gibi. Filmde gözden kaçırılmaması gereken bir şey var. Çikulatanın etkisi kesinlikle mucizevi bir şeye dayanmıyor. Yani sihirli bir yanı yok. İnancı olmayan ve yıllarca varmış gibi görünen topluluklara elle tutulur başka bir şey vermek. Zekice olan kısım bu. Başka bir inanç. Arzularını onlara anımsatan bir metafor sadece çikulata. İnancı olmayanlar da yeni inançları ile ki o kendi gerçekleştirmek istedikleri amaç oluyor; yaşamaya memnun olurlar. Vivien'in son derece profesyonel olmasındaki tek neden budur aslında. O kendini tanıyan biraz kibirli biraz da samimi bir insan ama düzen güçleri hilekar, katil hatta ırz düşmanı. Kendilerine eğitecek köpekler bulup sonra da o köpekleri insanlara kışkırtmayı bilirler. Hatta zaman zaman köpeği salar ve ısırmasını emrederler. Köpek geri dönüp yaptığının yanlış olduğunu fark edip havlamaya başlayınca da onu da aynı yaptırımlarla tehdit ederler. Büyük adamların kirli işlerini hep halktan ufak çetelere yaptırmaları sonra da bu liderleri cezalandırmaları tarihten büyük bir örnektir. Günümüzde bu yaptırımlar daha az baskıcı yollarla uygulanıyor. Eğlence de sunuluyor vatandaşa. Yatıştırıcı bir silah niye kullanılmasın ki. Yazın tatil eğlen gecesi kısa olsun dön ve düşünemeden uyuya kal. Kışın çalış bazen ek mesaiye kal ama gecesi ne kadar düşünmeye yatkın ve uzun olursa olsun gün içindeki yorgunluğundan dolayı uyuya kal. Bir süre sonra kişide oluşan bireysel düzen yani rutin toplumsal düzeni oluşturacaktır. Ancak ve ancak kendileriyle yüzleşen bir iktidar bunu sonlandırabilir. Ne yazık ki iktidar ne kadar el değiştirirse değiştirsin uyguladığı şiddet mekanizması değişmez. Bunun için de güçlü bir kuzey rüzgarı gerekir. Ama o mucize hiçbir zaman gelmeyecek bir Godot'dur aslında. Bekleriz. Bekleyeceğiz. Bekleyelim.
Bir insanın gülümseyişi sizin gülümsemenize nasıl sebep olur deneyimlemek isterseniz kesinlikle tavsiye ederim. Bu ne içtenlik,ne samimiyet, ne sıcaklıktır yahu :) Farklılığın nasıl karşılandığı çok güzel anlatılmış, keşke filmlerle kalmasa bu sonlar.. Gerçekten gülümseyerek izledim ve içimde o eşsiz çikolata tatlarının yarattığı açlıkla :)))
Johnny&Juliette siz ne güzel bir çift olmuşsunuz ya tü maşallah keşke birlikte daha çok görebilsek sizi J.J. Fun Club olurum valla :D İçinizi ısıtacak sımsıcak filmlerden biri daha he biz izlerken sadece eti hoşbeş yedik bu üzdü o ayrı :))
johnny için listeme ekledim ama juliette gibi bi aktrisi kazanmanın keyfiyle bitirdim :D sadece anlatılan çikolata mı derseniz değil.yıkılmaya mecbur tabular,inançlar ve devrilmeye mahkum düzenler... vianne'i izledikçe başkalrı için kendinizden taviz vermemeyi öğreneceksiniz...dikkat:bu filmde üstünüz başınız çikolata kokacak,çikolatanın yoğun kokusuyla başa çıkamayacak daha doğrusu çıkmak istemeyeceksiniz :) aşık olabilir,bir fıçı çikolatanın içinde kaybolmak isteyebilirsiniz :) izlemeden son bi uyarı: şeker hastaları için ağır tahrik içerir :D çikolatalı günler ;)
Değişime ve hayattan zevk almaya karşı koymadan yaşamayı öğrenmenin ve mutlu olmanın hikayesi.çikolata bahane,özgürlük şahane :) kırmızı ayakkabılarına bayıldığım güçlü ve asil bir kadının,gölgesinden korkan insanların duvarlarını nasıl yıktığını görüyoruz.en beğendiğim filmlerden oldu bu,öneren herkese teşekkür ediyorum :)
diyet yapan ve şeker hastalarına önermeyeceğim iştah açıcı güzelliklerle dolu film :D johnny depp cok cooldu yine..karizmatik bir girişle filme katılması çikolatalar kadar kriz yarattırdı bana :) enfes tadından yenmez bir filmm. soundtracklarıda bir o kadar güzeldi. Tavsiye edilir..
İçinizi ısıtacak sımsıcak filmlerden biri daha he biz izlerken sadece eti hoşbeş yedik bu üzdü o ayrı :))