Ta'm e guilass (Taste of Cherry) (1997)

Ta'm e guilass (1997)Taste of Cherry

Rating 8.9 / 10
Your Rating
Director(s)
Language
Persian
Country
Iran
Runtime
95 minutes
102
0
202
98
Synopsis Trailer Who liked it?
Insomniac profile photo
Insomniac
Apaçık ricamız olunca karşı tarafı ikna etmeye çalışırız, ama burada ricası olan karşı taraftan ikna edilmeyi bekliyor. Aslında vazgeçişinden vazgeçirilmeyi istiyor, bu yüzden her şeyi açıklamadan önce bu kadar sürüncemede bırakıyor… İzleyeni de arabasında o çorak arazide gezintiye çıkarmayı başarmış. Gölgesine toprak atıldığı sahneyi çok beğendim… Bir garip film işte, bence birilerinin duymak isteyeceği kıymetli sözler barındırıyor, denk geldiyseniz izleyin derim.
error_outline
Eternity profile photo
Eternity
Seyretmeyenin sinema adına çok şey kaçıracağı, sinemanın en büyük ustalarından birinin elinden çıkmış, hayat gibi bir film.
error_outline
Rainbow profile photo
Rainbow
Canından vazgeçme yolundaki ümidi neredeyse yitik bir biçarenin karşısına çıkanlar, onlardan öğrendikleri.. Derinden sarsılışı, günaha ramak kala belki tekrar kendine gelişi.. Hiçbir şey tesadüfî değildir ! Ve ölüm asla bir hikâyenin sonu değildir !
error_outline
MinDFoRCe profile photo
MinDFoRCe
Son kertede hayatın yannda bir film. Karakterin ruh haline göre mekanların çoraklığı ve yeşilliği, intihar fikrine rağmen yaşama istemi (bana 2 taş at-omzumdan sars vs diyerek yine de ölmeme çabası var) , çukura girerek o deneyimi yaşamanın kattıkları. Diyalogları oldukça güçlü bir film ayrıca. Teologla konuşmaları, Türk ile konuşmaları vs felsefi diyaloglarla, küçük/basit şeylerin değerini çok güzel anlatan bir film. İran sansürünü delmek için aşk'a vurgu yapmak için bir sevgilinin resmini çekmek, kirazın tadı vs söylemleri ustaca kullanılır. Fotoğrafını çektiği sevgililerden erkek olan ilk konuştuğu kavga ettiği kişi. Orada yaşadığı kırılma görülmeye değerdir. Türk'ün konuşmaları, halk bilgeliğiyle dolu. Ölü kuşların içini dolduran ve oğlu hasta olan ama yaşam dolu, intiharın kıyısından dönmüş bir karakter. Topraktan geldik toprağa döneceğiz metaforu ile birlikte toprakla ilişki çok önemli filmde. Karakter uyumsuz, kaba, size para vereyim/yardım edeyim der durur ama diğer insanlar zor şartlarda çalışır, ağır hayatlar içindedir ama intihar etmek istemezle, maddi sıkıntı içinde çalışan insanlarla ana karakter müthiş bir tezat oluşturur. Hatta asker korkarak kaçar bu ana karakterden. Oysa o da tonla sıkıntı yaşayan basit bir insandır. Böyle bir intihar isteminden ürker yine de, acılarına rağmen yaşamaya çalışan biridir o. Sınıfsal tezatlar da var. Kürt, Afgan, Türk karakterler, göçmenler var. Ana karakter hakim farsi ve daha üst bir sınıftır. Geliri yüksek biridir. her yeri alegori bir film; mesela aydınlatan adamın adı 12 imamdan 5. olanın adından geliyor, bilgi veren anlamına geliyor.

Ayrıca mekanın tezatlıkları! Toz toprak, hafriyat vs dolu, toprağın çok önemli olduğu bir mekansal ortamdan çıkarır bakari onu ve uzun /rahat/güzel bir yoldan götürür. farklı renkte ağaçlar, çocuklar, kent vs görür ve o önceki mekan ölüm olarak kalır. Hatta bir sahnede toz duman arasında kalır , gömülme hissini yaşar orada üstüne topraklar gelirken. Son kertede enfes, akıl dolu göndermeleri olan, tekrar izlenesi, çok başarılı bir varoluşçu yapım. tavsiye ederim.
error_outline
jupiterinuydusu profile photo
jupiterinuydusu
ilginçtir, Abbas Kiyarüstemi'nin tarzına bir türlü alışamadığım halde gidip gidip onun filmlerini açıyorum, beni çeken birşeyler var galiba. :)) neyse, umut-umutsuzluk, ölümle yaşam arasındaki o gayet insani duyguyu anlatıyor. ama öyle doğrudan değil, metafora boğarak. öyle dümdüz izlenip geçilecek gibi değil.
error_outline