Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi (2019)Portrait de la jeune fille en feu
Puan
8.0 / 10
Senin Puanın
Oyuncular
Yönetmen
Dil
Fransızca
Ülke
Fransa
Süre
122 dakika
öncelikle çok temel bir soru soracağım: senaryonun bütün dayanağı héloïse karakterinin "yapmak zorunda" olduğu bir evliliğin, birbirine aşık iki genç kadın arasına koyduğu engel. peki bu "zorunluk" nereden kaynaklanıyor, nedenleri nedir? aristokrat sınıfa mensup ve maddi yoklukta bulunmayan bu kadını, hele ki onu zorlayacak baba, abi vb. bir patriyark figür de ortada yokken, çaresiz bırakan nedir? peki resimlerini kabul görebilmesi için babasının adıyla imzalamak durumunda kalsa da(ki filmin belki de tek dokunaklı noktası kadının emeğinin hakir görülmesiydi) bir kariyeri olan, 18. yy şartlarında paris'ten brittany kıyılarına(yaklaşık 500-600 km bir mesafeden bahsediyoruz) tek başına seyahat edebilen bir kadının neden bu konuda yapacak hiçbir şeyi yok? bunların filmin ufak da olsa bir yerinde işlenmesi gerekmiyor mu?
bütün dramaların zırıl zırıl ağlatacak, binbir felaketin ardı ardına sıralandığı bir melodram olmasını beklemiyorum elbette; ancak son tahlilde hiçbir seçim bu yönde yapılmamışken, 2020 yılında hala sünnet edilen afrikalı kadınla yarıştıracak acı bulamayınca koltuk altı kıllarını almak gibi basit bir hijyen uygulamasından mağduriyet devşiren batılı beyaz kadının "bak bacım sizin hala klitorisinizi kesiyorlar ama bizim de 300 yıl önce koltuk altı kıllarımızı kesmemizi isteyenler vardı, biz de sizin kadar acı çektik" deme yöntemi olan ve artık bıkkınlık veren koltuk altı kılı gösterme ve benzeri yüzeysellikte birkaç feminist sinema klişesinin arasına sıkıştırılmış, o bir hafta içindeki tumblr repostu tadında (sevdiği kadının venüs üçgenine ayna yerleştirip, ona bakarak otoportresini çizmek vb...) sekanslar dışında, bu kadınların birbirine aşık olduğu duygusu ne ara izleyiciye hissettiriliyor? bunu ancak 10 yıl ileri atladığımızda gelen meşhur "sayfa 28" karesinden sonra fark edip "aaa meğer ortada unutulmaz bir aşk varmış" diyoruz. gördüğüm kadarıyla birçok izleyen kendisini 10 yıl sonrasıyla ikna etmiş, ben edemedim...
Kusursuzdu.