Diyaloğların bol olduğu derslik bir film.Hayatta bazı durumlar zordur, Bataklık misali. Ya batıcan yada çıkacaksın.Ağır akışı rağmen etkileyici ve Psikolojik dram.7.4
”evlenip çocuk yapmak istiyorum. dünyayı dolaşmak, bir ev almak… romantik tatillere gitmek, gün boyu sadece dondurma yemek istiyorum. başka ülkelerde yaşamak. ideal kiloma inip orada kalmak. harika bir roman yazmak. eski arkadaşlarla haberleşmek. bir ağaç dikmek istiyorum. nefis bir akşam yemeği hazırlamak. kendimi başarılı hissetmek. buz banyosu yapmak, yunuslarla yüzmek. gerçek bir doğum günü partisi vermek. yüz yaşına kadar yaşamak. ölene dek evli kalmak. bir şişede coşkulu bir mesaj yollayıp, aynı derecede ilginç bir cevap almak. tüm korkularımın üstesinden gelmek. bütün gün bulutları izleyerek yatmak. antikalarla dolu eski bir ev almak. bir maratonu sonuna dek koşmak. harika bir kitap okuyup, güzel cümleleri hayatım boyunca hatırlamak. hislerimi yansıtan harika resimler yapmak. bir duvarı sevdiğim resimlerle ve sözcüklerle kaplamak. sevdiğim dizilerin tüm sezonlarına sahip olmak. önemli bir konuya dikkat çekip, insanların beni dinlemesini sağlamak. paraşütle atlamak, helikopter kullanmak, çırılçıplak yüzmek. her gün aradığım türden iyi işi bulmak. romantik ve eşsiz bir evlenme teklifi almak.gece açık havada uyumak. besseggen dağına tırmanmak, bir filmde ya da ulusal tiyatroda rol almak. piyangoda milyon kazanmak. faydalı işler yapmak ve sevilmek istiyorum.”
Eziklik mi? Sevilmemek mi? Hayatta bir başarı elde edememiş olmak mı? Çok yanlış yapmak mı? Fazla özgür olmak mı? Mükemmelliyetçi olmak mı? gibi gibi sorular yada yaşadığı uçlar nedeniyle korku sınırını aşıp bütün sıkıntılardan kaçıp kolay yolu seçmesine sebep olan farkındalıkla gelen yorgunluk mu? Kısaca, çok konuşulası konular içeriyor.
Varoluşçu sinemanın en güzel örneklerinden biri. Filmi izledikçe anlıyoruz ki; ince elenip sık dokunan bir senaryo, replikler, hayata dair tespit ve sorular mükemmel. Genel planların kadrajlarının harikalığından mı bahsedeyim, sallanan kamera tekniğinin kullanıldığı yerlerin (film boyunca ve genel olarak) tam yerinde ve etkin olduğundan mı bahsedeyim. Karakterin rolünü iyi oynamasından mı bahsedeyim- bilemedim. Kısacası kafamdaki sinematografiye her açıdan uygun ve bana direk hitap eden bir çalışma olmuş. Filmin kendine özel bir hayran kitlesi yarattığını ve izleyenler oldukça bunun artarak devam edeceğini düşünüyorum. Joachim Trier iyi iş çıkarmış ve takibe alınız. Tavsiyem; filmi izleyiniz.
hayatta dair bir gerçeği sade bir dille sert bir biçimde aktaran, her yönüyle çok başarılı bir film. göze batan tek bir şey var, spoilerde. bu arada, trier 2'de 2 yaptığına göre artık hayran olabiliriz.
"Bugün 31 Ağustos yarın havuzu boşaltacaklar."
kafe sahnesini, yapmak istiyorumları ayrı sevdim
filmin notu: 7/10
bu arada, trier 2'de 2 yaptığına göre artık hayran olabiliriz.