Bu saatten sonra dudak dolgusu yaptıran bile namerttir. :D Çok ses var beğenen beğenmeyen, izleyip kendiniz karar verin, şans verilebilir. İyi seyirler.
Delilik ve dahilik arasındaki ince çizgiyi baya kalınca delilik tarafına doğru geçmiş olan film... halbuki ne güzel başlamıştın ne güzel ilerliyodun ne de güzel eleştiriyodun toplumsal güzellik algılarımızı... lost çok bozdu derler bi de asıl seni izlesinler
++Bozulan güzellik algımıza ve asla geri dönmeyecek evrensel ahlak normlarına kor ve de gore bir eleştiri olmuş.Son sahnede evet bende abartmayın dedim ama bitince üzerine düşündüm instagramdan çıktım ve tamam ok haklı olabilirmiş yönetmen :)
İnsanın içindeki özüne, en iyi versiyonuna ulaşmak böyle bir şey olsa gerek. Modern toplumun getirdiği güzellik ve çarpık değer algısı üzerine sert bir eleştiriyi güzel bir hikâye üzerinden sunmuş. Beden ve fiziksel kusuruz görünüşün "bir olmak/olabilmek" üzerinden izleyici de neyin gerçek ve kusursuz olduğuna dair de sorgulatıyor. Başarılı bir sinematografisi var. Zira Demi Moore ve Margaret Qualley'de öyle. Filmin malum kısımdan sonrasını izlemek zorlasada çok da uzatmamak gerekiyormuş diye düşünüyorum.
En sonunda hepsi bir rüyaymışa bağlasalar mantıklı olurdu. Ne saçma sapan bir bitiş. Bu kadar da saçmalanmaz yani. Bi de Cannes da en iyi senaryo ödülü almış, hay Allam yarappim 😁🤣
“Gerçekliğin içinde kaybolduğumuzda, kim olduğumuzu hatırlamak imkânsızlaşıyor.” The Substance, izlerken kendimi bir ayna karşısında bulduğum, sarsıcı ve düşündürücü bir yolculuktu. Hikâyesi, modern dünyanın kaybolmuşluğunda kimlik arayışımıza dokunuyor; her karakter, insana dair bir kırılganlığı ve arayışı yansıtan birer parça gibi.Film, insan ruhunun hem ışıklı hem de gölgeli yanlarına cesurca eğiliyor ve bize sorular soruyor: Kimiz? Neyi kaybettik? Neyi bulmayı umut ediyoruz? Sinematografisi, oldukça başarılı; her sahne, bir duyguyu, bir düşünceyi, bir özlemi fısıldıyor. Işık ve renkler, kelimelerin yetemediği yerlerde devreye giriyor, karakterlerin suskunluğunu tamamlıyor. Görsellik, hikâyeyi sadece anlatmakla kalmıyor, adeta hissedilir hale getiriyor. Bu film, insan olmanın derin karmaşıklığını ve zamana direnen arayışını anlatan bir ağıt gibiydi. Bir anlık da olsa, modern dünyanın kaosunda kaybettiğimiz özümüzü hatırlamamı sağladı. Kapanış jeneriği aktığında, üzerimde bir ağırlık ama aynı zamanda bir farkındalık hissettirdi.
Yaşlanmak. Film yıllarının bize verdiği doğal yaşam döngüsünün sonuçlarına karşı verdiğimiz umutsuz mücadelenin bir alegorisi. Hayranı olduğumuz yıldızların yapımcı seyirci ve belki de kendi egoları ile yaptıkları esnetik müdahaleleri artık sıkça görüyoruz . Bazıları kariyer bitirir türden . Hatta artık günlük hayata girmiş . Tanrısal güzellik orta sınıfın da hayali olmuş. Herkesin kendisinin daha iyi bir versiyonuna ulaşmaya çalışırken bizzat kendisinden uzaklaşmasını eleştiren güzel bir yapım olmuş. Üstelik finali ile bunu sadece psikolojik düzeyde tutmamış sosyal bir alana da taşımış. Hem akış hem içerik olarak izlemesi zor bir film. Ama söyledikleri değerli. Ben beğendim .
Güzel başladı gibi sonrasında TheFly filmine bağladı. Filmin3/2'si güzel. 3/1 saçma ve abartılı. İzlemeseniz de olur aslında. Ha ben Demi Moore'u Nude görcem diyorsanız izleyin.
Ne saçma sapan bir bitiş.
Bu kadar da saçmalanmaz yani.
Bi de Cannes da en iyi senaryo ödülü almış,
hay Allam yarappim 😁🤣
Sinematografisi, oldukça başarılı; her sahne, bir duyguyu, bir düşünceyi, bir özlemi fısıldıyor. Işık ve renkler, kelimelerin yetemediği yerlerde devreye giriyor, karakterlerin suskunluğunu tamamlıyor. Görsellik, hikâyeyi sadece anlatmakla kalmıyor, adeta hissedilir hale getiriyor.
Bu film, insan olmanın derin karmaşıklığını ve zamana direnen arayışını anlatan bir ağıt gibiydi. Bir anlık da olsa, modern dünyanın kaosunda kaybettiğimiz özümüzü hatırlamamı sağladı. Kapanış jeneriği aktığında, üzerimde bir ağırlık ama aynı zamanda bir farkındalık hissettirdi.
Hayranı olduğumuz yıldızların yapımcı seyirci ve belki de kendi egoları ile yaptıkları esnetik müdahaleleri artık sıkça görüyoruz . Bazıları kariyer bitirir türden . Hatta artık günlük hayata girmiş . Tanrısal güzellik orta sınıfın da hayali olmuş.
Herkesin kendisinin daha iyi bir versiyonuna ulaşmaya çalışırken bizzat kendisinden uzaklaşmasını eleştiren güzel bir yapım olmuş. Üstelik finali ile bunu sadece psikolojik düzeyde tutmamış sosyal bir alana da taşımış.
Hem akış hem içerik olarak izlemesi zor bir film. Ama söyledikleri değerli. Ben beğendim .