"Duyduğuma göre evleri boyuyormuşsun !" Buram buram kalite kokan tipik bir Martin Scorsese filmi izledim. Joe Pesci'nin oyuculuğu fena! , hele yaşlı hali. Al Pacino tapılası, De Niro eşi benzeri yok. 3,5 saat nasıl olacak derken, şahane karelerle ve 80'ine merdiven dayamış delikanlıların muhteşem oyunculuklarıyla bir seferde bitirdim. Bu uzunlukta ve bu kadar sağlam prodüksiyona sahip bir filmi yapmaya yanaşmayan şirketleri anlıyorum. Ama sanırım şimdi pişman olmuşlardır, çünkü gişesi çok iyi olurdu kesin.Ben de sinema perdesinde izlemeyi tercih ederdim doğrusu böyle bir filmi. Netflix , sonunda iyi filme para yatırmak gerktiğini öğrenmiştir umarım ve devamı gelir. Filmden sonra; 25 dakikalık Scorsese, Pesci, Al Pacino ve De Niro'nun yer aldığı söyleşiyi de izlemeyi unutmayın lütfen. İyi seyirler...
Martin Scorsese yıllar sonra 3 efsane ismi bir araya getirip film çekecek de o film kötü olacak mümkün mü ? Değil elbette. İlk olarak hikaye anlatımı kusursuz diyebilirim süresi 3.5 saat olmasına rağmen bende öyle akıp gitti ki film, kesintisiz izledim. Oyunculuklara bir şey diyemeyiz zaten yaşlanmış olabilirler ama hala çok iyiler. Sonra bu yapım eski zamanlara götürdü beni sanki 80' lerdeymişim de bu filmi izliyormuşum gibi hissettim. Sadece kurguda ve yapılan gençleştirme işlemlerinde bir kaç sıkıntı olduğunu düşünüyorum. Kesinlikle izleyin. 8/10
Evet yaşlanmışlar evet hareket kabiliyetleri kısıtlı vs vs.. Fakat efsaneler. Bence ilk ve son filmleri. Tahminim bu sene Osacar ın bir köşesinden tutacak.
İzlerken birkaç kez "Oscar benim" dediğini duydum filmin. :) 10 yılı aşkın süredir konuşulan, çekilmesi beklenen bir yapımın başarısını adeta dile dökmesiydi bu.
Netflix'in ilk ilanından sonra açıkçası beklentim fazla değildi. Fragmanlar gelmeden önce biraz ustalara saygı köşesi olur diye de düşünmüyor değildim. Yalnız, fragmanları izledikçe heyecanım tavan yaptı. Sonuç olarak dün gece itibarıyla filmi izledim ve sene boyunca birçok yapımı büyük umutla izleyip hayal kırıklığına uğramış biri olarak beklediğimi fazlasıyla aldığım bir işle, şaheserle karşılaştım.
Robert De Niro, Al Pacino ve Joe Pesci'nin rol aldığı Martin Scorsese imzalı The Irishman'de, 2. Dünya Savaşı sonrası Amerika'daki organize suç dünyası, gazi, dolandırıcı ve 20. yüzyılın en azılı isimlerinin yanında çalışmış bir mafya tetikçisi olan Frank Sheeran'ın gözünden anlatılıyor. Onlarca yıllık bir süreci anlatan film, Amerikan tarihindeki çözülememiş en büyük gizemlerden biri olan efsanevi sendika başkanı Jimmy Hoffa'nın ortadan kaybolma hikâyesini ele alıyor. The Irishman, izleyicileri organize suç dünyasının gizli koridorlarında, bu dünyanın nasıl işlediğini, rekabetleri ve ana akım politikayla bağlantılarını gözler önüne seren muazzam bir yolculuğa çıkarıyor...
7.7 / 10
Buram buram kalite kokan tipik bir Martin Scorsese filmi izledim. Joe Pesci'nin oyuculuğu fena! , hele yaşlı hali. Al Pacino tapılası, De Niro eşi benzeri yok. 3,5 saat nasıl olacak derken, şahane karelerle ve 80'ine merdiven dayamış delikanlıların muhteşem oyunculuklarıyla bir seferde bitirdim. Bu uzunlukta ve bu kadar sağlam prodüksiyona sahip bir filmi yapmaya yanaşmayan şirketleri anlıyorum. Ama sanırım şimdi pişman olmuşlardır, çünkü gişesi çok iyi olurdu kesin.Ben de sinema perdesinde izlemeyi tercih ederdim doğrusu böyle bir filmi. Netflix , sonunda iyi filme para yatırmak gerktiğini öğrenmiştir umarım ve devamı gelir. Filmden sonra; 25 dakikalık Scorsese, Pesci, Al Pacino ve De Niro'nun yer aldığı söyleşiyi de izlemeyi unutmayın lütfen. İyi seyirler...
Netflix'in ilk ilanından sonra açıkçası beklentim fazla değildi. Fragmanlar gelmeden önce biraz ustalara saygı köşesi olur diye de düşünmüyor değildim. Yalnız, fragmanları izledikçe heyecanım tavan yaptı. Sonuç olarak dün gece itibarıyla filmi izledim ve sene boyunca birçok yapımı büyük umutla izleyip hayal kırıklığına uğramış biri olarak beklediğimi fazlasıyla aldığım bir işle, şaheserle karşılaştım.
10/10
10/8