The General (1926)

Konusu farklı,Eğlenceli güzel bir film.Bu filmde Buster'ın saç şekli kemal sunal'ın eski filmlerdeki saç şeklini anımsatıyor.Bu dönemde uzun metraj filmlere geçen keaton general için iyi bütçe ayırmış.7.3

1926 yahu bin dokuz yüz yirmi altı! Nesin sen aşmış mühendis mi matematik dehası mı nedir canımın içi dokuz canlı adam. Aynı filmi nadiren birden fazla izleyen ben tekrar tekrar izledim, izlettim cebren ve hileyle :) Her seferinde emeğine, zekasına saygım bi kat daha arttı. Zorla izleticem tanıdıklarıma, Chaplin’den ötesini duymayanlara... Modern sinema o olmadan olmazmış. Hakkı yeniyor derlerdi katılıyorum. Bu karşılaştırma ne kadar sağlıklı bilmiyorum ama olası bir chaplin-keaton versusunda benim tarafım belli. Sessiz sinemaya yeni başlıyorsanız bu film çıtayı epey yukarı taşıyor bilginiz olsun :)

Bir düşünsenize son yıllarda en iyi kameralarla en iyi tekniklerle herkesin bayıldığı oyuncularla çekilen sesli filmler anlaşılmaz,duyguyu veremezken bu filmler nasıl her an hem sizi düşündürüp hem çatlayana kadar güldürüp bir şeyler öğretiyor.Bu filmde onların başında artık Keaton'ın lokomotifte yapacağı bir sonraki harekete dair fikir bile yürütemiyordum.Çok ince bir zekadan çıkmış çok keyifli bir film

O dönemde teknik bakımından bu kadar sağlam bir film beklemiyordum. Zaten oldukça komik ve eğlenceli bir filmdi. Buster Keaton mükemmel bir iş çıkarmış. Özllikle final sahnesi efsaneydi, baya güldüm o sahneye :D

"Büyük Taştan Surat" lakaplı Buster Keaton,o ifadesiz suratıyla bu kadar komik olmayı başarmak takdire şayan :) O döneme göre büyüt bütçe ile çekilen film (Buna sıfırdan bir köprü inşa edip havaya uçurmak da dahil), tren sahnesinde adeta tavan yapıyor. Bir yandan ağızları açık bıraktırıyor bir yanda da gülmekten yerlere yatırıyor.