Out of Africa (1985)

Out of Africa (1985)

Rating Not enough ratings to show
Your Rating
Director(s)
Language
English
Country
USA
Runtime
161 minutes
31
1
102
69
Synopsis Trailer Who liked it?
eminuk profile photo
eminuk
Öncelikle Meryl Streep ve Robert Redford ne kadar güzel bir ıkili olmuş böyle! Ikisi arasındaki rol icabı da olsa çekimi yoğun şekilde hissetmemek elde değil. Ikisini birlikte seyretmek gözümü gönlümü açtı resmen. Geleneksel kalıpları yırtıp çıkan, filmin sonuna doğru ilham verici bir değişim geçiren kadın karakterlerin de ayrı hastasıyız, onu da belirtmeden geçemeyeceğim. Uzun uzun filmi anlatmak istemiyorum bu defa. Her şeyiyle güzel bir filmdi kısaca.
error_outline
kaptankaptanim profile photo
kaptankaptanim
Tahmin ettiğim gibi süresi uzun bulunmuş, manzaralar ve görsel zevkler doğrultusunda estetik algıya göre beğeniler dile getirilmiş ancak esas anlatılmak istenen romantizme ve maceraya kendini kaptıran sıradan insanın kendi fark edemediği kibirli tarafı nedeniyle görülememiş bunun yerine ters tepmiş ve sıkıcı, bayağı, yavan olarak bulunmuş. Oysa hikayelerin bizlerin adını oluşturduğu, kendi yolumuzu hiçbir şeye bağlı kalmadan çizmemiz gerektiği kısacası erkek ve dişi aslanlar olmamız gerektiğini vurgulayan bir film. Bunu Afrika, İngiltere emperyalizmi üzerinden sömürüye karşı durma çağrıları ile gösteriyor. Masailer hayatları boyunca vahşi kalmış doğa insanı iken bunu beceren Dennis'e içten hayranlık besliyorlar. İnsanın hiçbir şekilde hiçbir şeye bağlı kalmaması gerektiğini savunuyor. Evlilik, ulus, alışkanlık ve karamsarlık bunların bazıları. Fazla romantik olan insan yıkımı eylemsizlikle yaşarken, karamsar kalanın sonu ölüm, evli olanın sonu kıskançlık ve huzursuzluk, ulusa bağlı kalanın ise savaş olduğunu gösteriyor. Kayzer ve Victoria akraba ve savaşın gelişmesinin nedeni de çocuk şımarıklığı ve bitmez, tükenmez, tatminsizlikle dolu istekleri idi bununla ilgili savunu çok kuvvetliydi. Uçakla havalandıkları sahne tıpkı Shakespeare'in Fırtına ya da Bir Yaz Gecesi Rüyası oyunlarında olduğu gibi düzenin, dogmaların, doktrinlerin olmadığı Ada ve Orman huzurunu yaşatıyordu. Özgürlüğü doğa, hayvan, kadın ve erkek üzerinden eleştirirken çok tatlı hicivlere yer veriyordu. Çünkü özgürlük adı altında insan çalıştırmak ya da özgürlüğüne düşkün bir kadının su akışını durdurarak kolonileşmesi çelişkisi barizdi. Aynı şekilde özgürlüğünü önemseyen erkek her defasında dönüp dolaşıp gene aynı alışkanlıklarının esiri oluyordu. Out of Africa adı ile Afrika dışında yaşayan insanların olaylara dışarıdan baktıklarını; politikanın siyasetin bu kadar basit durumlar olmadığının altını çizmiş. İngiltere artı Danimarka gibi başka bir sömürgeci ulus da bu durumu yaratmalarına olanak tanımış, desteklemiş. Tikualı aşçıya akşam yemeğinde piliç istendiğinde kendi özgürlüğünce sofraya koyduğu balık inanılmaz alegorik bir anlatımdı. Çünkü önemli olan ihtiyaç o da karnı doyurmak. Piliç yemek bir istek. istekler ve ihtiyaçları savaşın, mücadelenin, doğanın içinde ayırmak gerekir. Savaş sonrasında insanın istekleri artmıştır ve ihtiyaçlar doğrultusunda hareket etmeyi düşünmeye bırakan kapitalizmi eleştirirken ona bağımlı yaşayan insanlar oluşmuştur. İnsanlar Jean Baudrillard'ın adını verdiği sahte ihtiyaçların(istekler) in esiri olmuş durumda bu da aslında sermayenin sömürdüğü bizleri ortaya koyuyor. Bu sahne ile film bir algoritma tasarlıyor ancak günümüz insanı bunu gerçekleştirmekten çok uzak. Çünkü gerçek ihtiyaçların farkında değil ya da Abraham Maslow'un ihtiyaç hiyerarşisinden habersiz. İnsanın fiziksel ihtiyaçlarını başında nefes alma, yemek, su, seks, uyuma ve boşaltım gelir. Daha sonra güvenli alan tasarlama; beden, iş, kaynaklar, aile, sağlık ve mülkiyet güvenliği. Daha sonra Sevgi ve ait olma motivasyonel anlamda arkadaşlık, mahremiyet. Hemen sonra saygı; özsaygı, özgüven, başarı, başkalarına saygı, başkalarının kişinin kendisine duyduğu saygı ve en son da kendini gerçekleştirme kavramı gelir. Doğallık, yaratıcılık, ahlak, önyargılı olmama, problem çözme, hakikati kabullenme, farkında olma gibi. Filmde bunların hepsine bir gönderme hepsi ile ilgili bir eleştiri, hiciv, yergi vardı. Hatta uluslar arası güvenliği koruma adı altında diğer ulusların özgürlüğünü kısıtlama, insanların özgürlüğü için diğer insanın özgürlüğünü görmeme gibi benmerkezci göstergeler vardı. Bir toplumun güvenlik ihtiyacının, diğer toplumların sosyal ihtiyaçlarının üstünde durduğuna inanıldığında seller, yangınlar gibi afetler patlak gösterdi. Ya da seks ihtiyacı aşıldığında hastalık boy gösterdi. Bu insanın bencilliğinin cezası idi aslında. Safari gene bu bencilliğe bir örnektir. Değer verilme ve saygınlığı insan hep kendisi için önemli görmüştür bu da bir insanlık ihlalidir aslında. Film neden bu kadar Oscar almış hiç düşünmediniz mi? Estetik gereksinmeler tamamıyla anlamsız ve gereksizdir. Günümüz insanın temel ihtiyacı sevgisizliğin karşısına geçecek sevgi ve kayıtsızlığın karşısında duracak duyarlılıktır.
error_outline
Ilknur.m profile photo
Ilknur.m
Afrika manzaraları bol bol bulunduğu güzel ve dinlendirici bir film...
error_outline
phoeniks profile photo
phoeniks
Çok hoş bir filmdi, srükleyiicilik anlamında çok beklentiniz olmasın ama manzaralar şahaneydi, biraz romantik biraz macera ve 2.30 saat sonrası gözyaşlarıyla final:)
error_outline
Ricky.McFloyd profile photo
Ricky.McFloyd
Hoş bir gerçek hikaye. Romanti filmden çok macera filmi sevenlerin hoşuna gideceğini düşünüyorum. Bolca afrika manzarası ve hayatı içeriyor. İçerik olarak ise çok fazla tatmin ettiğini söyleyemem hikayenin. Süresi de yavan kalan bir hikaye için fazla uzun. Yine de keyif alarak izledim.
error_outline
selinblgn profile photo
selinblgn
Film fazla uzun tutulmuş bence biraz Afrika manzarası görmek isteyenler için ideal...
error_outline
eskon profile photo
eskon
afrikada romantizm.. sıradan bir aşk filmi. elitizm kokan bir film.
error_outline