Nicolas Cage burada gerçekten iyi bir oyun çıkarıyor, normalde pek sevmem kendisini. Ancak The Wicker Man, gizem- gerilim ve aksiyonun aynı potada eridiği nadir başarılı popüler filmlerden biri olmanın tadına varıyor.
Güzelim filme, filmin en önemli noktasının i ismini koymuşlar. Ve bizim Türkler filmi lanetli ada diye çevirmişler. Ulan filmde lanet diye bir şeyin lafı bile yok. Koyun adam gibi hasır adam diye
Kaliforniya otoyol devriyesi olarak görev yapan polis memuru Edward Malus (Nicholas Cage), annesiyle seyahat eden küçük bir kızın kayıp oyuncak bebeğini geri vermek için arabalarını durdur. Oyuncak bebeği geri verirken, kontrolden çıkan bir kamyon duran arabaya çarparak alev almasına neden olur. Edward içinde sıkışanları kurtaramadan şiddetli bir patlama meydana gelir ve otomobil alevler içinde kalır. Bunalıma giren Edward, anne ve kızın son bakışlarının resmini kafasından silebilmek için ilaçlarla dolu birkaç ay geçirir. Ama, hayat Edward''a ikinci bir şans verecektir. Eski nişanlısı Willow'dan (Kate Beahan) aldığı damgasız mektup onu Summersisle adlı bir adaya sürükleyecektir. Willow, yıllar önce Edward'ın hayatına girmiş ve aniden ortadan kaybolmuştur. Mektubunda, küçük kızı Rowan'ın kayıp olduğunu ve onu bulması için bir tek ona güvenebiliceğini yazar. Summersisle adası özel mülkiyet olmakla beraber, sakinleri eski unutulmuş gelenekleri yaşatmakta ve kendileri de bu şekilde yaşamaktadırlar. Edward bunu hayatını yeniden rayına koyabilmek için bir fırsat olarak değerlendirir ve gitmeye karar verir.
Bunalıma giren Edward, anne ve kızın son bakışlarının resmini kafasından silebilmek için ilaçlarla dolu birkaç ay geçirir. Ama, hayat Edward''a ikinci bir şans verecektir. Eski nişanlısı Willow'dan (Kate Beahan) aldığı damgasız mektup onu Summersisle adlı bir adaya sürükleyecektir. Willow, yıllar önce Edward'ın hayatına girmiş ve aniden ortadan kaybolmuştur. Mektubunda, küçük kızı Rowan'ın kayıp olduğunu ve onu bulması için bir tek ona güvenebiliceğini yazar. Summersisle adası özel mülkiyet olmakla beraber, sakinleri eski unutulmuş gelenekleri yaşatmakta ve kendileri de bu şekilde yaşamaktadırlar. Edward bunu hayatını yeniden rayına koyabilmek için bir fırsat olarak değerlendirir ve gitmeye karar verir.