Seoul Searching (2015)

Kendi kültürünü, dilini, özünü hatta 'Ruhunu Bulma' üzerine yapılmış oldukça duyarlı bir film olmuş. Bu ele aldığı hassas konuyu biraz da mizahi yolla aktarmış izleyiciye. Aslında biz de günden güne bizi biz yapan kültürü yitirip kaybetmek üzere değil miyiz? Farkındalık oluşturan bu yapımı izlemeden geçmeyin derim.

"Peki neden bize Koreli olmanın sana ne ifade ettiğini söylemiyorsun?" "Benim için, Koreli olmak, Koreli olmanın ne anlama geldiğini bilmediğim için cezalandırılmak demek." Kore yapımı film ve dizilerde sıkça gördüğümüz Kore kültürü pazarlamasını bu filmde görmemek beni epeyce şaşırtı. Hatta hoşuma gitti diyebilirim. Ataerkil bir yapısı olan ve duyguların uluorta ifade edilmesine yer verilmeyen Kore kültürünün, duyguların her fırsatta açıkça ifade edildiği Batı kültürüyle güzel bir tezat içerisinde olduğunu görüyoruz film boyunca. Batıda kıyasla daha özgürce yaşanan cinselliğin, Kore'de bu kampta saat 8'den sonra kızların kaldığı katın kapısına vurulan zincirle dizginlenmeye çalışılması da oldukça sembolik bir hava katmış. Kampın amacı yurtdışında yaşayan Koreli gençlere Kore kültürünü tanıtmak olsa da, film boyunca gençlerin aslında kültürden bağımsız yoğun bir içsel keşif yaşadığına şahit oluyoruz. Herkes maskesini kampta bırakıp yoluna devam ediyor. Filmi en güzel yapan unsur da kamp lideri de dahil herkesin hoşgörünün ve farklıyı bağrına basmanın ne demek olduğunu kavrayabilmesidir benim için. Kültür kavramına farklı bir bakış açısı kazanmak için kesinlikle izlenmesi gereken bir film.