Düşlerin efendisi (2000)Quills

Sadizmin fikir babası Marquis de Sade' nin hayatının bir kesitini anlatan cüretkar bir film. Cinsi temayül insanın elinde olmayan, yaratılıştan gelen bir dürtü. Aslında her bireyin içinde şehvet arzusu bulunur. Çoğu insan bunu bastırırken o cesaret edip dışa vurmayı tercih etmiş. İnsanın fikirlerini hür bir şekilde beyan etmenin yaşattığı zorluklar var bu filmde. Her türlü baskıya karşı çılgınlık derecesine ulaşan yazma saplantısı iyi irdelenmiş. "Yazmasam deli olacaktım" diyen Sait Faik geldi aklıma. Sade felsefesi için fikir edinmek isteyenler muhakkak izlemeli.

Sodom'un 120 günü, Can Çekişen Ateist ile Papazın Konuşması, Justine gibi kitapların nasıl ortaya çıktığına da tanık olmamızı sağlayan bir film diyerek başlayalım. Aristotelesci insan sanatta, edebiyatta ahlaklı olursa hayatta da ahlaklı olur düşüncesine anti bir düşünce olarak insan kötü bir varlıktır ve içindeki bastırılmış duygulardan kurtulması için bunlardan uzak durması ve daha da baskılaması hiçbir çözüm sağlamaz cinayete, deliliğe, intihara kadar gider. Bunun için ona sunulmayan dünyevi zevklerden mahrum kalmamalı ve ruhunun şeytani yanını eskitmelidir. Bunu da hiç tatmayarak değil, kitaplarda; imgelem ve anlamlar dünyasında tadarak yapmalıdır diyor. Sadistlik acı çektirir ama bu ruhani bir acıdır. Beden ruhu hapseden bir hapishane. Hizmetçi kız günaha girerek günah çıkarıyor aslında çünkü rahip de sadece kendi kimliğinin sembolleri ile bir şahsiyet kazanıyor. Markiz inancı öldürüyor. Tutunacak bir şeyi kalmadığında insanın iradeli olması gerekir. Birilerine muhtaçken yaşamak zaten yalnızlıktır. Deliliğin Tarihini de okuduktan sonra insan kendi kendisinin iktidarıdır. Kendini kontrol etmek için kendine acı çektirir. Flagellant sahnesinde olduğu gibi. Ancak bu acı bedene değil ruha çektirilmelidir.

Öff efsane oyunculuk... Belki konu ihtibariyle herkese hitap etmeyebilir ama ben bayıldım bir biyografi bu kadar sürükleyici olabilirdi. Malum gerçeğin dışına aşırı çıkmadan çizgilerde dolaşman lazım film bu konuda başarılı.

Marquis de Sade'i başka kim oynayabilirdi ki dedirtecek film. Bir daha açıp izlemezsiniz büyük ihtimalle ama bi kere izleyip fikir edinmekte fayda var

Biyografik film sevenler için bence harika bir film olucaktır. Sadistliği yaratan Marquis de Sade'ın bunu nasıl başlattığını, o dönemdeki tavırlarının hareketlerinin toplum tarafından nasıl karşılandığını anlatan oldukça güzel bir film.