The Water Diviner (2014)

Muazzam bir kadroya sahip, savaş zamanındaki yaşantıları ve gösterilen saygıları aktaran harika bir yapım. Bizim oyuncularda oldukça iyi oynamışlar. Harika bir film.

Yok arkadaş güzelim duygu dolu sahneleri samimiyetsizce oynamışsınız ne bileyim yabancı çekim olunca mıdır nedir bimem insan o savaş ruhunu,acıyı iyice burnunun direğinde hissedemiyor yaa cık olmamışşş !

öncelikle olaya elinden geldiğince tarafsız bakmaya çalışmış Russell Crowe abimiz bu güzel bi şey çok sıkıcı bi filmde değil.

Fakat ayşe (Olga Kurylenko) nun dışarıda başını örtmesi ve otelde açması ve kocasını bekleyen bir osmanlı kadınına ne kadar uyuyor aynı zamanda oğlu orhan(Dylan Georgiades) ın sünnetinde erkeklerle oynaması ??? devam ediyorum binbaşı hasan (Yılmaz Erdoğan) ölen silah arkadaşı çavuş cemal(Cem Yılmaz) için 'bu kadar yaşaması mucize allah nicedir görmezden geliyordu demesi ne kadar gerçekçi geldi bilmiyorum ayrıca bizim ecdadımız rakıya bu kadar düşkünmüydü yav ölen kişinin arkasından fatiha okumak yerine rakı mı içiyoruz.ve son olarak Cem Yılmaz'ın Hey On Beşli türküsünü Av Mevsimi filmindeki Hayde Türküsünü söylediği sahnenin kopyası olması bu türküyü söylerken kalkıp oynamaları berbat bi sahneydi

Show spoiler

hikaye de karakterler de çok eğreti duruyor, iyi işlenememiş. diyaloglar da çok yapay. oyunculuklar ve görüntüler filmin en iyi tarafı. iyi niyetle çekilmiş kötü bi film.

Ne tanrı ne krallar ne de asker kahramandır. Esas kahramanlık kardeşlerine babalık yapabilendir. Çok etkileyici buldum. Kültürümüzü de oldukça gerçekçi yaratmışlar. Cem Yılmaz biraz ben oyum diye bağırıyordu. Onun dışında bir fazlalık göremedim. Keza eksiklik de yoktu. Benim için Er Ryan'ı Kurtarmak'dan daha etkileyiciydi film. Gereksiz uzun politik göndermeler ya da din propagandası yoktu. Duygu sömürüsüne hiç rastlamadım. Biliyorum ki eğer bizimkiler çekseydi bu filmi içinde bolca duygu sömürüsü ve filmin deyişi ile nationalizm olurdu. İzlemeden geçmeyin kesinlikle. Russel Crowe'dan yeni baş yapıtlar bekliyoruz. (Düşünceme katılanlar olarak) Yaratıcılığına hayran kaldım.. Aynı şekilde Mel Gibson'un oynadığı Gallipoli diye bir film var. Onu da izlemenizi öneririm. Ana konu savaş olmayınca daha bir güzel oluyor sanki ha siz ne dersiniz..

Bizim için Çanakkale konusu içine ne koysalar olmamış diyeceğimiz konulardan. Onca acıyı bir yere sığdırıp hah bu kadardı diyememiş olmamız normal olsa gerek. Tüm acıları bir kenara koyup farklı bir ülke anlatılıyor bakışıyla izlediğimde çok beğendiğimi söyleyebilirim. Zira yabancı yapım filmleri şöyle bir göz önüne getirdiğimde bize bu denli güzelleme yapan farklı bir yapım daha aklıma gelmiyor. Olması gerektiği kadar masumane, yine olması gerektiği kadar suçlayıcı yaklaşım mevcut. Sonu farklı olabilir miydi, kesinlikle. Ama bu hali de kötü değil.

Konu Çanakkale olunca beklenti ister istemez oluyor. Bu konuyu yabancıların işlemesi anca bu kadar olabilirdi muhtemelen. Çanakkale konulu başka filmde görüşmek dileğiyle. Bu sefer biz yapalım mümkünse :))

Daha iyi olabilirdi kanımca.. biraz basit kaçmış ve olaylar arasında çok fazla kopukluk var.. orta seviye bir film. izlenir mi izlenir ama pek öyle fazla beklentiye girmeyin derim. Tek başarılı bulduğum nokta olaylara Russell Crowe'un objektif bakışı..

Bu filmde en çok Türk kızını oynayan Ukraynalı beni rahatsız etti,hiç doğal olmamış,genel olarak herşey havada kalmış, cem yılmaz'ı çooook severim o ayrı ama sanki film eksikti.Yine de kötü diyemem, tarafsız ve iyi niyetli bi şekilde yapılmış.Sadece beklentimi çok karşılamadı.

Benim beklentilerimin çok daha üstünde çıktı. İzlediğim diğer tarih filmlerine göre çok daha tarafsız bir filmdi. Sadece bunun için bile izlenebilir. Ama tabiki öyle çok da iyi değil.

Bizim tarihimiz belli bunun için söylenecek birsey yok. adamlar bizi kötü gostermemisler diye sevinecek değilim. sinematografi açısından tamamen vasat altında bir film. Crowun 40 fırın ekmek yemesi lazım iyi bir yönetmen olabilmesi için. noah filminden sonra hicbir ilerleme kaydedememis. kara listeye eklememe nedenim Çanakkale olması yoksa gerçekten 2 saate yazık.

Beklentimin üzerinde buldum . İzlediğim en iyi canakkale konulu filmlerden biri . Yönetmen koltuğunda başka biri olsa daha tecrübeli biri ile çok daha iyi olabilirmiş fakat bu hali ile bile izlenebilir .

İlk defa tarafsız bir savaş filmi. Bu yüzden olsa gerek kendi ülkesi Avustralya'da çokça eleştirildi.

Film büyük oranda çanakkale'yi kapsamasına rağmen içinde milli mücadeleye kadar bir dokunuş var.

Show spoiler

Tam anlamıyla bir savaş filmi değil aslında savaş filmi değil. Senaryo itibariyle nesnelliğe çok yakın. Çok yazıp çizmeye gerek yok filmin tek kötü noktası Türk karakterleri canlandıran yabancı oyuncuların Türkçeleri. Bunun dışında normal izlenebilir bir film. Az da olsa o zamanki kahramanlıklardan da birkaç kesit izleyebiliriz.

savaş filmlerinde taraf tutmamak ya da iki tarafa birden adil davranmak zor ve erdemli bir iş. Russel Crowe bu işin altından oldukça iyi kalkmış. Filmde oldukça iyi çekilmiş, produksyona para harcanmış mekanlar, setler var. Emek yoğun bir iş yani. Bazı efektler gerçekten başarısız orasını da belirtmek lazım. Resme yedirememişler. Müzikler kötü, özensiz belki de filmin en az üzerine kafa patlattıklarını düşündüğüm yeri. Türk sinemasındaki özensiz işlerle kıyasladığımızda evrensel bir derdi olan, insani bir mesajı iletme çabasında bir yapım. Bir çok açıdan ortalama bir işi aşamıyor fakat, aptal saptal filmlere sırf Türk filmi diye para verip zaman ayırıp , pişman olacağınıza . Sizi hatalarına rağmen sürükleyen bir iş olmuş. Cem Yılmaz ve yılmaz erdoğan'ın oyunculukları da vasatın az buçuk üstünde. Konusuyla, mekanları ve derdiyle özellikle bizim coğrafyamız için izlenebilir bir hikaye olduğunu düşünüyorum . Ama eleştiren arkadaşlara da hak vermiyor değilim.