ister istemez empati kurmasam dahi duyguları yoğun şekilde hissettim. kendimi karakterlerin yerinde buldum. sürükleyici değildi ama bu filmin akışına zaten bırakmış buldum kendimi.
Adı gibi izleyeni de parçalıyor. Kolay bir film değil acının ta kendisi. Şu dünyada farklı şekillerde parçalanıyoruz işte toparlanabilene aşk olsun. Turgut Uyar'ın da dediği gibi '' Bir şey var, adını koyamadığım. Kırılmaktan öte, parçalanmak gibi. Toplamaya çalıştıkça dağılıyor. Dağılıyorum. Bir şey var, halledemiyorum ''
İlk 30 dakika epey gerildim ne olacağını bile bile terledim. İnsana pencereyi açtırıyor, evin içinde iki tur attırıyor. Sarsıyor.. Tabii, herkes farklı hissedebilir. Belki gerçekten yaşıyormuşcasına Vanessa Kirby'in oyunculuğunun etkisi insana o duyguları gerçekmiş gibi hissettiriyor filme bağlıyor. Dışarıdan iki cümle ile anlatılacak bir olay gibi durağan ilerliyor görünebilir ama öyle değil, psikolojik boyutu epey derin. O yüzden zamanı iyi ayarlayıp izlemek lazım.
Evet tam anlamıyla festival filmi. Bol ödüller getireceğini düşünüyorum ama seyir zevki aşırı tartışılır. Oyunculuk desen başrolumüz(ki kendisi crownla çok iyi çıkış yakaladı) kabuklarından fırlamış gayet iyi oynamış, hissettiği her şeyi hissettirmeye başarıyor, buna hissizlikte dahil. Konusu aslında çok çok basit çok durağan çok tek düze bir film ama yine de kendini bir şekilde izlettiriyor. Sevdim desem değil sevmedim desem o da değil tam ortada duran bir film.
Turgut Uyar'ın da dediği gibi
'' Bir şey var, adını koyamadığım.
Kırılmaktan öte, parçalanmak gibi.
Toplamaya çalıştıkça dağılıyor.
Dağılıyorum.
Bir şey var, halledemiyorum ''