"herkesin içinde bir şeytan vardır.bazıları bunu saklar,bazıları ortaya koyar.bu onların kötü olduğu anlamına gelmez." şeklinde bi mesaj taşımakta olan "güzide" film.iyi ve kötünün içeriği hakkında ironik sonuçlar koyar ortaya.gürültülüdür,hızlıdır,eğlencelidir vs...topluca izlendiğinde çevredeki insanların kaçının aslında gizliden gizliye birer sadist olduğunu anlamak kolaylaşır. bittikten sonra insanın içinde gidip birilerini öldürsem mi acaba hissini oluşturan sevdigim ve canım sıkıldıkca senaryosunu okudugum film.

cimcini Doğduğumuz andan itibaren ölümlü olma bilinciyle yaşıyoruz. Filmde bu bilince karşı bir başkaldırış yansıtılıyor. Aslında hepimiz biraz da Tanrı rolü oynamak isteriz. İzleyin...
Hindistan yapımı olan filmin yönetmenliğini ise Renzil D’silva üstlenmiş olup yapımcılığınıda Karan Johar ve Hiroo Johar yapmıştır. Aksiyon, romantik ve dram türündeki filmde ise hayattan beklentisi olmayan insanların değil, güzel bir iş sahibi eğitimli ve iyi aile sahibi insanlarında terörist olabileceğini anlatıyor. Imdb puanına aldanmamak gerek. hak ettiğinin çok çok altında bir puan. Filmin bir yerinde, üniversitede bir deste müslüman karşıtı olan öğrenciler ile müslüman bir öğrenci arasında geçen şu diyaloğu " siz ülkemizden çıkıp gittiğiz de biz de çıkıp gideceğiz" sosyal medyada görmüşsünüzdür sanırım. Hatta " he is not a terrorist" adlı bir video dolanmıştı bir ara sosyal medyada. o sahne bu filmden alıntı.
fluyum, jupiterinuydusu, filmsever, Stallerjd, lumosmaximaa, biologist, Biryudumviski, yabann, Neslii liked this.
oyuncu kadrosunda edward norton ve robert de niro'nun adını duyunca aklımın başından uçup gittiği film. ama izlediğim şey film değildi, garip bir şey çekmişler. film yapmaya çalışmışlar sanki ama kurgusu, senaryosu olmamış. dediğim gibi garip. biraz kafası karışık bir film. sanki yönetmenin kafasında iki ayrı film varmış da, bi yolunu bulup birleştirmiş gibi. filmi izlerken hikayeye kendinizi kaptırmaktan ziyade, filmin ne yöne gideceğini düşündürmesi, sanırım bu eserin zayıf karnı.
öte yandan edward norton, robert de niro ve -tıpkı fifth element de olduğu gibi- kendine aşık eden milla jovovich'i bir arada izlemek filmi görmek için geçerli bir sebep. ayrıca filmin finalinde, o çok sevdiğimiz 70'lerin paranoya filmlerinin tadını ufaktan alabiliyoruz. hatta filmin yaşlı adam rolünde robert de niro yerine gene hackman olsaymış filmden bir üçlemenin son parçası olarak bile bahsedebilecekmişiz.
öte yandan edward norton, robert de niro ve -tıpkı fifth element de olduğu gibi- kendine aşık eden milla jovovich'i bir arada izlemek filmi görmek için geçerli bir sebep. ayrıca filmin finalinde, o çok sevdiğimiz 70'lerin paranoya filmlerinin tadını ufaktan alabiliyoruz. hatta filmin yaşlı adam rolünde robert de niro yerine gene hackman olsaymış filmden bir üçlemenin son parçası olarak bile bahsedebilecekmişiz.
Neslii liked this.