Ophelia (2018)
Puan
Yeterli oy sayısına ulaşılamadı
Senin Puanın
Oyuncular
Yönetmen
Dil
İngilizce
Ülke
İngiltere
Süre
106 dakika
tugberto
error_outline
Ünlü oyuncular yer almış filmde. Kendini izlettiriyor bir şekilde.
kaptankaptanim
error_outline
Shakespeare'in yazmış olduğu kurgu yeniden kurgulanarak kurgu içinde kurgu şöleni sunuyor. Oyunun bazı tercih edilen cümleleri çok yerinde kullanılmış. Özellikle "git bir manastıra kapat kendini" oyunda Hamlet'in Ophelia'ya küfretmesi gibi sunulurken -çünkü manastırdaki rahibeler önceden bekaretlerini vermiş kadınlardır -filmde karşımıza Hamlet'in Ophelia'yı korumaya çalışması olarak veriliyor. Polonius'un soylulardan faydalanmaya çalışması, Rosencrantz ve Guildenstern'in daha çocukluktan Hamlet'le anlaşamıyor oluşları, hatta tiyatro kumpanyası ile yapılan prova sahnesinin filme konulmadan doğrudan amaca hizmet etmesi de Claudius'un pragmatist karakteriyle uyuşuyor. Ana metni bir tuval ve kurgu ile insan ilişkilerini de boyaların kullanışı olarak düşünürsek film bazen oyuna sadık kalmayarak tuvalin dışında taşıyor. Bunu en çok Gertrude'un cadı olan ikiz kardeşinde görüyoruz. Döneme göre pagan bir inanışın mitlerden, efsanelerden beslenmesi yerinde. Claudius'un ormandaki bir cadının ininden zehir alması da farklı bir tat katıyor oyunda bu karakter yok olsa da ancak Gertrude'un kardeşi konusu çok zorlama olmuş. Gertrude ile Claudius'un önceden bir ilişkisi olsa ve cadı, Gertrude'un kendisi çıksa gene bir nebze kabul edilebilirdi. Film biraz buralarda sekteye uğruyor. Dönem gereği kostümler, Danimarka kültürü çok iyi yansıtılmış. Müzikler ve dönem dansları da cabası. Bu nedenle seyir zevki yüksek bir eser var karşımızda. Filmi biraz Volver ile karşılaştıracak olursam Claudius'un egemen ataerkil tavırları; Ophelia'yı taciz etmek, erkekliğine mani olamamak vb. orijinal romanın yazarı Lisa Klein'in kadın oluşu feminist bir yaklaşım gibi görülebilir mi pek emin değilim ama William Shakespeare'in seksist yapısını bozmayışı da metne karşı yapılan bazı sadakatsizlikleri giderebilir diye düşünüyorum. Shakespeare'in hem cinsiyetçi hem ırkçı hem ulusalcı yanları oldukça iyi saptanmış. Oyunlarındaki kadının erkeğe göre daha riyakar, daha iyi yalan söyleyebilen, hatta sorun yaratan, efsunla daha çok haşır neşir olan bir yapıda olduğu savunusu istikrarlı bir şekilde devam ettirilmiş ve erkekler hep aciz bir konuma koyulmuş. Volver'in yanında bu film sadece tatlandırıcı gibi kalıyor. Almodovar sinemasının metaforları ve kurgusu benim film anlayışıma daha yakın. Elbette Ophelia'nın metinde görülmeyen hatta belki de hiç var olmayan yanlarına dikkat çekiyor ama izlemesi keyifli olsa da fazla eleştiri fırsatı vermeyen bir yanı olduğunu da kabul etmek gerek. Filmin son sahnelerine doğru Ophelia'nın mezarından çıkması ve yaşamına devam ediyor oluşu, Ophelia'yı hikayenin ana karakteri olarak konumlandırıyor ve masumiyetin ölümü gibi değerli anlamlar kayboluyor. Film boyunca insan anatomisinden bahsedip mezarcı sahnesini koymamak sanki yazarın ya da senaristin kendi bacağına sıktığı başka bir an olmuş. Filmin artıları ne yazık ki yama gibi duran sahneleri görmezden gelmemi sağlamıyor ama klasik Hamlet metninde olduğu gibi Ophelia'nın bilincini kaybederek intihar etmesi yerine bilinçli bir şekilde mücadele vermesi de gözardı edilmemeli diye düşünüyorum. Hafızamızda kayıtlı olan Ophelia'nın ölümünün, Hamlet'in ölümüyle gerçekleşebileceği fikri, filmde beni en çok etkileyen yorum oldu. Çürümüş bir şeyler var Danimarka krallığında.
Rainbow
error_outline
Bu sefer Hamlet değil, güzeller güzeli Ophelia ön planda olmuş. Shakespeare görse ellerinize sağlık ben hiç bu açıdan bakmamıştım mı derdi yoksa eserimi katletmişsiniz ne diyeyim mi derdi (: Dönem filmi denilince samimi karakterler arıyorum özellikle gözlerine odaklanıyorum ben ,o kendini adamışlığı görmek için ama bu film biraz eksik kalmış ne yazık ki .