Gizem konusunda çok iyi hep tetiktesiniz ne çıkacak diye beklenti bu kadar yükselince basit bir şeyden çorap söküğü gibi tüm meselenin kolayca çözülmesi garibime gitti
Yorumlara katılmakla beraber, şimdiye kadar hep siyah beyaz izlediğim James Stewart'la ilgili "ne kadar da massmavi gözlüymüş" aydınlanmasını bana yaşatan film olarak da hatırlıycam yapımı :)
James Stewart'ı ilk tanıdığım Hitchcock filmi. Muhtemelen de en gözde filmlerinden birisi. Ben de en çok bu filminden etkilenmiştim. Belki akrofobik olduğum için kendimle bağdaştırdığımdandır. Bazı sahneler o kadar etkileyici gerçek ki izleyicinin de başı dönüyor haliyle..Ayrıca bu filmde 'Dolly zoom out' (geriye giden kameranın zoom yapması) tekniğini kullanarak Hollywood'a yine kendine has tarzını göstermiş usta yönetmen.
Bu filmin ilk dakikalarını hatırlıyorum. Nedense tamamlamamışım. Meğer ne güzelmiş. İzlemeyen kalmasın. Filmden beri değişmediyse San Fransisco çok güzel bir şehirmiş.
1958 yılında çekilmiş ve seyircinin kalbinde oluşturduğu derin gizem ve fantazyayı bugün bile birçok sinema filminin beceremediği -onca maddi yatırıma rağmen, beceremediği- Hitchcock klasiği eserdir. Filmden sonra bir 'Yaşasın Sinema!!' demeden edemezsiniz.
San Fransisco polisinden dedektif Scottie Ferguson, bir suçluyu kovalarken, damdan düşen ortağını kurtaramaz ve yükseklik korkusu başlar. Polisliği bırakan ve özel dedektif olan Scottie'yi, eski okul arkadaşı Gavin Elster karısını takip etmesi için tutar. Scottie, genç kadının peşinden San Fransisco'ya döner ve kendisini karmaşık olayların içinde bulur.
Polisliği bırakan ve özel dedektif olan Scottie'yi, eski okul arkadaşı Gavin Elster karısını takip etmesi için tutar. Scottie, genç kadının peşinden San Fransisco'ya döner ve kendisini karmaşık olayların içinde bulur.