Wristcutters: A Love Story (2006)

Yüzümde gülümseme bırakan bir film.

Sevdiğin kadın için intihar edip gittiğin yer buradan farksızsa o halde bu hayattan vazgeçmeye değer mi? Bizim " öbür dünya " diye tabir ettiğimiz yeri büyülü bir atmosferle betimleyen, herşey aşk uğruna dedirten film. Ah be kader ...

Filmde en çok hoşuma giden yer, filmin başında karakterin ''Daha iyi bir ceza düşünülebilir mi? Her şey burda da aynı'' sorgulamasıydı. Düşününce aslında çok komik intihar ediyosun ve karşılaştığın muamele kaçmak istediğin hayatla aynı ve bu sefer tekrar intihar etme şansın da yok. Eğer böyle bir şey olsaydı Tanrı'nın sağlam bir mizah anlayışı olduğunu düşünürdüm :)
Bunun dışında tatlı ve sempatik bir film ve son olarak ne demişler:
''Bir yerlere giden insan, asla aynı kişi olarak dönmez.''

Filmin müzikleri çok iyi fakat Eugene' nin konseri çıtayı gökyüzüne çıkardı

''insanın içini umutla dolduran film'' diye okudum bi yerde.O vesileyle izledim aslında ama doldurmadı gerçi bu benim kronik umutsuzluğum :) Ama müthiş tatlı bi film.Öte dünya kavramını bu kadar sade ve samimi işlemesi de ayrı hayranlık verici.

Gogol Bordello'suz bu film eksik kalırdı . Yol sahnelerinde arka fonda müzikten önce zihinlerde çalıyor zaten Gogol reis. :)

Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoforü'nü (Etgar KERET) okumama neden olan absürt film :) en bi sevdiğim ..

heyt be ne güzel son!

Hani bir yemek yer ya da bir şeyler içersinizde ağzınızda böyle tuhaf ne olduğunu anlayamadığınız ama güzel bir tat bırakır ya! bu filmde aynen öyle işte.

Epik film. Tom Waits yime döktürmüş yahu

Has-ta-sı-yız! Tom Waits baba apayrı bir boyut katıyor filme. Ayrıca, Gogol Bordello'lu soundtrack'leri de ayrı güzel!