Film birçok kültüre ve oluşuma aynı anda eleştiri göndermiş. Hem kapital düzene hemde sosyal düzene karşı hafif ama etkili bir dil kullanıyor. Jim Carrey ise gerçekten çok içten oynamış.
Komik film ararken Jim Carrey'i de görünce "Aradığım film bu olmalı" dedim ama değilmiş. Güldürmüyor ama insana kendi hayatını sorgulatıyor. Mutlaka izlenmesi gereken harika filmlerden... :)
Eğer film bittiğinde kendi hayatınız üzerinden olaya bakıp inanç ve daha bir çok şeyi sorgulayabiliyorsanız bu filmi anlamışsınızdır bence. O denizin ardındakiler de birer Truman :)
Jim Carrey, Truman Şov ’un ana karakteri. Truman hakkındaki her şey yalandır. İlişkileri, işi hayatı TV’de yayınlanan bir şovdan başka bir şey değildir. Peki, gerçek nedir ki? Bu soru için film Descartes’dan Sartre’a Schopenhaur’ dan Plato’ ya kadar önemli filozoflara başvuruyor yönetmen.
Truman Şov, 5000 kameranın izlediği, direk seyirciye ulaşan 7/24 yayında olmasıyla büyük derecede rahatsız edici bir film. Sanki Bay Truman’ı yaratan, onu izleyen takip eden tanrılarız ve onun ne iş döndüğünden hiç haberi yok. Bu bizi asıl konuya getiriyor; tanrı ahlaksız olmaya izinli mi yoksa o da ahlak ve etiğe bağlı mı kalmalı?
Bu seyirci için tartışıp karar vermesi gereken psikolojik bir deney. Film seyirciye soru sorma kabiliyetleri olduğunu da hatırlatıyor; baştakilerin emirlerine uymalı mıyız yoksa görmezden gelip kendi yargılarımızla mı hareket etmeliyiz? Eğer kendi kararlarımızla hareket edersek yanlış mı yapmış oluruz? Bu hareketlerin sonuçları ne olur? Bu özenle işlenmiş film seyirciye bu maceranın sosyal deneyleri için yargıç olma hakkı veriyor.
TÜM ZAMANLARIN EN İYİ SENARYOLARINDAN Film içinde film yapmışlar. BBG evinin sinema hali olsa da bunun çok ötesinde. Jim Carrey yine süper. Ed Harris aynen. Seyrettikten sonra etrafa karşı paranoyaklaşabilirsiniz )
Truman Şov, 5000 kameranın izlediği, direk seyirciye ulaşan 7/24 yayında olmasıyla büyük derecede rahatsız edici bir film. Sanki Bay Truman’ı yaratan, onu izleyen takip eden tanrılarız ve onun ne iş döndüğünden hiç haberi yok. Bu bizi asıl konuya getiriyor; tanrı ahlaksız olmaya izinli mi yoksa o da ahlak ve etiğe bağlı mı kalmalı?
Bu seyirci için tartışıp karar vermesi gereken psikolojik bir deney. Film seyirciye soru sorma kabiliyetleri olduğunu da hatırlatıyor; baştakilerin emirlerine uymalı mıyız yoksa görmezden gelip kendi yargılarımızla mı hareket etmeliyiz? Eğer kendi kararlarımızla hareket edersek yanlış mı yapmış oluruz? Bu hareketlerin sonuçları ne olur? Bu özenle işlenmiş film seyirciye bu maceranın sosyal deneyleri için yargıç olma hakkı veriyor.