A Series of Unfortunate Events (2017 - 2019)

Seriyi az önce bitirdim. Yorumlarıma başlamadan önce çok fazla etkilenmediğimi ve göz sembolünün de hikayeye atıf olacağını bildiğimden "izledim" bölümüne ekledim. Final bölümü çok aceleye gelmiş ve birden bitmek zorunda kalan bir dizinin yaşadıkları ile aynı kaderi paylaşmış gibi göründü bana. Hikaye akışı 15 yaşa kadar belki sıkmadan izletebilir ancak 20sini geçmiş biri olarak ben yer yer sıkıldım. Özellikle komikmiş gibi görünen şaklabanlık sahnelerinden. Poe'nun öksürmelerinden, yaşlı ikizlerin yalan aşık numaralarından, kötülerin bile büyümemiş çocuklar gibi yansıtıldığını görmekten gına geldi. Başından bu beceriksizler neyi başarabilir ki dedim ve haliyle kazanılamayacak bir serüven bekledim. Bir iki "insanlar iyi kötü diye ayrılmazlar" gibi sloganlar ve çeşitli sanat eserlerine, sanatçılara olan ithaflar beni etkiledi. Bazı olayların ve karakterlerin hikayelerinin sonunu göstermemesi hoşuma gitmedi. Esprileri bir çocuğa göre fena değil ama kesinlikle beynini geliştirmiş kimselere hitap etmiyor. Oyunculuklar çocuklar dışında oldukça iyi. Efektler çok zayıf özellikle Sunny'nin animasyon olduğu bölümler çok belli. Gene de oyunculukları takdir etmek gerek. Özellikle Neil Patrick.. Ama tabi ki Jim Carrey'in eline su dökülememiş. He bir de filmin kurgusu daha profesyoneldi. Bu kadar mantık hatası barındırmıyordu. Filmi izlemeyenlere daha çok öneririm. En azından Billy Connoly ve Merly Streep'ten yoksun kalmazsınız. Georgina olarak filmdeki yargıç Strauss'u deşifre etmek ayrı eğlenceliydi.

2 bölüm izledim. Kesinlikle bana göre değil..

2. sezonu da oldukça başarılıydı. Zaman kaybetmeden bu diziyi izleyin derim. Henüz başlamayanlar var ise art arda izlemek daha keyifli :D
Bu arada;

2. sezonun 10. bölümündeki Sirk Sahnesindeki Aslanlara yem bölümünde kısa bir kesit var. Aklıma Acun'u getirdi askldjasldsa :D

Show spoiler

Gerçekten güzel bir dizi, biraz basit ve absürd gelebilir, ama bence gayet eğlenceli, merak uyandırıcı ve sürükleyici :)

güzel, eğlenceli, çerezlik bir dizi.. yalnız bazıları her ne kadar Neil Patrick Harris ı, Jim Carrey ile kıyaslasa da bence Neil Patrick Harris gayet başarılı ve Jim Carrey i aratmıyor..

İster istemez Jim Carrey ve Neil Patrick Harris karşılaştırması yapıp durdum diziyi izlerken. Jim Carrey baskın çıktı haliyle... Bir de Neil Patrick Harris'in hal ve tavırları Barney Stinson'dan kopamamış. Kont Olaf'a baktıkça Barney canlanıyor gözümde. Giriş müziğini çok beğendim =) Dizinin renkleri ve çekim tarzı bende Pushing Daisies havası uyandırdı. Genel olarak seriye hakim olan hüznü de buram buram hissediyorsunuz.

Gayet güzeldi. Takip etmeye ve izlemeye değer kesinlikle. Ara anlatımlar da fena değildi. Kendileri ile ironi yapmaları da hoş olmuş bence. Neyse İzleyin karar verin.
Ha bu arada,

Sakın izlemeyin. Berbat bir dizi. Kesinlikle hayata dair tüm umutlarınızı at çiftliğinde bırakırsınız. Psikolojiniz tuzla buz olur en kötü yerle bir...

Show spoiler

Yine de siz bilirsiniz.

Show spoiler