The Conjuring (2013)

Korku filmleri genelde artık vasat yapımlardan olmaktan kurtulamıyor. Böyle bir zamanda bu film gibi kaliteli filmler çölde vaha gibi türü sevenler için. Kaliteli korku filmlerine o kadar açız ki filmdeki mantık hatalarını diğer kategorideki filmlerde irdelediğimiz kadar irdelemiyoruz. Elbette çok fazla mantık hatası böyle filmleri vasat yapan ana nokta ama ortada kaliteli bir yapım varsa bazı detayları göz ardı edip filmi izleyip zevk almaya bakmak gerekiyor. Filme gelirsek senaryo her ne kadar sıradan olsa da kurgu hoşuma gitti. En azından sıkılmadan hatta bazı yerlerinde korkarak izledim ve beklentimi karşıladı.

korku filmlerini pek beğenmem ama bu mükemmel olmuş gece karanlıkta yada tekken izlenmesi tavsiye edilmez

bir korku filmi olarak oldukça yüksek imdb puanı almış ki bu günümüzde çekilen korku filmleri için oldukça zor.ilk açılışından itibaren karanlık atmosfer sizi içine alıyor clap clap clap lar bana oldukça korkutucu geldi.biraz klişelere sahip olması ve türe yenilik katacak fazla bir şeyinin olmaması eksiklikleri.not:Türkler hala korku filmi yapamıyor.

fena değil

Türkiyede cin filmleri üzerinden dönen korku filmlerinin aslında amerikadada aynı konu üzerinden döndüğünün kanıtı niteliğindeki film son dönemdeki korku filmi kıtlığının arasından çıkmıış güzel bir film

korku sever olaraktan hayatımda izlediğim en sıkı filmlerden biri mutlaka izleyin

Korkarak izlediğim üç beş korku filminden biridir. Hala merak ediyorum, gerçekte yaşanıldığı iddia edilen bu olaylara dair bir kanıt var mıydı, eğer var ise şu an hangi evin çatı katında çürümeye bırakıldı.

Amityville’den önce, Harrisville vardı. Gerçek bir hikayeden uyarlanan “The Conjuring” dünyaca ünlü paranormal araştırmacıları Ed ve Lorraine Warren’ın korkunç hikayesini anlatıyor. Ed ve Lorraine Warren ıssız bir çiftlikte evindeki karanlık bir varlıkla mücadele eden bir aileye yardıma giderler. Güçlü bir şeytani varlıkla karşı karşıya kalan Warren’lar hayatlarının en zorlu olayını yaşarlar.

James Wan’ın korku klişeleriyle dolu bir öyküyü sinemaya aktardığını söylemekle başlayalım bu büyük bir yanlış olmayacaktır. Korku sinemasının bu yönleri tek tek ele alındığında ortaya çıkan tablo belli olsa da Wan’ın tüme giden bakış açısıyla bunları yoğurup seyirciye sunuş şekli gerçek bir takdiri hak ediyor. Annabelle bebeği gibi gerçekliği bile tüyleri diken diken etmeye yeten bir figürü filmine katarak yeni bir korku klasiği yaratan yönetmen, her ne kadar filmde bebeğin üstünde çok durmasa da seyircisine filmden beklentisini verebilmek için farklı metotlar kullanıyor. Sonuçta korkmak ve gerilmek isteyenler için arada çıkan nadir güzel örneklerden.

Korkmak için değilde gerilmek için izlenir