Bazen ne yapacağını, ne ve nerede olacağını bilemezsin. Arayış içerisinde ve bu karmaşayı yaşarken aile, toplum, gelenek ve görenekler de etkili faktörlerdir. Danielle'nin o içsel sıkıntısını tek mekanda, art arda gelen diyaloglarla yansıtan güzel bir film olmuş.

Pek aradığımı bulamadım.

Yaşarken hele yaşadığın ülkede/dünyada savaş varsa insan olabilmek çok zor. Hayatı yeni yeni tanıyor bir de genç olmanın tutkusu, sevinci varsa daha da zor sanırım. İç savaşta genç olmanın, olabilmenin tutkusunu ve mücadelesini anlatan güzel bir film olmuş. İsmi gibi "hatıra kutusuna" çok çok emek verilmiş. Hangi duyguları bırakır bilinmez ama insan da mutlaka bir iz bırakıyor.

Yönetmenin izlediğim ilk filmiydi. Kafamda oturmayan parçalar olsada hiçliği ile girdabın içine düşmüş gibi izledim. Umarım "Oscar En İyi Uluslararası Film" dalı aday listesinde görürüz.

Filmde anlatılan dünyada yaşayan insanları, olmadığın birisi gibi davranarak ve onlarla aynı hayatı yaşamaya çalışarak ne kadar anlaşılır kılınır (?) bilmiyorum ama bir bakış açısı, çabalamak gerek sanrım. Juliette Binoche'nın performansını çok beğendim. Hâlâ çok güzel bir kadın.

Gerçek bir olaydan esinlenilmesi elbette filmi etkileyici yapıyor. Film bitince hikâyeyi araştırma hissi uyandırıyor. Mutlaka göz atın. Nefes kesici ve ismi gibi tutku dolu bir film olmuş. Özellikle su altı çekimleri çok güzeldi.

İzlerken öyle sıkıldım ki gereksiz ve yapay bir film olmuş. Yerine başka bir film izleyin daha iyi olur.

İzlemek için sürekli ertelediğim dizilerden birisiydi. Zamanıma göre bir aydan az bir sürede bitirdiğim harika bir diziydi. Bittiği için boşluğa düşeceğim ama Jane Fonda ve Lily Tomlin'in uyumuna bayıldım. Dizide canlandırdıkları karakterler ise ayrı bir şenlik. Sürekli izlemek yerine her gün tadımlık, yemek yerken ya da kafanızı dağıtmak istediğinizde bol bol güleceğiniz o dizilerden. Mutlaka izleyin. @phoebe önerisi ve yorumu içinde çok teşekkür ederim.

Sade ve naifliğiyle gizemli güzel bir dram film olmuş. Daisy Edgar-Jones'ın duru güzelliğiyle, oyunculuğuyla ve filmin görselliğiyle hikâyenin bütünleşerek akıp gitmesi filmi izlerken güzel bir tat bırakıyor. İzlerken beni hem dinlendirdi hem de hüzünlendirdi. Şimdiden izleyeceklere iyi seyirler diliyorum.

Benim için her filmin müziğine kaçan üçüncü adam: Max Richter'in soundtracklarını, albümlerini çok seven birisi olarak "Sleep" albümünün anlatıldığı belgeselde yer almayı ve bu deneyimi orada yaşayarak uzun süreli belleğime atmayı çok isterdim. Bu eşsiz konsere tanıklık eden seyircileri (uykucuları) çok kıskandım. Zamanla yansıttığı derinlik içerisinde bir yerde, bir eşikte soluklanırken; hikâyesiyle ve müziğiyle dinlendiren çok güzel bir belgesel olmuş. İzlemenizi tavsiye ederim.

Biraz beklentiye girerek izledim sanırım. Diyalog üzerine kurulduğu olduğundan dikkatli izlemek gerekiyor. Kitap uyarlaması ve diyalog üzerine kurulu olunca biraz yansıtmak istenilen zorlaşıyor. İzlerken epey kopmalar yaşadım. Elbet kişiden kişiye değişir ama izlerken yorgun olmamanızı tavsiye ederim.

Ah, öyle güzel bir belgesel olmuş ki. Yaşamını kendisinden, arkadaşlarından ve hayatlarına dokunduğu insanlardan izlemek çok ama çok güzeldi. Bol bol gülüp, hüzünlenerek izledim. Haldun Dormen gibi bir isimle aynı zamanda yaşamak, zamana tanık olmak, yazdığı ve sahnelediği oyunları izlediğim için şanslı hissediyorum.

Zaman kaybı.

Çerezlik.

Hüzünlü bir tatlılıkta filmler olur ya işte, onlardan.