9. kapı (1999)The Ninth Gate

Ha bir şey oldu ha olacak diye diye sonunu getirdiğim en berbat Polanski ve Depp filmi olarak hafızama kazındı -_- 4/10 9.kapıyı açan şey;

kadınla sevişmek miymiş?!

Spoilerı göster

Bu arada

kadın Lucifer mıydı? Yoksa Cadı mıydı?

Spoilerı göster

Ortalama bir gerilim gizem filmi.Bağlantı ve final daha iyi olabilirdi.5.8

Role tam uymuş Johnny Depp. Konusunu sevdim. İlerleyişi güzel. Sonu o kadar tatmin etmedi. Yine de mutlaka izleyin.

Johhny'yi izlemek her zaman güzel, müzikler de güzel, ama film kötü, sıkıcı, sürekli bir şey olacak diye bekliyorsunuz, beklenti çok karşılık hiç yok filmde

Sıkıcı. Johnny Depp için izledim. Ama müzikleri... O kadar geriyor ki insanı! Dümdüz yürürlerken bile müzik yüzünden gerim gerim gerildim film boyunca ? Johnny ve gerilim etiketinin hakkını veren müzikleri hatrına kara listeye atmıyorum. 4/10

Çok güzel başlamıştı oysaki. Sindire sindire boğuldum... Klas bir deneyimdi. Johnny Depp dışında pek beğenemedim. Satanik fantazilere meyilli, öteki olmak için çıldıran ve kendini bu şekilde sıradan olmadığına ikna eden sıradanların ayılıp bayılacağını düşündüğüm bir film.

Daha iyi olabilecek çok yanı var ama bu haliyle de sıkmadan izletti. Belli noktalarda da tatmin edici.

Gülün Adı, Se7en gibi etkileyici örnekler varken etkilenilmesi zor bir gizem/çözüm filmi. Dumas Kulübünden yola çıkılarak tasarlanmış bir film. Ama çok da kötü değil. İzlemesi zevkli, akıcı. İzlerken tasarlamaya müsait. Kafa şişirmiyor, yormuyor. Corso'nun karakterinin daha net belli edilmesini isterdim. Evre evre anlatılabilirdi. Anlatılmak istenen dokuz kapıdan da geçme ve test edilme durumu filme adapte edilememiş pek. Gerilim oranı çok çok düşük neredeyse hiç yok diyebilirim. Sembolik yönü de var. Güçlü demek isterdim. Cutthroat İsland'ın Doug amcasını görünce bir sevindirik geldi. Doğuyu ve kadını aşağılayan bir kusuru da vardı. Bayağı sevmediğim şey çıktı aslında yazarken. Kötülüğü temel alması, seçim şansı, merhamet gibi kavramların cımbızla çekilmesi ve insanın kendini bulma yolculuğuna çıkması durumu filmlerde çok sık karşılaştığım bir biçim olmadığından bu filmi sevmek mecburiyetindeyim. Genelde fazla zırvalamam ama niyeyse bu film için çok ikilemde kaldım. Siz gene de izleyin benden daha fazla sevme ihtimaliniz var.

Tamam film merak ettiriyor sonu vurucu olacak diyorsun izlerken öyle hissettiriyor ama sonunda bu muydu yani diyorsun bunu mu merak etmiştik biz.sadece jonny depp için izlenebilir gerisi zaman kaybı

ruhumu doyurdu film

Dean Corso, zengin koleksiyoncular için eski ve çok değerli kitapları araştıran ve bulan bir araştırmacıdır. Yaptığı görev kültürel birikim, hüner ve çelik gibi sinirler gerektirmektedir. Corso, ünlü bir kitapsever olan Boris Balkan için Satanik ayinleri anlatan bir seri kitabın sonuncusunun peşine düşer. Rivayete göre bu kitap Karanlıklar Krallığının dokuz kapısını açacak bir el yazmasıdır. Geri kalan iki kopyası Avrupa’dadır. NewYork’tan Toledo’ya, Portekiz’den Paris’e giden yollarda Corso labirent gibi tuzaklarla, vahşi ve gizemli ölümlerle karşılaşır. Kendisini koruyan güçler yardımı ile kendisinden çok daha güçlü bir varlığa karşı adım adım yaklaşmaktadır. Zamanla asıl görevinin bir kitabı bulmaktan çok daha farklı olduğunu anlar.

Yazık...