The English Patient (1996)
Rating
7.6 / 10
Your Rating
Director(s)
Language
English
Country
USA
Runtime
162 minutes
serkan2335
error_outline
Ağır geçen ancak konusu ve Akıcılığı sürükleyip gidiyor.Bu film aldığı ödülleri ve Kült olmayı hakediyor.Oyuncu kadrosu çok iyi kaliteli.7.8
Show spoiler
Rainbow
error_outline
Drama tadında drama. Sürükleyici bir seyri olduğu için süresi sizi korkutmasın.
kaptankaptanim
error_outline
Ralph Fiennes'ten üst düzey performans.. Filmin beni etkileyen yönleri kurgusu ve metaforlarıydı. İki ayrı zamanda geçen hikayeyi o kadar akıcı ve sürükleyici bağlamışlar ki bir an sıkılmadım. Gerilim ve gizem dolu anlar yaşadım. O kadar çok merak ettiriyor ki film bir şeyleri birbirine bağlamadan edemiyorsunuz. Örneğin ışık kapalıyken hala karanlıkta yazmak sözü mücadeleye ortak olmak anlamına geliyor bu aşk için sadece sen değil ben de savaş verdim ben de acı çektim detayı gizliydi ve böyle düşünüldüğünde bunun aşk olmadığının kanıtlanışı da mest ediciydi. Bunun dışında film karakterimizin bir tepenin kadın sırtına benzediğini söylemesiyle başlıyor bunu yaparak kadın vücuduna olan ilgi verilmiş. Daha sonra bu durum hikayenin içinde anlatılan hikayedeki hikayede kadının erkeği nasıl etkilediğini ve tehlikeli düşünceler kurmasına sebep olduğunu anlatıyor. Aşkın bir sürü çeşitleri vardır. Romantik aşk, arzulu aşk, şehvetli aşk gibi. Ama içinde şehvet olan aşkta sadece dürtüsel bir devinim vardır. Savaş insanların psikolojik buhranını çok iyi ifade ediyor. Ölmek önemli değil insanlar yaşarken de ölebilirler; ölü hissedebilirler eleştirisi çok tatlıydı. Gönül çukuru başlıca bir metafordu. Çok arzulanan ama yaklaşması o kadar kolay olmayan. Karakterin ağzından kadına söylenen sözler oldukça rahatsız edici, görmezden gelici ve tahrik edici idi. Zaten ilk seferden sonraki aşkın unutulduğu sevişmede vahşileştikleri ve hem fiziksel hem de sözsel olarak birbirlerine zarar verdikleri durumu görülecektir. İlki kağıt gibi; özen göstermek gerekir, hassastır kadın gibi de. Ama araya şehvet girdiğinde tanrısızlaşmanın gerekliliği de çok net ortaya çıkıyor. Neden karakterin tanrıya içerlediği ve varlığını kabullenmediği detayını vermişler sizce? Çünkü karanlıkta yazmak için inanca ihtiyaç vardır. Ama bunu başaramadığında tanrının insanın yanında olmadığı düşüncesi ortaya çıkar. Belki de pes etmeye ihtiyaç vardır. Filmde erkeğin kadını ele geçirişi, emperyalist ülkelerin sömürgeleri üzerinden aktarılıyor. Sen benim malımsın, bana ait olansın düşüncesi eğer benimle yaşarsan seni daha çok mutlu ederim tıpkı o koloni benim olursa daha verimli olur düşüncesine benziyor zaten. Kumların yukarıdan görünüşü mağara resimlerini andırıyor ki ilkel şehvet durumu kesin görülsün diye verilmiş. Ama gel gör ki Britanya imparatorluğundan gelmeyen yardım, kurtuluş olmayan bir yol ve ele geçirme arzusunun saçmalığına bunun da bir anlamı olmayışına eş değer. Savaş bitse de yaralarının sürüyor oluşu bazen verilen mücadelenin değersizliği ile ölçülebilir. Ayrıca hastalıklı bir düşünce olduğunu belirtmek için de karakterin hastalık türevlerine yoğunlaşılmış bu adam neden hasta sorusunun cevabını almış oluyoruz. A) acınacak durumda olduğunu düşünmemizi istedikleri için, B) Fizyolojik olduğu kadar psikolojik hastalığı olduğunu çağrıştırmak için, C) Geçmişini silemeyen bir adamın düşünce mücadelesi verdiğini anlatmak için ve D) Yaşadıklarının çok büyük acılara sebebiyet verdiğini aktarmak için. Filmde aşkın yanı sıra antiemperyalist bir eleştiri, savaş karşıtlığı görünüyor. Bu anlamda filmin içinde de Almanlarla iş birliği yapılması ulus ya da milletin çok da elzem bir kavram olmadığını anlatmak için kurgulanmış. Hayatta insanın bir yerinin olmadığı durumu sömürgeleştirme ile eleştirilmiş. Zaten film de oldukça ırkçılık karşıtı bir filmdi. Ama şehvetin içinde bir ırkçılık söz konusuydu. Aşk filmde hiç görülmeyen. Görünen şey şehvet.
Sefa
error_outline
O nasıl bir aşktır öyle :) uzun bir filmdi. Dikkatli izlenmezse kesik verilen sahnelerden dolayı sıkılabilirsiniz. Dikkatli izlemek gerek durum böyle olunca sıkılmazsınız. Genel olarak güzeldi.
EDITOR
error_outline
DİKKATLİCE İZLEMEK LAZIM Aksi halde karakterleri karıştırabilirsiniz. Bir de sık sık zaman atlamaları olunca konu kaçırılabilir. Ancak kendinizi vererek izlerseniz; zekice harmanlanmış, savaşın içine giydirilmiş bir aşk, ajanlık, macera ve yer yer de insanlık hikayesi göreceksiniz.
BiSaniye
error_outline
aşk filmlerini çok sevmem ama bunu izlemelisiniz
eskon
error_outline
ağlak bayanlar kaçırmasın!
neway
error_outline
En içine dokunan filmler dendiğinde aklımdan mutlaka adı geçen filmdir. Film boyunca sıkılmak sanırım benim için mümkün değildi. Hikaye içinde hikaye anlatan filmleri her zaman daha çok beğenmişimdir, bu film de en'lerim arasında.