Sommarnattens leende (1955)Smiles of a Summer Night

- yaz gecesinin üç gülüşü vardır. ilki gece yarısı ve şafak arasındadır. genç sevgililer kalplerini ve cinselliklerini açarlar.
- genç aşıklar.. neden hiç genç aşık olamadım, bunun nedenini söyleyebilir misin?
- sevgili küçüğüm dertlenme. yeryüzünde o kadar az genç aşık var ki. aşk onların hem ödülü hem cezasıdır.
- ya biz, diğerleri?
- biz, diğerleri... aşkı yardıma çağırırız, onun için yalvarır, çığlıklar atar, ona benzemeye çalışırız. sanırız ki sahibi biziz, yalan söyleriz. bize bu ayrıcalık tanınmamış, bizim bu yeteneğimiz yok.

- şimdi yaz gecesi ikinci gülüşünü gülüyor. soytarılar, aptallar ve hiç akıllanmayacaklar için.
- o zaman bizim için gülüyor.

- yaz gecesi üçüncü kez güldü.
- evet tatlım. yaşlılar, üzgünler, uykusuzlar, şaşkınlar, korkaklar ve yalnızlar için.

Çok güzel bir romantik komedi olmuş. Absürtlüğün içerisine inanılmaz güzel diyaloglar serpiştirilmiş. Şu diyalog beni çok eğlendirdi mesela: A: Bir keresinde baban beni pencereden atmıştı. B: Pencere açık mıydı? A: Hayır kapalıydı. Bir yarbayın kafasına düştüm. O adam senin baban oldu. B: Seni camdan atan babam değil miydi? A: Değildi "o" adam senin baban oldu. Ne dediğimi duymuyor musun? Tanrım, ne çok seviyordum "O"nu ! B: Hangisini? A: Elbette beni camdan atanı sevmiştim. Diğeri aptaldı... Bir de Kont'un " Sana kendi tarzımda sadık kalacağım." cümlesi aklımda kalanlardan:) Şiddetle tavsiye ediyorum, şimdikiler gibi içi boş romantizm yok. Mutlaka kendinizden bir şeyler bulacaksıız.

vay arkadaş, böylesine geyik bir hikayeye bile milyon anlam yüklemiş. insan evladına -özellikle erkeklere- geçirmiş de geçirmiş. asıl ilginç olanı, erkek bakış açısıyla çekilmesine rağmen her iki taraf içinde çok sağlam saptamalar yapması. ve hatta -finale giden yolda öyle gözükmese de ve bu nedenle tepki çekme riski yüksek olsa da- kadını bir hayli üste çıkarmış. bildiğin şaheser olmuş böyle bir konu üzerine.