Wo de ren jian yan huo (Fireworks of My Heart) (2023 - )

Wo de ren jian yan huo (2023 - )Fireworks of My Heart

Puan Yeterli oy sayısına ulaşılamadı
Senin Puanın
Etiketler Dram, Romantik, Kahramanlık
Dil
Mandarin
Ülke
Çin
Süre
45 dakika
Son bölüm
3
0
7
2
Özet Fragman Beğenenler Bölümler
wonho.nina profil fotoğrafı
wonho.nina
Yorumum:

Onları bağlayan sevda,
Kaderdir..

Gözyaşları içimizdeki yangınları söndürebilir mi?

Jiuyuexi’nin “A City, Waiting for You” adlı romanından uyarlanmıştır.

Xu Qui, görev aşkıyla yanıp tutuşan sorumluluk sahibinin bilincinde olup acil servis doktorumuz! (Göze batmamak için Meng olan soyadını Xu ile değiştirdi.)
Shili Tai İtfaiye ve Kurtarma İstasyonunun Yanbei Bölgesi’nden Yüzbaşı Song Yan, ateşe ve tehlikeye cesurca atlamaya her zaman hazır, hayat kurtaran kahramanımız!

Kızın ailesi sosyal statü takıntısından dolayı Song ile Qui aşkını yıkmaya çalıştı ve lise arkadaşları bir daha birbirlerini görmemek üzere ayrıldılar; tabii ki bununla bitmedi kader ördü ağlarını;10 yıl sonra tamamen farklı meslek alanında çalışıyor olsalar da, görevlerini yaparken karşı karşıya geldiler. Sadece geçmişe dair pişmanlıkları var ikilinin.. Sürekli zaman geçirdikçe birbirlerine karşı olan sevgi dolu duygularını tamamlamak isterler ama aşılması gereken bir engel var, bakalım bu engeli aşıp tarihin tekerrür etmeyişine aldanmayıp sonunda aşk galip gelecek mi?

İtfaiye kurgulu diziyi ilk kez izledim ve çok beğendim, deprem sahnesi çok etkileyiciydi, uzun süre etkisi altında kaldım. Oyuncu kadrosu harikaydı, ana karakter erkek ve kadın birbirlerine çok yakışmışlar! Ayrıca şu konuya da değinmek isterim ki; ebeveynler çocuklarının her alanında hayatlarını yönetmeye kalkışıyorlar. Bunun hâlâ 21.yy’da bile devam etmesi çok can sıkıcı.

Replikler

İnsan doğasında içgüdü denen bir şey vardır.

Eğer gülümsersen, güneş şehri doldurur.

Geçmişe hep pembe gözlüklerle bakarız.

Her şeyden önce, sosyal statüde eşit olmayan biriyle asla evlenmeyin.

Ailelerimiz arasında büyük bir uçurum var. Ailesi, sosyal statüye ve aile geçmişine büyük önem veriyor. Kızlarıyla pek uyumlu olmadığımı düşünüyorlar.

Bunca yıl kendine karşı çok sert davrandın. Her zaman her şeyde ilk olmak istiyorsun. Omuzlarındaki onur ve misyona çok önem veriyorsun. Bahse girerim o da sebebin bir parçası.

Bizi birbirimize yaklaştırmak istiyorum. Bundan önce hayaller kurdum, yakında bir gün onunla tekrar karşılaşırsam, önünde gururla durabilmek istiyorum. Son 19 yıldır, onu yanımda tutuyordum. O burada, ama ben öğeyi yanlış yerleştirdim. Nedense içimde bir boşluk hissediyorum.

Geçmişi tekrar gündeme getirmek istemediğin için geçmişi bırakmalısın. Bir şey kaybolursa, tekrar aramaya gerek yoktur. Birini kaçırdıysan, geri dönmene gerek yoktur. Geçmişte yaşama. Belki de bu, geçmişi bırakıp yeni bir hayata başlamanız için Tanrı’nın bir işaretidir.

Elde edemediğimiz şeyin her zaman en iyisi olması, insan doğasında var.

Yani pişmanlık duygusu mu hissediyorsun?
Pişmansam ne olacak? Yapabileceğim hiçbir şey yok. Hayat pişmanlıklarla dolu. İnsanlar ellerinden gelenin en iyisini yapsalar ve sanki aklını kaybetmiş gibi var gücüyle çabalasalar da, sonunda, kimse zorluklardan kaçamaz.

Onunla yeniden bir araya geldiğinizde işler kontrolden çıktı. Görünüşe göre ona olan hislerin yeniden alevlendi. Bu onu hiç unutmadığını gösterir. Qui, bu dünyadaki en acı verici şey, geri dönebileceğini düşünerek ilerlemeyi reddetmektir.

Geçmişte imkansızsa, gelecekte de imkansızdır.

Hayat pişmanlıklarla dolu. İnsan elinden gelenin en iyisini yapsa, var gücüyle çabalasa da kimse zorluklardan kaçamaz.

Hayat kısa. Zaten nimetleri tadabiliyor olmak büyük bir onur.

Somut olmayan bir şeyin peşinden gidip sahip olduğunuz şeylerden vazgeçmek kesinlikle akıllıca değildir.

Nefret sevgi olmadan ortaya çıkmaz.

Bilge bir adam geçmişe takılıp kalmaz.

Ben, Song Yan, hayatımın geri kalanında senden başka kimseyi umursamayacağıma söz veriyorum.

Ay’ı hedeflersen, düştüğünde yıldızlara ulaşırsın.

Kaybolan bir şekeri geri almak, onun tadını özel yapmaz.

İnsanlar doğası gereği unutkan yaratıklardır.

-Ne zaman sana çıkma teklif etsem sen beni geri çevirmek için bahaneler uyduruyordun. Ama bu sefer çabuk kabul ettin.
+Xu Qin, artık pes ettim.
-Sen daha önce beni birkaç kez kurtardın. O zaman ödeştik diyelim.
+Ödeştik mi? Pekala. O zaman ödeştik diyelim.
-Bu kadar kâfi. Hadi yiyelim.
+Xu Qin. Son birkaç gündür benimle barışmak istediğini söylemek için dört dönüyorsun ama şimdi korkuyor gibisin ya da fikrini değiştiriyorsun. Bunu itiraf etmek bu kadar mı zor?
-Ben...
+Artık bir önemi yok. Anladım. Ne dersen de, kabul edeceğim. Ama bitti. Anladım. Hepsi koridorda sana bakış attığım ve bunu kendime yakıştırdığım için oldu.


Bazı insanlar o anda kapana kısılır. Ve yapmamız gereken şey, kapana kısılmış insanlara başka bir seçenek sunmak. Yaşamak için seçim. Ne de olsa, bazı insanlar bu kapandan kurtulduklarında yaşamayı seçerler.

Kimse çelikten yapılmadı. İnsan nasıl kaybolmuş veya kafası karışmış hissetmez?


-Beni hak etmiyor. Çünkü ben seni senin benden hoşlandığından daha çok seviyorum. Sosyalleşme konusunda iyi değilim ve arkadaş edinmekten hoşlanmıyorum. Finans, hukuk ve yöneticilik gibi meslekler bana uygun değil. Sadece doktor olmak bana göre. Sadece mesleğe hakim olmam gerekiyor. Ve işsizlik konusunda endişelenmeme gerek kalmayacak. Kendimi destekleyebilirim. Çin’e döndüğümde ailemin evinden taşındım. Ailemin sağladığı paraya ve şeylere güvenmeyi yavaş yavaş bırakmayı planlıyorum. Ailemi kızdırmamak, bize karşı çıkmamaları ve beni kızları olarak reddetmemeleri için ne yapabilirim diye düşünüyorum. Belki mesleğimi iyi yapıp kısa sürede birinci sınıf ve ünlü bir cerrah olursam beni başka açılardan da kabul ederler. Eğer onları biraz gururlandırabilirsem, belki beni biraz daha şımartırlar. Peki ya sen? Ne yaptın Song Yan? Benim için ne yaptın? Sana soruyorum, benim için hiç çaba sarf ettin mi? Evet. Sana daha yakın olmaya çalışıyorum. Tereddüt etmeye devam ediyorum. İleri geri gidiyorum. Kararsızım ve zayıfım. Hiç umut göremiyorum ve korkuyorum. İşlerin bizim adına yürümesi için en ufak bir çaba bile göstermedin. Asla. Haklı mıyım? Haklıyım değil mi? Song Yan, haklı mıyım? Benden pek hoşlanmıyorsun, değil mi? Beni yeterince sevmiyor musun? Yoksa neden hiç çaba sarf etmeyesin ki? Bana yaklaşmaya bile çalışmadın. Senin gibi birine, neden sana doğru yürüyen ben olayım? Sadece olduğun yerde kalıp sana gelmemi bekleyeceksin. Düştüğümü görsen bile, kalkmama yardım etmeye gelmiyorsun. Senin gibi biri, neden ben... Neden sana doğru yürümeliyim? Evet. Bencilim. Ben çok bencilim. Sevdiğim kişi söz konusu olduğunda bile bencil biriyim. Sana doğru yürümeye istekli olmadan önce çaba gösterdiğini görmek istiyorum. Aksi takdirde, her şeyimi kaybedersem ve sen hala aynı yerde duruyor olursan o zaman ben ne yapacağım? Niyetim saf değil. Hesaplı davranıyorum. Senin de çaba göstermeni istiyorum. Ben de bana bir adım atmanı istiyorum. Ama neden yürümüyorsun? Song Yan, neden bana doğru yürümüyorsun? Neden? Senin sevgini hiç hissedemiyorum. Benden kesinlikle o kadar hoşlanmıyorsun. Benden pek hoşlanmıyorsun, değil mi? Benden kesinlikle o kadar hoşlanmıyorsun. Madem söylemeyecektin, bunu bana neden söyledin? Neden beni hayatın pahasına sevdiğini söyledin? Ben sana inandım! Sana inandım, Song Yan! Sana inandım! Sana inandım! Sana söyleyeyim, artık sana doğru yürümeyeceğim. Yürümeyeceğim.

Sahip olmaya değer hiçbir şey kolay elde edilmez.

Uzun yıllar oldu ve insanlar değişiyor. Bazı duyguların zorlanmasına gerek yoktur. Anılara sahip olmak ve ayrı olmak, en iyi sonuçtur.

Hayatta her zaman pişman olacak birkaç şey vardır.

Hiçbir duygu olmadan, sadece gözünün önündeki şeyleri görürsün.

Song Yan, beni yanlış anladın. Sadece inançların için bu kadar risk aldığını görmek istemiyorum. Mesleğinin omuzlarına yük olmasını istemiyorum.

-Neden bana gerçeği söylemediğin hissine kapılıyorum? Song Yan?
+Ne gerçeği?
-Ayrıldıktan sonra senin hakkında olan her şeyi bilmek istiyorum. Bana anlatamaz mısın?
+Evet, anlatamam.
-Neden?
+Bu benim kendi işim. Seninle ilgisi yok.
-Benimle ilgisi yok mu? Ciddi misin? O zaman bu sefer itfaiyeye gelmemin ne anlamı var?
+Eğer düşündüğün buysa, gelmemeliydin.
-Gelmemi istemedin mi?
+Bununla hiç alakası yok.
-O zaman neyle alakası var? 10 yıl kaçırdık. Bu 10 yılın boşluklarını doldurmak istiyorum.
+Neden zahmet edesin, Xu Qin? Kaçırılan zaman geride kaldı. Sırf sen parçaları bir araya getirmek istediğin için onarılamaz. Neden geçmişe takılıp, bırakmıyorsun? Birbirimizi tanımak için zamana ihtiyacımız olduğunu söylemiştin. Kendimizi yeniden tanıyabilir, karşımızdaki kişinin kalbimizi çarptırıp çarptıramayacağını, ondan hala hoşlanıp hoşlanmadığımızı ve tekrar birlikte olmak isteyip istemediğimizi görebiliriz.
-Ama karşımda duran kişi de bana gelmek için geçmişten geçti. Bu 10 yılda neler yaşadığını bilmek istiyorum. Geçmişini bilmek istiyorum. Bu... Bu yanlış mı?
+Geçmişimi öğrenebilirsin, Dr. Xu. Ama şimdi ilişkimiz nedir? Arkadaş mıyız? Sevgili mi? Geçmişimi hangi kimlikle eşelemek istiyorsun?
-Song Yan, aramıza sınır mı koymaya çalışıyorsun? Eğer sadece arkadaşsak, sınırı aştığımı mı söylüyorsun? Bilmiyorum. Aramızdakilerin bugün bu çıkmaza nasıl ulaştığını bilmiyorum.
+Çıkmaz sokak... Belki birbirimizi daha az görürsek, hiç göremezsek, mesafemizi korursak işler daha iyi olur.
-Haklısın. Mesafemizi korumalıyız. Bu benim tek taraflı düşüncemdi. Hepsi benim sorunum. Üzgünüm.
+Bugünden itibaren bitecek. Gelecekte, buluşmak için daha az fırsatımız olacak. Bu en iyisi.
-Bugünden itibaren birbirimizi bir daha göremeyeceğimizi mi söylüyorsun?

-Benden hala hoşlanıyor musun?
+Evet.
-Fikrimi değiştirdim. Hadi birlikte olalım. Senden hiçbir şey beklemiyorum. Yanımda olacağına söz vermene gerek yok. Onca şey yaşadıktan sonra hala birbirimizi seviyoruz. Ölüme yakın bir deneyimden sonra, birbirimize daha fazla değer vermeyi de öğrendik. Öyleyse birlikte olalım. Duygularımız karşılıklı ve işlerimiz yakından ilişkili. Kendi ailemizin olması en iyisi olacak. Şimdi birlikte olmalıyız. Birlikte olmak sorun değil. Bugün. Hadi birlikte olalım.
+Bu sözler normalde söyleyeceğin şeyler değil. Benden gerçekten bu kadar hoşlanıyor musun?
-Evet. Ben hala senden hoşlanıyorum. Seni çok seviyorum. Kişiliğin, zevkin ve hobilerin yıllar içinde değişmiş olsa da. Belki bir hafta birlikte olduktan sonra birbirimizden bıkmış oluruz. Ama hemen şimdi birlikte olmamızı istiyorum.

-Xu Qin geleceğimizi düşündüm. Gelecekte kendi evimizde yaşayacağız, arabamızı alacağız. Sabah 9 akşam 5 mesaisiyle normal bir işim olacak. Seninle sabah kahvaltı yapacağım, seni işe bırakacağım, sonra işten alacağım. Beraber yemek yapacağız, film izleyeceğiz, alışverişe gideceğiz. Çiçek dikeceğiz, evcil hayvanımız olacak. Hafta sonları, çevredeki yerleri keşfedeceğiz. Tatilimiz olduğunda daha uzaklara gideceğiz. Ve yorulduğumuzda, dışarı çıkmak istemediğimizde sadece evde kalıp, uzanıp, güneşin tadını çıkaracağız. Hiçbir yere gitmeyeceğiz. Sadece ikimiz. Benimle bu hayatı yaşamak ister misin?
+Evet. Evet. Evet. Evet.

-Xu Qin. Teşekkür ederim. Yanıma döndüğün için teşekkür ederim. Bana hayatta dört gözle bekleyecek bir şey verdin. Şehri savunduğum gibi seni de savunacağım. Senin için her şeyi feda etmeye hazırım. Sabahlarım ve akşamlarım. Geçmişim ve geleceğim. Aşkım ve tutkum. Sonsuza kadar sana doğru olacak ve sadık kalacağım. Sana asla ihanet etmeyeceğim. Xu Qin, benimle evlenir misin?
+Evet evlenirim.
error_outline
Yvaine profil fotoğrafı
Yvaine
Ne çok kötü ne de çok iyi bir diziydi. İtiraf edeyim, beğendiğim oyuncu oynamasaydı izlemezdim muhtemelen. Romantizm çok arka planda kalmıştı. 40 bölümlük dizide anca 26. bölümden sonra kavuşuyorlardı ve kavuşmaları da öyle pek ayrıntılı anlatılmıyordu. Genel olarak dizi, insanları kurtarma üzerineydi. Hatta çok hassas görüntüler içeriyordu. Mental durumu buna müsaade etmeyenler kesinlikle izlemesin diyorum. Ama buna rağmen kesinlikle izlediğime pişman değilim. Doğal afetler, arama kurtarma çalışmaları, farkında olmadan yaptığımız küçük kazaların nasıl büyüyüp bir felakete yol açtığını vs bunun gibi konularda bilinçlenip farkındalık kazanmamı sağladı ve çeşitli korunma yöntemleri de öğrenmiş oldum. Kadın başrol doktor, erkek ise itfaiye şefi. Bu ve bunun gibi insan hayatında büyük rol oynayan meslekleri yapan insanların, diğer insanlar için hayatlarından feragat etmeleri ve verdikleri o kadar emeğe rağmen aldıkları o saçma ve cahilce nefretleri, hatta olayın şiddet boyutuna gidişi de burda işlenmişti. Bu mesleği icra eden insanlara burdan binlerce kez teşekkür etmek isterim. Hakkınız asla ödenmez. İyki varsınız 🙏
error_outline