Korkudan öte gerilimi merak uyandırıcıydı. Azıcık kıyamet senaryosu gibi olsa da bana biraz Stephen King'i anımsattı. Bıraktığı boşlukları biraz da izleyiciye paslasa da ortalarda kalan bir film olmuş.
filmlerini birer gün arayla izlediğim jordan peele filmi.
beklentim epey yüksekti get out sebebiyle ama bu sefer beğenemedim. korku filmi olarak lanse edilmesine rağmen gönül rahatlığıyla izleyebilir benim gibi korku filmi izleyemeyen güruh. ha gerilim mi? ehh biraz. bu yorum muhtemelen bana düşmez ama bir olmamışlık var sanki filmde.
sonundaki twist için de şöyle söyleyeyim; umut sarıkaya'nın "neyse eve gideyim şu peyniri yiyeyim" adamına dönüştüm..
Tövbeler olsun ! Freud un topografik kişilik kuramındaki meşhur buz dağının görünmeyen yüzü yani id'imiz ,bilinçaltımız...Ucu bucağı bulunmayan hırslarımız,bitmek bilmeyen isteklerimiz...Bir taraftan egomuza söz dinletmeye çalışan bir taraftan da süperegomuzdan korkan id'imiz... Bana göre bu bir gerilim değil aslında bir uzlaşma,çatışma .Bu yüzden filmdeki analoji çok güzel yansıtılmış.Böyle metaforik filmlere ilgi duyuyorsanız kaçırmayın ?
saçma sapan bir film.. beğenmedim.. ne doğru düzgün korku var, ne doğru düzgün gerilim var.. oyunculuk desen rezalet ötesi.. sadece komedi filmi niyetine izlenebilecek bir film.. filme puanım : 10 üzerinden 4
Olaylar patlak verene kadar eh işte ama sonrası çok kötüydü. Coherence ve triangle kafasındaymış gibi gösterip, ardından sert bir u dönüşü yapıp sıvayan bir film olmuş.
Beyin yakan bir film. Film bittikten sonra kafamda oluşan bir çok soru işaretini gidermek için yorum, eleştiri vs okudum. Çünkü film çok havada kalmış. Hatta bazı soruların cevabı bile yok bunun yanında filme bir gerilim izleme niyetiyle başladım fakat komedi, korku, psikoloji, bilim kurgu hepsinden bir esin gördüm bu manada da yapılmak istenilen şeyi anlamsız buldum. Açıkçası konusunu ilginç bulsamda filmden çok bi tat alamadım. Yine de değişik bir film bu değişikliği görmek için izlenmeli.
İzlerken aklıma Rene Magritte'nin Not To Be Reproduced tablosu gelen,gerilim olarak başlayıp bilim kurgu olarak biten güzel bir filmdi. Düz mantıkla izlediğimizde klonların isyanı olan film, bünyesinde birçok metafor barındırıyor. Bunu en iyi açıklayan yine yönetmenin kendi sözleri olmuş "Bizim en büyük düşmanımız yine bizleriz."
İkinci filminde de farklı tarz ve senaryoyla gelmiş Peelee. Filmin özellikle ilk 45-50 dakikası oldukça gerilimli ve merak uyandırıcı geçiyor. Korku-gerilim pek benim türüm değildir ama bir solukta izledim ilk yarısını. (ki korku filmi arayışıyla gelenler bu filmden istediğini bulamayacaktır) onun ardından bence çok da derinliği olmayan kaç-kovala gerilimi klişesiyle devam ediyor film. Finali enteresandı diyebilirim ama tatmin etti mi ? çok fazla değil. Nyong'o her iki rolde de oldukça başarılıydı. Get Out'un gerisinde kalsa da o filmi ve tarzı beğendiyseniz bir basamak altındaki bu filmden de keyif alacaksınızdır. 7/10
Ne diyeceğimi bilemiyorum. Ne acayip bir film izledim öyle! Hem gerilimiyle hem akla mantığa sığmayan ayrıntılarıyla asla rahat bırakmadı beni. Şöyle arkama yaslanayim, layıkıyla korkumu yaşayayım dedirtmedi. Güldürürken düşündüren çok film izledim de, korkuturken düşündüren pek azdır. Ne demek istediğimi izlemeden anlamanız zor. Filme hem bayıldım, hem de çok güzel bir konuyu havada bırakarak büyüyü bozduğu için sinir oldum. Sonrasında daha fazla düşünmek istemediğimden, kolaya kaçıp ekşi sözlükte birkaç yorum okudum. Bir kullanıcı madde madde benim soru işaretlerimin çoğunu gidermiş. Böylelikle filmin şanını kendi içimde korumuş oldum:) Gerilim/korku konusunda ortalığın çöpten geçilmediği şu dönemlerde ilaç gibi geldi her şeye rağmen.
filmin konusu çok güzel ama senaryomudur nedir bilemiyorum eldeki güzel malzemeyle iyi bir yemek çıkaramamışlar böyle özetleyebilirim.Filmin türü asla korku değil gerilim müzikleride bunun ispatı gibiydi müziklerine bayıldım
beklentim epey yüksekti get out sebebiyle ama bu sefer beğenemedim. korku filmi olarak lanse edilmesine rağmen gönül rahatlığıyla izleyebilir benim gibi korku filmi izleyemeyen güruh. ha gerilim mi? ehh biraz. bu yorum muhtemelen bana düşmez ama bir olmamışlık var sanki filmde.
sonundaki twist için de şöyle söyleyeyim; umut sarıkaya'nın "neyse eve gideyim şu peyniri yiyeyim" adamına dönüştüm..
Bana göre bu bir gerilim değil aslında bir uzlaşma,çatışma .Bu yüzden filmdeki analoji çok güzel yansıtılmış.Böyle metaforik filmlere ilgi duyuyorsanız kaçırmayın ?