The Cell (2000)

Farklı, sıradışı bir konusu var gerçekten evet ama anlatılmak isteneni yarım yamalak anlatmış, bu da akıcılığını kötü etkilemiş. Jennifer Lopez hatrına izlemiştim ama keyif almadım, psikanalitik üzerine izlediğim en pasif filmlerden birisiydi.

Şimdi yeniden izledim. Aradan bunca zaman geçmesine rağmen hala film kendini farklı ve izlenebilir kılıyor. Filmi beğenirsiniz, beğenmezsiniz, vs. ama filmin farklı olduğunu kabul edersiniz.

yani ilginç geldi bana, bu kadar yaratıcı bir hayal gücünden böylesine vasat film çıkması. olayın bilim kurgu tarafına odaklanmaktan filmin bütününü gözardı etmişler gibi. çok kopuk atlaya zıplaya ilerlemesi kötü, iki tane adam akıllı replikle karşılaşmamamız daha da kötü. resmen buldukları fikri mundar etmişler.

Ben Tarsem Singh'e bayılıyorum ya.Tabi ki bu bir The Fall değil ama sıradan bir polisiyeyi olabildiğince sıradışı ve sanatsal anlatmış Tarsem...Kesinlikle daha cok film çekmeli...Çeksin ya lütfen.

Finali hiç mi hiç tatmin edici değildi bir anda modum düştü. :/

Klip yönetmeninin ilk uzun metrajıydı sanırım. Film de zaten uzun metraj klip benzeri bi şey.

Seri katil Vincent D’Onofrio, son kurbanını öldüremeden komaya girince, bir çocuk terapistinin, onun zihnine girerek, deney aşamasında olan sıradışı bir tedavi yöntemi kullanması gerekir. Katilin zihninde başlayan acımasız av, şimdi onun hayatını da tehdit etmektedir. FBI ajanı Vince Vaughn, terapistin hayatını kurtarabilecek tek kişidir ve bu inanılmaz yolculuğa katılma sırası ondadır!