Bir şeyin kıymetini illa kaybedince mi anlamak gerek ? Sağlam, orijinal bir senaryo. İlk saniyesinden itibaren sizi etkileyeceğini biliyorsunuz. Akışına kapılıp sürükleniyorsunuz. Aslında tam içinde bulunduğumuz, yaşadığımız duruma farklı bir bakış atan varoluşu sorgulayan kıymetli bir film.
Bu filme nasıl yorum yapmam diye kendime kızdım şu an, beğenmemişim bile, tekrar kızdım. Hayatımda yer etmiş olmasından en memnuniyet duyduğum eserlerden biri olup, kesinlikle sinema tarihinin en iyi aşk filmlerinden biridir. Şiir gibiydi diye bir tabir varsa, en çok yakışacağı filmlerden biri budur hatta.
Sahip olunan birçok şeyin kıymetini anlama konusunda insanı etkileyebilen bir yapım. Ancak olayın bilim yönü çok arka plan kalmış ve anlatılamamış. Bu hastalık tam olarak insan bedeninde nereyi nasıl etkiliyor bilmiyoruz deyip geçiştirmişler. Bu durum hoşuma gitmedi açıkçası mantık yönünden filmi sorgulamama sebep oldu. Filmde işlenen aşk ise güzel olmasına rağmen hissetmem gereken duygusallığı hissedemedim. Başrol oyuncularının ikisini de çok severim ama sanırım birbirlerine yakıştıramadım bilmiyorum. Genel anlamda beğenmiş olmama karşın eğer bilim yönünü bu kadar es geçmemiş olsalardı benim için unutulmaz bir yapım olabilirdi. Bu haliyle ortalama buldum. 6/10
"Elin kolun uyuşmadan izleyebildiğin bir Eva Green filmi var mı?" derseniz cevabım Perfect Sense olur. (Dizi olarak da Penny Dreadful izlemişliğim var.) "İnsanoğlunun alışamayacağı şey yok" diyor film bence. Bunu da harika bir şekilde görselleştiriyor.
Kaybedilmeyen tek şey aşk. Sanırım gerisi yalan demeye çalışıyorlar.
Hissetmek ne kadar önemli görüyorsunuz değil mi sevgili seyirciler diyor film kabaca.Ne kadar anlamsız oluyor en basitinden yediğin yemeğin içtiğin kahvenin tadını alamayınca hayat.Bilim kurguyu aşk hikayesi içinde izlemeyi zaten seviyorum bu da en iyilerinden biri oldu.Sahip olduğumuz mükemmeliyetin farkındalığını sağlayan anlamlı bir film.Tavsiye ederim.
Of of of of... bu neee şok oldum mahfoldum kahroldum çarpıldım daha ne diyebilirim film beni duygudan duyguya çarptı vurgun yedim... Canım duyu organlarım canım beynim sizi çok seviyorum nolur beni hiç bırakmayın
bir film bu kadar güzel anlatıma sahip olabilir. kesinlikle hissettiriyor her şeyi. eva green in oyunculuğu yine harika. hayatımda izlediğim en iyi aşk filmleri arasında..
Filmin isminin çevirisi ne kadar saçma olmuş :/ Filmin konusu etkileyici, düşündürücü, sorgulayıcı. Ewan ile Eva'nın uyumu çok sevimliydi. Ara ara saçma klişelere düşmüş olsalar da
Kız epidemiyolojist olmasına rağmen yani salgınla ilgili uzman biri olmasına rağmen Oğlan'ın geçirdiği atağı anlayamaması ya da o sırada kontrolü dışında konuştuğunun farkında olmayışı, gereksiz alınganlık yapışı gibi
Farklı konusu ile bile bence izlenmesi gereken , severek izlediğim film .. Jose Saramago nun Körlük adlı romanından uyarlanan film geldi aklıma bu filmi izlerken .. Arşivlik film tekrar izlenmelik ..
İzlediğim en güzel filmlerden. "En" dediğim tek bir film yok ama "Enler"im içerisine girmiştir.
İzleyiniz.