The Deuce (2017 - 2019)

70'li yıllardan 80'lere doğru uzanan Amerika'nın; fuhuş, mafya, politikanın nasıl sistemleşerek kapitalist sömürüsünü anlatan harika bir dizi. Biraz yavaş ilerliyor. Bazı bölümler insanı darlayabiliyor. Bitirmek epey zamanınızı alabilir. Bolca +18 sahneleri ve izlerken bile insanda ciğer bırakmayacak şekilde püfür püfür sigaranın içildiği ne ararsanız var diyeceğiniz sahneler var. Daha çok iç mekanlarda geçse de dönemin kostüm, tasarımını, oyuncularla hikâyesiyle iyi bir iş çıkarmışlar. Zamana yayılarak anlatılsa da adalet sisteminin bir işlevi olmadığını, paran ve belinde silahın varsa güçlüsün mesajı elbette göze çarpsa da hayat kadınlarının hikâyesi, çaresizliği, hayatta kalma mücadelesi anlatılanların sadece birkaçı.

Dizinin finalinde en son sahnede aradan geçen zamanın kimi insana iyi kimine acımasız davransa da Vincent'in yeniden NY'a yeğenin düğünü için geldiğinde otelden çıkıp eskiden fink attığı caddelerde yürüdüğü sahne etkileyiciydi. Çevrenin değişimini izlerken ve yürüdüğü sırada adım adım ilerlerken eskiden selam vermeden geçmediği tanıdığı, sevdiği ve kaybettiği insanları görmesi, anılarının sadece hafızasında kalması, zamanın acımasızlığı onu yapayalnız değişen modern zamanın içinde öylece bırakması da etkileyiciydi.

Spoilerı göster

70'lerde Amerika'da fuhuş sektörünün düşüşünü, porno sektörünün ise yükselişini anlatan bir HBO draması, hediyesi. Dizide oyunculuklar, hikaye, mekanlar, müzikler o kadar iyi ki uzun zamandır bu kadar klas yapımlar yapılmadığı için insan izlerken şaşırıyor pek tabii. James Franco ve Maggie Gyllenhaal ikilisine çok teşekkür ederiz bu zevki yaşattıkları için. Bir Sopranos değil belki ama bir Mad Men kadar iyi.