Into the West (2005)

Into the West (2005)

Puan Yeterli oy sayısına ulaşılamadı
Senin Puanın
Etiketler
Dil
İngilizce
Ülke
ABD
Süre
92 dakika
Son bölüm
2
1
6
2
Özet Fragman Beğenenler Bölümler
kaptankaptanim profil fotoğrafı
kaptankaptanim
Mutlaka izlenmeli. Gerçekten adının hakkını veriyor. ''Batıya giriş'' Batıya yayılma, maceraya katılma aşkı, manifest destiny, altına hücum gibi önemli tarihi noktaları muhteşem bir metafor üzerinden sadece 6 bölüm ile aktaran dizi diyebilirim. Wheeler adlı tekerlek yapımı ile hayatını kazanan bir ailenin üyelerinin kişisel hikayeleri ile Kızılderililerin tekerlek zemininde kurulan bir kehanet hikayesi birbirine paralel ilerliyor. Demiryolu ve tren tekerleği yani medeniyet kastediliyor aslında bu kehanetle. Benim için Wounded Knee, Burn My Heart filmi bu serinin özeti niteliğini taşır ama İnto The West'a aşırı hayran kalmamın çeşitli nedenleri var. Özellikle çok fazla sayıda gerçek Kızılderili oyuncu kullanılması ve onlardan dilenen bir özrün beyaz perdeye aktarımı gibi. Diğer sebebi ise kurgunun ve aile üyelerinin temas ettiği noktalar. Örneğin paranın gücünün ne olduğunu bilmeyen en küçük ve saf kardeş abilerinin peşinden gitmez ilk bölümde. En büyük abi bu yaşamdan öyle sıkılmıştır ki koşa koşa Kaliforniya'ya gidip bir çiftlik satın alma hayali taşır. Ama macerayı ve para kazanmayı reddeden kardeş ise paranın öyle bir köpeği olur ki (arkasında yatan neden özgürlüğe duyulan özlemdir) kolay yoldan zengin olup önemli biri haline gelmek ister. Seri Jedediah Smith adlı tarihi bir figür olan avcıların ünlü liderine katılma isteği ile başlar tıpkı Yunan denizcileri akhalar gibi. Bu ün seride farklı noktalara temas etmeye başlıyor. Kimi için bir isim sahibi olmak, kimi için aileye sahip olmak, kimi için zengin olmak, kimi için önemli biri olmak, kimi için hayatında bir anlam arayışı, var oluş ya da kültürünü korumak gibi. Bölümler hep tekerlek metaforu üzerinden ilerliyor. Örneğin tekerlek ilk bölümde bir kafileye katılmak, yolculuk gibi anlamlara geliyor. Bu yolculukta çok fazla kayıp veriliyor, tekerlekli araç birine çarpıyor, tekerlekli aracı çeken sığır birini eziyor, tekerlekli araç yaralı birinin yaralarını daha da acıtıyor. Aslında bir yere gitmek ile hiçbir yere gidememek olduğumuz yerde kendi kusurlarımızla kalmak içe dönmek gibi ruhani durumlar aktarılıyor. Bu tekerlek her bölümde evriliyor ve sonunda ''yaşam'' , ''döngü'' gibi bir anlama geliyor. Bu sahnede yapılan tüm soykırımlar için gözyaşı dökerken yolun, yolculuğun hiç bitmediği, zaman zaman molalar verip yola devam ettiğimizi, zaman zaman hasar görüp onarılıp yeniden yola çıktığımızı hissettiriyor dizi insana. Asimilasyon burada başlıyor. İnsan başkalarını asimile etmeden önce kendi asimile olmalı. Çünkü bu ruhani kazanım ancak kişinin kendi bencil, yozlaşmış, dar ve kusurlu düşüncelerini idrak edebilmesi ile mümkün olabilir. Bunun için de kendi benliğini kurban vererek özüne dönmelidir.
error_outline
SenUyurken profil fotoğrafı
SenUyurken
mükemmeldı konusu ağır ılerlıyor ama her şeyiyle harika bir diziydi, akılda kalıcı çok sahneleri var izlemeyenlere tavsiyedir.
error_outline