Diyaloglarıyla, ironileriyle, göndermeleriyle tam bir Woody Allen filmi olmuş. Mort karakterini Wallace Shawn yerine kendisinin oynamasını isterdim. Tam da kendine ve gevezeliğine göre bir rol yazmış. Tabii, yaşlandı artık kamera yine de film çekmeye devam etmesi güzel bir şey.
“Araplarla İsrail’i barıştırmaya çalışacak. Evet, bilim kurguya yönelmesine sevindim.”
Benim filmim. Mükemmel bir snob tarifi ve mükemmel bir "hayatın anlamsızlığı" sohbetiyle bitiyor. Snobluğa dair:"Kendi 'yüksek kalite' zevkiyle insanları rahatsız eden, ukalalık yapan götün teki" :) Hayatın anlamsızlığına dair: "Hayatın boş değil, anlamsız. İkisini karıştırma. Kimse için bir anlamı yok ama bu, boş olması gerektiği anlamına gelmez. Onu sen doldurabilirsin. İş, aile, aşk var; her zamanki saçmalıklar ama oldukça etkilidirler. Çuvallasan bile, denemek insana iyi gelir." Ve Camus'nün Sisifus'una bağlanıyor. Hikaye, diyaloglar, karakter dışında mekanlara, ışığa, renklere ve müziklere de ayrı bayıldım.
her yönüyle tam bir woody allen filmi olmuş. filmlere yaptığı saygı duruşu bile - bazılarını hatırlayamasam da- beğenilere almak için yeterli bence. bu yönüyle bana ilk hayran olduğum filmi olan midnight in paris'i anımsattı. film göndermelerinden yakalayabildiklerim citizen kane, jules et jim, tystnaden, el ángel exterminador, det sjunde inseglet, a bout de souffle. diğerlerinin hangi filmler olduğunu merakla bekliyorum.
“Araplarla İsrail’i barıştırmaya çalışacak.
Evet, bilim kurguya yönelmesine sevindim.”
film göndermelerinden yakalayabildiklerim citizen kane, jules et jim, tystnaden, el ángel exterminador, det sjunde inseglet, a bout de souffle. diğerlerinin hangi filmler olduğunu merakla bekliyorum.