Hannibal'dan bir tık daha iyi olan film ama burada katil dirayetsiz doktor daha keskin bir karaktere sahip değil. Aşık olup bütün canavarlığını unutuyor diyebiliriz.
1986 Manhunter filminin her sahnesi , her konuşması aynı olan son sahneler hariç yeniden çekimden başka bir şey olmayan bir yapım. Ne yazık ki Hannibal arka planda ki ilk filmdeki ve kitapdaki gibi.Yinede popüler yüzlerle bizlere aktarılması güzeldi.
İster istemez Dr.Lecter gölgede kalmış. Halbuki Silence of the Lambs gibi ilk 50 dk. diğer katilimizden bir görüntü yok bile. Yine Hannibal akıl hocalığı yapıyor (tabi aslında dalga geçiyor, sadece kendine meşgale yaratıyor, ama ona bile muhtaç FBI :), son yarıda katilin günlük hayatı ve yakalama süreci başlıyor. Fakat son yarıda Ralph Fiennes öyle mükemmel oyunculuk sergilemiş ki onun için Hannibal'ı iconlaştırmış vatandaşlar bu filmi beğenmiyor bence. Tabi aksiyonlu Hollywood sahnelerine maruz kalmamız, psikolojik gerilimi azalttığından da beğeniler azalmış olabilir. Neyse bence 3 film de ayrı güzel.
Üzdü. Bir seri daha bozulmuş oldu böylece kesinlikle en zayıf halka buydu. Yine de iyi yönden bakayım Edward'ı gördüğüm için az da olsa mutluyum. Tatsız tuzsuz yemek gibiydi aynı(diğerleriyle kıyasladığımızda). Sen o kadar dakikayı kullanma git son 15 dakikada heyecan yarat...Ayrıca Hannibal'ı nasıl arka planda bırakırsınız!!!!!!
Üçlemenin en zayıf filmi olmasına karşı yine de harika bir filmdi. Edward Norton ve Ralph Fiennes performanslarıyla filme renk katmışlar ama yine de o ilk iki filmdeki heyecan ve sürükleyicilik yoktu.
lezzetli değidi bişeyler eksikti kesinlikle..
Fakat son yarıda Ralph Fiennes öyle mükemmel oyunculuk sergilemiş ki onun için Hannibal'ı iconlaştırmış vatandaşlar bu filmi beğenmiyor bence. Tabi aksiyonlu Hollywood sahnelerine maruz kalmamız, psikolojik gerilimi azalttığından da beğeniler azalmış olabilir. Neyse bence 3 film de ayrı güzel.