Film içinde tiyatro, tiyatro içinde film tarzında anlaşılması güç bir film. Verdiği mesajlar ve işlenişi sıradışı olduğu için herkesi tatmin etmeyecektir. Süresi ile sizi sıkabilir ama belkide keyif de alabilirsiniz değişik bir yapım. 7/10
Evet sinema ...İçinde tiyatro...Oyun içinde oyun...Herkes kendi hayatının baş rol oyuncusu...İlginç ötesi bir film olmuş doğrusu böylesini izlememiştim :)
"sana tapan insanlar tapmayı bıraktıkça, öldükçe, yollarını devam ettikçe, onları çıkarıp attıkça, kendi güzelliğini çıkarıp attıkça, gençliğin, dünya seni unutmaya başlayınca, sen fani olduğunu fark ettikçe, özelliklerini bir bir kaybettikçe, seni artık kimsenin izlemediğini ve eskiden de izleyenin olmadığını öğrendiğinde, sadece sürmeyi düşüneceksin. ne nereden geldiğini ne de nereye gideceğini... sadece süreceksin, vakit öldüreceksin." mükemmel bir film. dikkatle izlenmesi gereken bir film. (spoiler) hazel'in sırf kendine ait olacağı sevinci ile alevler içinde yanan bir eve taşınması ile yazar, seçimlerimizin sonuçları ile hayata yön verişimizi gösterdiği kadar bu kararların her zaman özgür iradenin bir yansıması da olamayacağının altını çizer. kendini bir anda yaşarken buluveren insan bu zorunlu özgürlük olarak görülebilecek seçimleri ile var olur. ölüm kaçınılmaz sondur ama ona giden yolu seçimlerimiz belirler. tıpkı evi alırken "tek endişem yangında ölme ihtimalim" diyen hazel'in yıllarca yaşadığı evde sonunda dumandan ölmesi olduğu gibi.
Kaufman iti öyle bir senaryo yazmış ki insan içinde kayboluyor. Yani filmi tarif etmek için ne desem bilemiyorum. Abuk sabuk, parça parça, saçma sapan, ölüm kalım, aşk meşk, yalan dolan, nedir gerçek olan, falan filan, gibi kelimelerle tarif etmek geçiyor içimden ama bu kelimeleri öylece ortaya ortaya sermek hem daha kolay hem sanki daha iyi tarif edecek filmi. Filmin anladığım kadarına bayıldım. Anlayamadığım simgeler yada bölümler ise hala filme olan ilgimi ayakta tutmaya devam ediyor. Fakat filmi bir kez daha izlemeye katlanabilir miyim bilmiyorum zira ruhen epey örseledi beni. :) Sinefil, sinema televizyon öğrencisi, senarist, vs. iseniz muhakkak izlemelisiniz. Benim gibi sıradan bir izleyiciiseniz, izleyebiliyorsanız izlemelisiniz ve muhakkak yorum yapmalısınız. (çünkü çok merak ediyorum yorumlarınızı :))
Bu film için ne söylesem az gelir, eğer siz de benim gibi Charlie Kaufman'ın tarzına bayılıyorsanız hemen izleyin. Ayrıca çok özleyeceğimiz Philip Seymour Hoffman'ı da doya doya izleyebileceğiniz şahane bir film.
mükemmel bir film. dikkatle izlenmesi gereken bir film.
(spoiler) hazel'in sırf kendine ait olacağı sevinci ile alevler içinde yanan bir eve taşınması ile yazar, seçimlerimizin sonuçları ile hayata yön verişimizi gösterdiği kadar bu kararların her zaman özgür iradenin bir yansıması da olamayacağının altını çizer.
kendini bir anda yaşarken buluveren insan bu zorunlu özgürlük olarak görülebilecek seçimleri ile var olur. ölüm kaçınılmaz sondur ama ona giden yolu seçimlerimiz belirler. tıpkı evi alırken "tek endişem yangında ölme ihtimalim" diyen hazel'in yıllarca yaşadığı evde sonunda dumandan ölmesi olduğu gibi.
Filmin anladığım kadarına bayıldım. Anlayamadığım simgeler yada bölümler ise hala filme olan ilgimi ayakta tutmaya devam ediyor. Fakat filmi bir kez daha izlemeye katlanabilir miyim bilmiyorum zira ruhen epey örseledi beni. :)
Sinefil, sinema televizyon öğrencisi, senarist, vs. iseniz muhakkak izlemelisiniz. Benim gibi sıradan bir izleyiciiseniz, izleyebiliyorsanız izlemelisiniz ve muhakkak yorum yapmalısınız. (çünkü çok merak ediyorum yorumlarınızı :))