Üç Billboard Ebbing Çıkışı, Missouri (2017)Three Billboards Outside Ebbing, Missouri

mutlaka oscarı bu film almalı .. oyunculuklar,senaryo,müzikler .. bu kokuşmuş düzene tokat gibi bir cevap ... Filmin ana teması herşeyin, insanların tüm benliğimizin anlamı sevgi .. kurtuluş Sevgi de yatıyor ... Aynı mildred in ilk sahnede ters giden böceği düzeltiği gibi ... veya willoghby nin ömrünün son anlarındaki bahsettiği mektuplarındaki gibi... hayat, bu kokuşmuş sistem seni seni savurabilir ancak önemli olan so nefesine kadar yaptığn hatalarla yüzleşek ve çok geç olmadan saf sevgi , merhamet ve vicdan olgularıyla bu dünyadan göçüp gitmenin en önemli şey olduğunu beyinlerimize kazıyor....Tek kelimeyle MUHTEŞEM... Ayrıca kendi kurduğmuz bu düzenin bizi üzerimizdeki olumsuz etkilerini apaçık gözler önüne seriyor. Faşizm,emperyalizm,toplumsal baskı, hepsi fimin her teasında eleştiriliyor.... FUCK THE SYSTEM !

Muhteşem oyunculuklar, birbirinden güzel müzikler barındıran harika film. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Oscar'ın en güçlü adayı

Tek kelimeyle "Muhteşem!".. 7 ay boyunca ölen kızıyla ilgili hiçbir gelişme olmaması üzerine polislerin işlerini yapmadıklarından şikayet eden ve bunu üç ilan panosunu kiralayarak herkese duyuran acılı bir annenin mücadelesini izliyoruz. Katilin bunca zamandır yakalanmamış olmasından sorumlu tutulan şerifin kısmen gizli kalmış sağlık durumu ve bunun ortaya çıkışıyla annenin neredeyse bütün kasabayı karşısında bulması olayların seyrini bir hayli değiştiriyor. Bambaşka duygular hissetmenize sebep olacak tonla şey sizleri bekliyor. Olay örgüsü ve filmin akışı bence kusursuzdu. Hikayenin kalitesine söylenecek tek bir kelime yok. Martin McDonath harika bir iş çıkarmış ve umarım filmlerine son sürat devam eder. Oyunculuklara bakacak olursak Frances McDormand bu performansıyla bence en iyi kadın oyuncu ödülünü sonuna kadar hakediyor. O korkusuz, kendinden emin ve son derece kararlı tavrı harika bir şekilde yansıtmış. Bunun yanında yaşadığı kırgınlık ve duygusal çöküntüyü de gayet başarılı bir şekilde hissettiriyor. Woody Harrelson ve Sam Rockwell ikilisine de mutlaka değinmem gerek. Woody Harrelson her zamanki gibi hafif esprili ve sempatik tavrıyla karşımızda. Canlandırdığı karakterin samimiyetini o denli güzel yansıtmış ki ister istemez bir sevgi beslemeye başlıyorsunuz. Ben bazı eleştirilerin aksine gayet başarılı buldum. Sam Rockwell e gelecek olursak beklentimin üzerinde bir performans sergilediğini söylemeliyim. Canlandırdığı karakterin o pislik tavırlarından sonra komik ve sempatik hallerini de sevdirebilmek bence çok büyük bir başarı. İyi polis kötü polis olayını bu ikili üzerinde biraz farklı bir şekilde yeniden gözlemleyeceğinizi de söyleyebilirim sanırım. Ve yardımcı erkek oyuncu dalında ikisini de iddialı adaylar olarak görüyorum. Tabi Sam Rockwell bence birkaç adım daha önde. Son olarak müzikleri de başarılı bulduğumu ifade edeyim. Özellikle Townes Van Zandt - Buckskin Stallion Blues çok sevdiğim parçalardan ve böylesine güzel bir filmde duymak beni mutlu etti. Özetle izlemenizi ŞİDDETLE tavsiye ediyorum. Şimdiden iyi seyirler :)

Birçok dram ögesi barındıran film dilemmalar yaratarak da sorgulatıyor hayatı.

Ters köşelerle dolu muazzam bir film. Olay kızının tecavüzünün intikamını almak isteyen öfkeli bir anneden çok daha öteye gidiyor. Giderek diğer karakterler de önem kazanıyor, hepsini birer birer inceleme şansına sahip oluyorsunuz. Asıl dramın görünenden farklı sebeplerde yattığı filmleri seviyorum. Böylece yuzeysellikten büyük ölçüde kurtuluyorlar çünkü. Bir de izleyiciye önemli dersler veriyor. En önemlisi, ne yaşarsak yaşayalım insanlığımızı kaybedersek her şeyimizi kaybederiz mesajıydı sanırım. Çok amaçlı da bir film. Başka ne isteyebiliriz ki?

Oyunculuklar mı senaryo mu müzikler mi hangi birini övsem çok ama çok güzel filmdi çok beğendim

willouhby ve mektupları efsaneydiniz

Spoilerı göster

Aldığı tüm övgüleri sonuna kadar hak eden bir yapım. Hikaye farklı, dramın acı ögesini kör göze parmak bir şekilde vermek yerine başka yollardan izleyiciye aktarıyor ki bu durum filmi beğenmeme sebebiyet veren ilk şey oldu. İkincisi ise olayların beklenmedik, tahmin edilenin dışında gerçekleşmesi. Bunların yanında oyunculuklar da çok iyi olunca pek eleştirecek bir şey bulamıyor insan. Bana bir tık anlamsız gelen bazı karakter gelişimleri idi sanki biraz çabuk ve hızlıca gerçekleşti. Yılın en iyi filmi olduğunu düşünmemekle beraber kesinlikle en iyilerinden ve izlenmeye değer bir yapım olduğunu söyleyebilirim. 8.5/10

Favori Yönetmenlerim arasındaki yerini çektiği her yeni filmle daha da sağlamlaştıran Martin McDonagh'dan müthiş bir film daha. 115 dakikaya bu kadar çok şey sığdırmayı nasıl başardın be adam. Alkışlıyorum...

Çok fazla küfürlü konuşma içerdiğinden, ilk dakikalarda bırakmam gereken bir filmdi. Konusu ilginç geldiğinden bırakamadım. Çoğu konuya ince göndermeler mevcuttu. Çok beğendim.

O sakin akışında kendinizi kaptırıp her karakterle empati kuabileceğiniz karamsar havasının yanında küçük umut ışıklarının olduğu çok güzel bir kurgusu olan bir film olmuş. Oyuncular ve yönetmen de çok başarılı iş çıkarmış ortaya , bu senenin en güzel filmlerinden biri izlemek gerek.

Film seyreder gibi değilde sanki hikaye okur gibi hissettim kendimi... Her şey yerli yerinde ve dozunda, oyunculuklar muhteşem ... tavsiye edilir...

Muazzam...Faili meçhul cinayet kurbanı yakını olmanın ne tarifsiz bir acı olduğunu sağlam hatırlatıyor.Ben çok sevdim, müzikleri özenle seçilmiş ,senaryo çok akıcı işlenmiş,hani seytretmeye başladığın andan itibaren seni içine çeken filmler vardır ya ondan.Ama ben en çok o acı faili meçhul temasının içine seviyeli ve yerinde mizah unsurları eklemelerine bayıldım.Oyunculuklar ayrı bir müthiş,hele Sam Rockwell..Evet biraz fazla tesadüfi yerler biraz fazla pozitif kalan durumlar vardı ama inanın umrumda olmadı,bu da başka bir maharet.Kalbe nakış gibi işleyen filmleri hep sevdim.Bu da onlardandı.Nadide bir parça....

Sosyal bir yara: faili meçhul cinayetler. Bu konudan yola çıkılarak oluşturulmuş bir senaryo. Böyle bir olaya kızını kurban veren bir annenin çırpınışları. Anne rolünde Frances McDormand harikalar yaratıyor. Filmin müzikleri çok çok iyi. İzlenmesi gereken filmlerden .Şimdiden Golden Globe'da 4 ödülü evine götürdü. İyi seyirler.

Bir annenin kızının başına gelen korkunç bir olayın faillerinin bulunması gibi en doğal hakkını aramasıyla başlayan film, Gandhi'nin ''Göze göze dünyayı kör eder'' felsefesiyle ilerliyor. Filmin konusu drama fazlaca müsait olsa da yönetmenin diğer filmlerindeki gibi kara mizaha daha çok kaymış gibi geldi bana, tarzı bu ne diyelim. Afişini ve müziklerini de ayrıca sevdiğimi belirtmeliyim

Senaryo tek kelimeyle müthiş,oyunculara öyle karakterler denk düşmüş ki yönetmeni de kutlamak lazım,döktürmüşler resmen (Sam Rockwell bu adamı her filme koysunlar harika bir oyuncu değil mi?yaa, bir tek ben mi yakınıyorum bu adam için?).Üç tane billboard tan ne çıkacak acaba diyordum; enfes diyaloglar,insanlık dersleri,mizah,eleştiri ve ilk dakikadan dikkatimizi filme çeken müzikler...Bekletmeyin millet izleyin bir an önce:)