Inside Out bu biçimin öncüsü oldu. Bu tatta filmlerin devam ettiğini görmeyi çok isterim. Bir öğretmen bile olsan öğrenecek çok şeyin var. Öğretmenlik sadece okuldaki bir meslek değil tabi. Akıl hocalığı, bilgelik gibi kavramların pişmanlık, kötü son, doğru yol gibi sonuçlara çıkacağı durumların dolayısıyla yaşantıların ve deneyimlerin bir sonraki nesle aktarılması. Antik Yunandan bu yana sofistlerin, düşünürlerin yaptığı şey. Görev değil ancak insanın kendine verdiği bir ödev olduğunda boynuzun kulağı geçebileceği bir durum. Doğulu yönetim biçimlerinin asla ustayı geçmeye izin vermediği ve batıda öğretmeni aşmanın esas olduğu bir olay. Gılgamış için geçerli değil ne olduysa doğu ilime değil tasavvufa yöneldiği dönem oldu ve düzen matriarkal bir yapıdan patriarkal bir yapıya ve akabinde paternalizme dönüştü. Öğretirken öğrenmek ile bağdaştığında yaşamın da tek başına hiçbir anlamı olmadığını dokuz cana sahip olabilen bir kedi sembolü ile daha da hüzünlü kılıyor. Ölüme herkes farklı anlamlar yüklüyor. Sanırım biraz bunu erteleyip aynısını yaşam için yapmalı. Çok tatlıydı, çok hüzünlüydü. 22'nin hangi bedende yaşadığını görmeyi çok istedim ama bu da hayatın sürprizlerinden biri. Joey kafasını yegane amacı olan ünlü bir müzisyen olmak ile bozduğu için etrafındaki hiçbir şeyi göremiyordu. O çukurdan önce defalarca kez ölümle yüzleşti ve sıyrıldı aslında ama bazen insanın takıntıları onun sonunu getirir. Bunu bu dünyayı ve yaşamayı anlamlandırmaya çalışırken ölen filozofları, matematikçileri, ruhani liderleri, dünya liderlerini, sanatçıları, psikanaliz uzmanlarını göstererek daha derin sorgulatırken, Zone'daki karakterler ile de enerji, ruh ve trans halinin kaybolmuşluk durumundan insanı nasıl kurtardığını aktarıyor. Zone'daki korsan gemisi de bir kurtarıcı metaforu aslında. Bazen mucize ya da inancın da yeterli olmadığı zamanlarda insanın gökyüzüne bakıp yaşam için mutlu olması gerekiyor. Çünkü öldükten sonra yaşamın zaten anlamı kalmayacak. Önemli olan bize ayrılan sürede ne kadar öğrendiğimiz. En acısı yaşarken ölmek, ölü gibi hissetmek hiçbir şey için kalbinin atmaması, heyecanının, tutkuların, arzuların, beklentilerin yok olması. Bir insanın ruhu da ancak bunlarla ölebilir zaten. Ya da en baştan tasarlanabilir. "Hayatım boyunca hep bu anı bekledim, farklı hissedeceğimi düşünmüştüm." (Wes Anderson'un Suda Yaşam filminde de olduğu gibi) Ayakta ağlıyor.. öhö pardon alkışlıyorum.
Pete Docter'ın nasıl bir hayal gücü var? Hayran olmamak elde değil...
- Ne oldu Öğretmen Bey? - Hayatım boyunca bu günün gelmesini bekliyordum. Daha farklı hissederim sanıyordum. - Bir balık hakkında şu hikayeyi duydum: Kendisinden büyük balıkların yanına yüzer ve şöyle der "Okyanus dedikleri şeyi bulmaya çalışıyorum." "Okyanus mu?" diye sorar büyük balık. "Zaten onun içindesin ya" "Burası mı?" diye sorar küçük balık. "Burası su. Ben okyanus istiyorum."
Son zamanlarda izlediğim en iyi animasyon filmiydi ,çok çok beğendim, çok iyi hissettiren ,sorgulatan,düşündüren ,çok güzel bir animasyondu ,mutlaka izleyin izlettirin
Çocuklar için biraz ürkünç gelebilir ama konusu gayet güzel ve müzikleri de iyi. Daha çok mesleği ile hayatı konusunda kafasında soru işaretleri olanlara uygun bir animasyon.
İkinci yorumum belki ama, en iyi filme aday olamama sebebini merak ediyorum. İki film dışında, tüm oscar adayı filmleri izledim ve çok ciddiyim, bana göre Soul hepsinden daha iyiydi. İlginç, "Up" filmi zor bir zamanda en iyi filme aday olmuşken, adeta Netflix'in sunduğu olağanüstü bir Oscar sezonunda Soul aday olamıyor.
Her sahnesinde ayrı coşkulandım, hayranlıkla izledim, müthiş hayal gücü. Hayatın anlamı, yaşama sevinci gibi gayet derin konular da bu kadar sevimli anlatılabilir ancak.
- Hayatım boyunca bu günün gelmesini bekliyordum. Daha farklı hissederim sanıyordum.
- Bir balık hakkında şu hikayeyi duydum:
Kendisinden büyük balıkların yanına yüzer ve şöyle der "Okyanus dedikleri şeyi bulmaya çalışıyorum."
"Okyanus mu?" diye sorar büyük balık. "Zaten onun içindesin ya"
"Burası mı?" diye sorar küçük balık. "Burası su. Ben okyanus istiyorum."