Bir oyunu filmi dönüştürmüşler. Alicia'nın tek dezavantajı rolün önceki sahibinin Angelina olması, onun dışında yakışmış. Aksiyon sahneleri mantık hatalı olmasına rağmen güzeldi, lzlettirdi. Film biraz fazla indiana jones filmlerini benzemiş.
Malum oyun serisi önceden yenilendiği için filme de bu doğrultu da bir ayar çekmişler. Angelina Jolie 3. film için yaşlı kaçardı zaten. Alicia Vikander oyundaki karaktere paralel doğru bir seçim olmuş. 2. filmi merak ediyorum. Bulmalacalara daha fazla yoğunlaşılır umarım. Alicia Vikander'den önce Daisy Ridley, Emilia Clarke, Saoirse Ronan ve Cara Delevingne rol için düşünülmüş ne alakaysa.
Genel Tomb Raider serisi olarak yorum yazacak olursam çok fazla negatif şey var ve tabi ki yanına bile yaklaşamaz; ama serinin devamı değil de aksiyon filmi olarak izlediğimde fena değildi.
Filmi oyununun ve serinin ilk filmlerinin hatrına araştırmadan direk sitede verilen imdb puanına bakarak, "Oohaavaaay puana bak ." deyip izlemeye başladım. İzledkçe bu puanı bu film nasıl almış diye şaşkınlık ve merakla filimi bitirdim. Nihayet anlamıştım ki şa hacanmış Bir kaç saatti bu... Not: Bu arda izledikten sonra imdb dan bakınca, filmin puanının 7.7 (yani sitelerde yazan puanların bazıları ya güncel değil yada kafadan atılıyor.) değil 6.4 olduğunu gördüm ki bu puan bile fazla.....
Alicia'nın sonunda aşık kız rolünden çıkıp birazda baklava yaparak değişik bir rol tiplemesini izledik. İlk film olarak hemen hemen her şey klişeydi. Ancak sıkmadan kendisini izlettiriyor. Yeni bir seri başlıyacak gibi ve umarım güzel bir şekilde işlenir.
"Lara Croft efsanesi yeniden canlandı! Koşun gelin!" demek isterdim ama olmamış be arkadaşım. Hani efsaneleşmiş serileri yeniden pişirip pişirip önümüze koyunca o eski tadı vermiyor anlayın şunu artık. Ucuz piyasa filmlerinden başka bir şey çıkmıyor ortaya. Günler öncesinden kalma, buzdolabı kokusu sinmiş yemekler gibiydi adeta. İzlerken zevk almıyor değilsiniz ama nasıl desem orta düzey bir aksiyon filmi havasında. Sadece oyunla bağlantılı sahneleri görmek güzeldi. Onun dışında bir ekstrası yok. Eski filmleri unutup tamamen bambaşka bir filmmiş gibi izlerseniz fena değil diyebilirim. Alicia Vikender konusunu gelince bence fena değildi ama yeterli de değildi. Hem fiziksel hem de duygusal olarak ben tam anlamıyla bir Lara Croft izlediğimi düşünmüyorum. Son olarak filmin aksiyonu da bence yetersizdi. Öylesine meraktan izlemek isterseniz izleyin. Ama ben pek tavsiye edemiyorum :)
kesinlikle spoilerin kralı------------> filmi izlemeyene önerilmez-----> öncelikle zaten az olan beklentimi daha da düşürdüğü için Raziye Özenli'ye teşekkürlerimi iletirim. Yoksa yorumum çok daha kötü olabilirdi. diğer yandan alicia pek gözüme batmadı, küçük olanlar yüzünden olabilir :-) ilk seri ile arasında 15 yıllık bir süreç geçtiğinden kıyaslama yapmak istemiyorum. Lakin film mantık hatalarından geçilmiyor. Öncelikle 7 yıl geçmiş aradan, neden 7 yıl. Ufacık ada da ellerinde BOMBAlarla orayı burayı patlata patlata geçen 7 yıl. 7 yılda o girişin bulunamamış olması eli silahlı ekibin salak olmadığını göstermekte, daha ötesinde olmalılar. Tabi adaya gitmeden baba croft'un defterinde tam olarak girişin belirtilmiş olması cabası. adam adaya gidip girişi bulmadı ama defterine yazdı sonra 7 yıl geçti defter vogel'in eline geçti "yanlış yeri patlatıyoruz beyler hadi gari toplanın defterin gösterdiği yeri patlatcaz. aaa kapı burada" dedi. baba croft defteri geride neden bıraktı diye sormadım bile. Tabi bir de o girişteki şifre var. Dedim ya adamlar salak ötesi her yeri patlata patlata geldiler ama kapıya gelince bir baktılar "aaaa BOMBA bitti"..... "kapıyı açmazsan babanı vururum"'lar başladı. Çomara bak sen.... Kapı diyorsunuz a be cahiller kapıların arkası dolu olmaz, boştur, koysa bombayı hem croft'ları gömecek oraya hem kapıyı açacak, güle oynaya git al cadı teyzeyi. Bunlarla bitmiyor malesef lu ren abimiz dün tanıdığı kızı kurtarmak için harekete geçiyor neyse de 2 saniye önce ayağa kalkmıyor diye adam öldüren kötümüz isyan girişimi suçuna-ki lara'nın kaçışıyla bitiyor-lu ren e tekme atıyor. Kaçışı ayrı bir dert doğuruyor. O dert tarih öncesinden kalma uçak. 50 kg civarında birinin ağırlığını kaldıramayarak yavaş yavaş kırılıyor, bir önceki gece gemilerini kıyıya vura vura parçalayan rüzgar ve yağmur unutuldu. Kamptaki adamların lara olmadan kaçmaya çalışmamış olmalarını anlarım fakat lara gelince neden herkes hazır gibi kaçıyor. Lu ren bir makinalı tüfek elde etti bütün kölelerin totosu kalktı. Karşıda kaç tane makineli var kimin umurunda, filmde Lu ren de bir işe yarasın değil mi? Vogel'in cadı teyzenin parmağını mini poşete koyması ve lara'nın o poşeti vogel'in ağzına sokup çenesine vurmasına diyecek şey bulamıyorum. Poşet o, kırılmaz ki vogel'in ağzına virüs bulaşsın. Gelelim son kavgaya ve lara'nın mağaradan çıkışına... yok, ona bir şey demeyeceğim diğer saçmalıklar yanında o çok gözüme batmadı. Neyse kötülerin bu kadar salak olduğu yapımda başrollerin bir önemi kalıyor mu? Bence nanay. filmin başından sonuna kadar croft'lara hiç gerek yoktu, bizim ayşegül tatilde serisi var ya, o adaya gitse daha iyi iş çıkarır. En azından tatilde ayşegül'e ihtiyaç var. :-) Bu filmde ha croft olmuş ha ayşegül. Daha da ayrıntıya girmek istemiyorum, sonuç olarak yapımı gereksiz buldum. croft mirası olarak görmeyi bırak macera-gizem dalına girebilecek yapım değil. Hoşuma giden ayrıntı cadı teyzeyi buldukları an söylenenler. Aslında cadı olmadığı virütük bir hastalığı olduğu yüzünden kendi isteğiyle oraya yatmış olması. Filmde kimsenin bilmediği şeyi baş rollerle birlikte öğreniyoruz ki güzel ayrıntıydı. Tabi o kadar uzun yıllar havasız bir ortamda canlı kalabilecek bir virüs olsaydı mantıklı da olabilirdi :-) Napıyoruz? Bunu da sorgulamıyoruz... Yapım hatalarından senaryoya hiç değinemedim, belirtmek isterim ki yapımda tek beğendiğim Cadı teyzemizin kötülük saçan bir cadıdan ziyade insanları korumak ve taşıdığı virütik hastalığı bulaştırmamak için gömülmüş olması idi. Bu ayrıntının dışında her şeyi beğenmedim. Karakter motivasyonlarının tamamı eksik, namına yakışmayan bir yapım.
Son olarak Raziye Özenli "yorumun daha ne kadar kötü olabilirdi ki" diye düşünebilirsin!!!! dediğim gibi gözüme batanları yazdım, ayrıntılar beklentimin düşüklüğü sebebiyle görmezden gelindi :-) Teşekkürler
Alicia Vikander bence Lara Croft karakterine Angelina Jolie'den daha iyi uymuş. Film de eski seriden aşağı kalır değildi, devam filmleri çekilirse daha da iyi olacağını düşünüyorum.
2013 yılındaki oyunun mantık sınırları içerisinde yeniden kurgulanmış versiyonu olmuş, aksiyon filmi arıyorsanız gayet tadında bir film bence :) he birde sen tatlı bişeysin be alicia (:
Yeniden başlayan oyun serisine göndermeler hoştu. Fakat bu kadar gönderme yapıp finalini bu kadar basit bitirmek de bi o kadar kötüydü. Aslında hepsi rüyaymış olsa benim için daha az hayal kırıklığı olabilirdi :)
Not: Bu arda izledikten sonra imdb dan bakınca, filmin puanının 7.7 (yani sitelerde yazan puanların bazıları ya güncel değil yada kafadan atılıyor.) değil 6.4 olduğunu gördüm ki bu puan bile fazla.....
ilk seri ile arasında 15 yıllık bir süreç geçtiğinden kıyaslama yapmak istemiyorum. Lakin film mantık hatalarından geçilmiyor. Öncelikle 7 yıl geçmiş aradan, neden 7 yıl. Ufacık ada da ellerinde BOMBAlarla orayı burayı patlata patlata geçen 7 yıl. 7 yılda o girişin bulunamamış olması eli silahlı ekibin salak olmadığını göstermekte, daha ötesinde olmalılar. Tabi adaya gitmeden baba croft'un defterinde tam olarak girişin belirtilmiş olması cabası. adam adaya gidip girişi bulmadı ama defterine yazdı sonra 7 yıl geçti defter vogel'in eline geçti "yanlış yeri patlatıyoruz beyler hadi gari toplanın defterin gösterdiği yeri patlatcaz. aaa kapı burada" dedi. baba croft defteri geride neden bıraktı diye sormadım bile. Tabi bir de o girişteki şifre var. Dedim ya adamlar salak ötesi her yeri patlata patlata geldiler ama kapıya gelince bir baktılar "aaaa BOMBA bitti"..... "kapıyı açmazsan babanı vururum"'lar başladı. Çomara bak sen.... Kapı diyorsunuz a be cahiller kapıların arkası dolu olmaz, boştur, koysa bombayı hem croft'ları gömecek oraya hem kapıyı açacak, güle oynaya git al cadı teyzeyi. Bunlarla bitmiyor malesef lu ren abimiz dün tanıdığı kızı kurtarmak için harekete geçiyor neyse de 2 saniye önce ayağa kalkmıyor diye adam öldüren kötümüz isyan girişimi suçuna-ki lara'nın kaçışıyla bitiyor-lu ren e tekme atıyor. Kaçışı ayrı bir dert doğuruyor. O dert tarih öncesinden kalma uçak. 50 kg civarında birinin ağırlığını kaldıramayarak yavaş yavaş kırılıyor, bir önceki gece gemilerini kıyıya vura vura parçalayan rüzgar ve yağmur unutuldu. Kamptaki adamların lara olmadan kaçmaya çalışmamış olmalarını anlarım fakat lara gelince neden herkes hazır gibi kaçıyor. Lu ren bir makinalı tüfek elde etti bütün kölelerin totosu kalktı. Karşıda kaç tane makineli var kimin umurunda, filmde Lu ren de bir işe yarasın değil mi? Vogel'in cadı teyzenin parmağını mini poşete koyması ve lara'nın o poşeti vogel'in ağzına sokup çenesine vurmasına diyecek şey bulamıyorum. Poşet o, kırılmaz ki vogel'in ağzına virüs bulaşsın. Gelelim son kavgaya ve lara'nın mağaradan çıkışına... yok, ona bir şey demeyeceğim diğer saçmalıklar yanında o çok gözüme batmadı.
Neyse kötülerin bu kadar salak olduğu yapımda başrollerin bir önemi kalıyor mu? Bence nanay. filmin başından sonuna kadar croft'lara hiç gerek yoktu, bizim ayşegül tatilde serisi var ya, o adaya gitse daha iyi iş çıkarır. En azından tatilde ayşegül'e ihtiyaç var. :-) Bu filmde ha croft olmuş ha ayşegül. Daha da ayrıntıya girmek istemiyorum, sonuç olarak yapımı gereksiz buldum. croft mirası olarak görmeyi bırak macera-gizem dalına girebilecek yapım değil. Hoşuma giden ayrıntı cadı teyzeyi buldukları an söylenenler. Aslında cadı olmadığı virütük bir hastalığı olduğu yüzünden kendi isteğiyle oraya yatmış olması. Filmde kimsenin bilmediği şeyi baş rollerle birlikte öğreniyoruz ki güzel ayrıntıydı. Tabi o kadar uzun yıllar havasız bir ortamda canlı kalabilecek bir virüs olsaydı mantıklı da olabilirdi :-) Napıyoruz? Bunu da sorgulamıyoruz...
Yapım hatalarından senaryoya hiç değinemedim, belirtmek isterim ki yapımda tek beğendiğim Cadı teyzemizin kötülük saçan bir cadıdan ziyade insanları korumak ve taşıdığı virütik hastalığı bulaştırmamak için gömülmüş olması idi. Bu ayrıntının dışında her şeyi beğenmedim.
Karakter motivasyonlarının tamamı eksik, namına yakışmayan bir yapım.
Son olarak Raziye Özenli "yorumun daha ne kadar kötü olabilirdi ki" diye düşünebilirsin!!!! dediğim gibi gözüme batanları yazdım, ayrıntılar beklentimin düşüklüğü sebebiyle görmezden gelindi :-) Teşekkürler