Red Riding: The Year of Our Lord 1974 (2009)
Puan
Yeterli oy sayısına ulaşılamadı
Senin Puanın
Oyuncular
Yönetmen
Dil
İngilizce
Ülke
İngiltere
Süre
102 dakika
red riding üçlemesini izlediğinizde yukarıda yazdıklarımın ne anlama geldiğini daha iyi anlayacaksınız. 3 filmi de farklı yönetmenler çekmiş olmasına rağmen filmler arası muazzam bir görsel uyum söz konusu ve bu bana göre film için büyük bir başarı ve kalitenin yansıması. aslında üçlemeye film demek çok doğru bir ifade değil keza bir ingiliz kanalına ( channel 4 ) çekilmiş dizilerin bölümleri gerçekte. ama birçok sinema filmine taş çıkarırcasına iyi yönetilmiş, akıcılığı konuya hakimiyeti ve oyuncuların ustalığıyla da kendini epey ispatlamış bir çalışma …
david peace’in çok satan romanından beyazperdeye aktarılan filmimiz üçleme olarak çekilmiş olsa da david peace’in red riding serisi 4 kitaptan oluşmakta 1977 atlanmış ve diğer kitaplar çekilmiş nedenini bilmemekle birlikte bu şu an için öğrenemeyeceğimiz bir ayrıntı. keza david peace’in kitapları türkiye de bulunmuyor çevrimi yapılıp satışa çıkar mı belirsiz ancak bu kitaplar türkiye de çevrimi yapılmış olarak bulunsaydı eğer bugün kitapların 4 ‘ünüde almış olurdum sanırım… çünkü seriye bayıldım sakinliği dinginliği abartısızlığını sevdim amerikan filmlerinin en büyük klişesi olan şimdi ne olacak tarzı gerilimden bıktım artık bu sebeple ilaç gibi bir suç ve gerilim filmi izledim…
gelelim konuya…
serinin ilk çalışması 1974 yılında geçiyor… 1969 ve 1972 yıllarında işlenmiş çocuk kaçırma tecavüz ve öldürme olayının ardından katil, 1974 yılında yine çok vahşi bir suç işliyor ve yerel gazeteci eddie dunford bu konuyu araştırma üzere görevlendiriliyor…
filmimiz bu plan üzerinden eddie dumford’un bu konuyu araştırması ve polis teşkilatının içindeki çürümenin boyutlarını eddie’nin fark ettikleri ve edemediklerinin de perdeye yansımasıyla film, sıradan bir suç gerilim filmi ekseninden, derin anlamları olan, polis teşkilatının içindeki çeteleşmelerin boyutunu polis ve güç odakları arasındaki kirli işbirliğini adam kayırmayı örtpas etmeyi işkenceyi polisin keyfi muamelelerini ve bunlar gibi çeşitli alt konularla birlikte, daha gerçekçi ve ayakları yere basan bir çalışma kıvamına geliyor…
serinin ikinci çalışması 1980 de ise, fahişeleri işkenceyle öldüren bir seri katilin izinde başlıyor film ve bunu araştırmakla görevlendirilen müfettişin bu araştırmanın gölgesinde 1974 yılında gerçekleşen kanlı bir baskının detaylarını ( ki bu baskın serinin ilk filminde gerçekleştiren ve nedenleri ışığında anlatılıyor baskının arka planında kimler olduğu ve sonrası 2. filme saklanmış ) ve ucunun nasıl yine yozlaşmış çürümüş teşkilata dayandığını fark etmesi anlatılıyor…
serinin son filmi 1983 ise, düğümün çözüldüğü sırların aralandığı ve polis teşkilatındaki ele başlarının kimler olduğunu daha net kavradığımız bir bölüm olarak kendini gösteriyor. bu bölümde 1974 teki olaylara bir geri dönüş yapılıyor. bu geri dönüş 1983 gerçekleşen bir çocuk kaçırma olayıyla gerçekleşiyor. çünkü bu kaçırma 1974 teki olayla benzer öğeler içeriyor gerçi 1974 de gerçekleşen olaylar için bir günah keçisi bulunmuş ve suç türlü işkencelerle onun üstüne atılmıştı ancak bu bölümde işin içine bir avukatında dahil olmasıyla gerçek suçlunun kim olduğu bu olaya kimlerin ve neden göz yumduğu serinin en son ve bana göre en güzel çalışmasıyla gözler önüne seriliyor…polis teşkilatının içindeki çeteleşmenin kokuşmuşluğun skandalların anlatılması açısından bu seri unutulmaz bir çalışma olarak hafızalara kazınacak bundan eminim…
red riding serisinin unutulmaz bir çalışma olacak olmasının bana göre bir diğer sebebi de olay araştırması ve incelemesinde klişe ameriakan filmi ekstantanelerinin kullanılmayarak sakin gerçekçi ayakları yere basan bir dille süreci anlatmasıdır bana göre…