The French Dispatch of the Liberty, Kansas Evening Sun (2021)

The French Dispatch of the Liberty, Kansas Evening Sun (2021)

Rating 6.8 / 10
Your Rating
Director(s)
Language
English
Country
USA
Runtime
107 minutes
17
3
72
57
Synopsis Trailer Who liked it?
kaptankaptanim profile photo
kaptankaptanim
Tüm disiplinleri araç olarak kullanarak üç farklı hikaye etrafında dönen bir dergi ofisine bağlanmasını bekliyorsunuz. Ancak sonucun etkileyici bir yanı yok. Fazla tepeden bakan üst sanatla seyirciyi zehirlemeye çalışan bir film. Öndeki hikayeyi izlerken, arka planı kaçırabiliyorsunuz. Ya da tam tersi. Fotoğraf, Resim, Sinema dilleri; kısacası sinematografi oldukça etkileyici ama film genel olarak fazla zorlama duruyor. Sanki Fransız aydınları için özel olarak tasarlanmış gibi. Past - Future ile ikiye bölünen kadrajda bir tek kasaplar renkli, yandaki metro renksiz görünüyordu. Filmin savunusunu yansıtan bir sahneydi. Baskı, sansür siyah beyaz ele alınırken mücadele, dayanışma, devrim gibi olgular daha renkli yansıtılmıştı ama bir tek Kasaplık böyle yansıtılmamıştı. Kasap vahşet, kan ve kurban eden olarak görülüyordu. Filmin pek çok noktasına hizmet ediyordu. Pek çok şey de gereksizdi. Filmin sonundaki tablolar bile filmi anlatmaya yetiyorken bu dil sanat yapmak için değil, ödül almak için kullanılan bir dildi. İlk hikaye Camus gibi adamları topluma kazandırma, ikinci hikaye Jacques Sauvageot gibi başı çeken narsist/nihilist öğrenci hareketlerini Jean-Luc Godard'ın bakıç açısıyla ele almıştı. Son hikaye ise Rustik stille bezenmiş bir polisiye burjuva dramıydı. Bunu çizgi roman diliyle süsleyerek olayın basitliği, dergilerin abarttığı hikayelerin nasıl süslendiği eleştirisi verilmişti. Semboller, metaforlar bariz belliydi ama vurucu bir önermesi olduğunu düşünmüyorum. Bu da filmin dikkat çekmek istediği şeyleri ve yerleri ziyadesiyle ıskalamasına neden olmuş diye düşünüyorum. Bir şeyi başarmak için çoğu şeyi göz ardı etmiş Wes Anderson. Godard'ı ilham almaya çalışırken Gözard olmuş.
error_outline
.SimS. profile photo
.SimS.
sanatsal kısmı çok hoştu , çekim teknikleri , renkler , müzikler gerçekten filmi tamamen bunlar izlettiriyor kadronun sadece açmanızda etkisi oluyor bence ama devamı renk cümbüşünün ve görsel zevklerin içine alması , ama onun dışında gerçekten çok yoran ve kasan bir yapım
error_outline
.Morpheus profile photo
.Morpheus
Çok mu kasıntı olmuş acaba?
error_outline
tugberto profile photo
tugberto
Filmi Wes Anderson yerine ben yapmış olsam yemediğim küfür kalmazdı. Oyuncular ünlü yönetmenin bu deneysel filminde rol almak için sıraya girmiş adeta. Sonuç yine de kötü ama. Anderson ile ilgili sevdiğim tek şey her yeri rengarenk bir hale getirmesi.
error_outline
otekiben profile photo
otekiben
yani sevilen özgün bir tarzı olmasına fazla güvenmiş sanki. üstüne böylesine sağlam bir oyuncu kadrosu toparlayabilmek güç zehirlenmesine çevirmiş gibi olayı. hikaye fazlaca göz ardı edilmiş. öyle olunca da pek bir film gibi olmamış bence. yazık olmuş.
error_outline
Rainbow profile photo
Rainbow
Herşey uzun yıllar ayakta kalan bir dergiye veda yazısı için aslında.. Seyircisini tatlı bir evrene sokan Wes; basılı yayının güzelliğini, eşsizliğini vurgulamak istemiş. Görsel içeriğiyle bilhassa janjanlı renk paletleriyle, uçuk karakterleriyle kimsenin eline su dökümeyeceği bir iş çıkarmış. Ancak hikâye anlatımı adına aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Hikâyeler arasındaki geçişler çok hızlı. Takip etmek, bağlamak zaman zaman güç oldu benim için. Yine de gazete tadında sunulan, nostalji kokan bir yapım izlediğim için mutluyum.
error_outline
KafkaLoz profile photo
KafkaLoz
Benim için büyük hayal kırıklığı.
Geçenlerde Pegasus hava yolları dergisinde Wes Anderson’un tren tasarımı haberini okumuştum. Sanırım Wes Anderson kurgu içinde çok beğendiğimiz görüntü şaheserlerini bu vizyona kaydırmaya karar vermiş bu film bunu düşündürttü bana.
Hikaye yok aadece görsel var. Çok üzgünüm.
error_outline
Ricky.McFloyd profile photo
Ricky.McFloyd
Yine bire bir yönetmenini yansıtan bir film olmuş. Sessiz bir şekilde sahneleri izlesem ya da bir kaç sahne ve kostüm tasarımı gösterilse ve ya görmeyip sadece müzikleri duysam direk bu bir Wes Anderson filmi derdim. Sahneleri izlemesi keyifli geçişler oldukça etkileyici fakat hikaye kısmı yine çok dolu sayılmaz. Yine de yönetmenin tarzının hoşluğu adına izlenir bir film 6,5/10
error_outline
BirKusOlsam profile photo
BirKusOlsam
Wes Anderson'ın kendine has tarzını izlemek her zamanki gibi keyifli. Ancak izlerken en çok sıkıldığım yapımı bu oldu ne yazık ki. Hikayeler bana çok hitap etmedi sanırım. İlk hikaye ilgi çekici geldi onun dışında geçmedi bana üzgünüm açıkçası beklentimi karşılamadı. 5/10
error_outline
BlaCkMyTh profile photo
BlaCkMyTh
Sanat, devrim, aşk, hayal gücü. Tiyatrovari çekimleri, sağlam ve zengin oyuncu kadrosu ile tadı damakta kalan bir yapım olmuş. Hikaye 1 ve 2 baya güzeldi. Fakat, özellikle hikaye 1'in yeri benim için bambaşka oldu.
error_outline
Philosophy profile photo
Philosophy
Wes Anderson yine bildiğimiz gibi o farklı ve kendine özgü tarzını ortaya koyduğu bir film sunmuş. Arada filmdeki hikâyelerden koptuğum, başımın ağrıdığı ve keyif alarak izlediğim kısımlar da oldu. Bazen sahnedeki ayrıntılara odaklanıp kaybolup, keyfini çıkarırken diyalogları kaçırdım. Geri sara sara filmin süresini epey katlayarak Sokrates dediği gibi "Bildiğim tek şey 'hiçbir şeyi' bilmediğimdir." cümlesinden farksız bir şekilde filmi bitirdim.
error_outline
melihkaya profile photo
melihkaya
Tasarıma diyecek birşey yok hatta belki de yönetmenin kendi filmleri içerisinde bile en iyisidir ama ara ara hikayeden koptuğum, anlamadığım oldu.
error_outline
canmustaffa profile photo
canmustaffa
Görüntü itibariyle tipik Wes Anderson filmi. Bir Fransız gazetesinde çıkan makaleler üzerinden küçük hikayeleri anlatıyor. Bu sebeple çok geniş ve iyi oyuncu kadrosuna sahip. Öyküleri takip etmek zor olsa da izlemesi son derece keyifli.
error_outline