The Boy, the Mole, the Fox and the Horse (2022)
Rating
8.5 / 10
Your Rating
Director(s)
Language
English
Country
UK
Runtime
32 minutes
VforKukuletta
error_outline
Bir film izlemekten ziyade bir kitap okuyor gibiydi
kaptankaptanim
error_outline
Zaman zaman sanatın rahatsız etmesi gerektiğine inanıyorum. Öyle filmlerden biri. Hatta o kadar öyle ki film kimyamı bozdu ve seyir boyunca midem bulandı. Filmi çocukluk arkadaşımla birlikte izledik. Onun deyimiyle tam bir depresyon filmi. Ona göre sembolik bir anlatımla hiç nesnel olmayan ve doğada asla yan yana gelmesi mümkün olmayan insanların dışavurumu. Yani fenotipleri inceleyince ortaya; köstebek için, savunmasız ya da kısa insanlar, tilki için kaba, zorba, arkadaş canlısı olmayan, 'nazik' olamayan insanlar, at için de bilge ve yaşam olarak diğer insanlardan daha önde olduğu için dışlanan insanlar. Onca şeyden sonra pozitif bir sona bağlanması arkadaşımı mutlu ederken bana göreyse hayatta daima yalnızlık hisseden bireylerin bu durumu kabullenişleri ile sonlandı film. Yani kötü bir dünyada optimist bir şekilde bitti. Bir köstebeğin yer altından çıkması 'kek' olarak ifade edilen görünür bir amacının olması ve kendi yaşam standartlarını terk etmesi, çocuğun onu anlaması ve kendi gibi olanlarla yolculuğa çıkarken aslında yalnızlıktan korkması ve sürekli küçük arkadaşı için endişelenmesi; hayatta yaşadığımız anlık endişeler, anksiyeteler gibi. Sevdiklerimizi kaybetme korkusu ile paralel. Tilkinin doğası gereği kendinden zayıf canlıları ezmesi gerekirken bir canlıya acımaması, merhamet göstermemesi gerektiğini düşünürken -güçsüzün güçlüye gösterdiği merhamet gene anlayıştan doğan bir merhametti ve tilkiye yolculuk boyunca kendini tuhaf hissettirdi. Eylemlerinden ve tercihlerinden utanan bir tilki ve yüksek ihtimal bu karakterdeki insanlar sebebiyle acı çekiyordu çocuk. Atı, diğer atlardan ayıran tek bir özellik yüzünden sürüsünden dışlanması, gene önceki anlamlarda çocuğun diğer insanlar arasında farklı hissetmesi ve ötekileştirilmesinden doğan bir depresifliğe itiyordu kuvvetle ihtimal. Buradaki bilgelik, toplum içinde 'her boku bilen kişi' , buradaki nasihatler 'yaşlılık, tecrübe, OK boomer' gibi kavramları, buradaki zayıfları sırtında taşıma 'iri olma, kaslı olma, yaş anlamında büyük olma, korumak zorunda olma' gibi farklılıkları ve buradaki kanatlar, 'diğer insanlardan daha tecrübeli, daha yüksekte, daha olgun ve daha önde' olmak gibi anlamları yansıtıyor. Güçsüz olan daima birilerinin ardına saklanarak yaşar, tehlikeli olan daima korku saçar, iri ve farklı olan daima ucube gibi hisseder. Çocuk ise insanların arasında yaşarken aslında çok daha fazla çeşit hayvan tanımıştı. Ve onun içinde yaşadığı kışı bitirmek için orman kanunlarını inkar etmeyi bırakması gerekiyordu. Yolculuk boyunca yaşanan her sahne, yaşamda yaşadığımız ve onlara rağmen devam ettiğimiz anlardı. Atın sırtından düşmek, yaşamdaki düşüşler (motivasyon, sağlık sorunları, kariyer, iflas gibi şeylere yorulabilir), Yağan yağmur (yaşarken karşımıza çıkan ve aşılması imkansız görünen büyük çaplı engeller; burada bir okulu kazanamamaktan bahsetmiyoruz. Daha çok bir ölümle yaşamak gibi, yas tutmak gibi, sevdiğimiz bir kişinin ölümüyle devam etmek gibi) Şimdi gelelim finale. Arkadaşıma göre çocuk köyüne gitmeye karar verdiğinde eski sorunlara dönmek istemedi ve kendi gibi olan tutunabileceği, sahip olduğu şeylerle yaşamanın değerini anladı. Bana göreyse içindeki endişenin, korkunun hiçbir zaman bitmeyeceğini kabullendi ve kendini içlerinde en farklı hissedebileceği ve başardığı imkansızlıklarla dolu arkadaşlarının yanında kalmayı tercih etti. Çünkü film karakterlerinden tamamen uzaklaşırsak seyirci olarak baktığımızda eğer çocuk köyüne dönmüş olsaydı arkada kalanlar için üzülecektik. Üstelik sonrasını bilmediğimiz için tahminlerimizde hep bunlar olacaktı: sonsuza kadar yalnız kaldı, arkadaşlarını hep özledi, sürekli zorbaların onu itip kakmasına maruz kaldı, tekrar ormana kaçacak cesareti hiçbir zaman bulamadı, gibi karamsar düşüncelere kapılacaktık. Filmin buradaki başarısı, izleyicide çok fazla fikir üretmesi. Bir çocuğun ruhunu da izliyor olabiliriz. Karda donarak ölmüş bir çocuğun arafta kalmasını da. Hastalıktan ölmek üzere olan bir çocuğun arkadaşlarını ya da savunmasız kardeşini terk etmek istemeyişini(ki bu çocuk yetim ve kardeşini koruyabilecek, ona aile sevgisini verebilecek tek insan da olabilir) ya da anne ve babası yeni ölmüş ama yaşamak zorunda olan bir çocuğun cenazeye gitmemesi, köyün geleneklerini çiğnemesi ve ormana kaçmasını. Olayların öncesi ve sonrası olmadığı için film çok başarılı. Sadece kısa bir süreci ifade ediyor. Tıpkı yaşarken hiç yaşamak istemediğimiz ama aşmamız, yüzleşmemiz gereken bir olayla karşılaştıktan sonra yalnız kalakaldığımız bir süreç gibi. Kabakçığın Yaşamı'ndan sonra beni bu kadar rahatsız eden bir filmle karşılaşmamıştım. Hayatın en acı gerçeği ile sizi vuran bir film. Yetişkinler bu sorunlarla yüzleşebilir, belki hiç önemsemeyiz onların sorunlarını ama aynı acılar, çocuklar tarafından yaşanınca... Her insana hitap eden, kitlelere seslenen bir film. Bir mitolojik figüre, bir uzaylıya ya da kitaptaki bir karaktere bile izletsen şıp diye anlar ve kalplerinde bir yere mutlaka dokunur. Çünkü çocukken her çocuk, köstebek de tilki de at da olmuştur. 'Atta' ya da 'Tay Tay' Son sahnede her insan seçimini kendi içinde yapacaktır.
phoebe
error_outline
Çok anlamlı ? çok güzel ?
Eternity
error_outline
İnanılmaz güzel bir animasyon, bitmesin istedim resmen.
Philosophy
error_outline
Öyle güzel ki, verdiği mesajlar, kurulan bağ ve dostluk, dayanışmanın getirdiği mutluluk ah, çok güzeldi!
Rainbow
error_outline
Dayanışma ve yardımlaşmanın güzelliği ve birlik olmanın ne kadar değerli bir şey olduğu bundan daha nazikçe ve dokunaklı anlatılamazdı. İnanın pişman olmayacaksınız.
almiyorumad
error_outline
kişisel gelişim kitaplarından bir kesitti ama sıcacık hissettirdi. yuva sevdiklerimizdir (kalp)
serkan2335
error_outline
Dört kafadar'ın harika macerası.Güzel mesajlar veren nefis bir animasyon.8.6
Mine.Ce
error_outline
O kadar güzeldi ki :)
Peris
error_outline
Bayıldım. Kısacık filmde bir anda hikayenin içine dalıp bir dahada çıkmadım. Resimli çocuk kitabından uyarlanan animasyondan onlarca ss alıp saklama ihtiyacı hissettim. Küçük Prens sevenlere önerilir.
Ricky.McFloyd
error_outline
Çok tatlı, sevecen masum ve insanın içini ısıtan sevgiyle dolu bir hikaye. Küçük Prens'i anımsattı bana ama ona nazaran biraz daha gerçekçi ama nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum karanlık ya da melankolik diyeceğim ama karakterlerin içindeki o sevgi hiç ölmeden varlığını sürdürüyor bu. Yaşanmışlıkların ve hataların belirtilmeden varlığı gösterilse de sevginin herşeyin üstesinden geldiğini gösteriyor. İnsanın içine işleyen hikayelerden. Biter bitmez hemen kitabını sipariş ettirdi :D ayrıca yılın izlenmesi gereken animasyonlarından bence 9/10