İlk defa film biter bitmez sayfayı kapatmadım, şarkıyı sonuna kadar dinleyip akan yazıları okudum. Şarkılarını çok sevdiğim filmler olmuştu elbet ama bu bambaşka bir şey. Film resmen hiçbir şey yapmadan çok şey yaptı. Ne bir aksiyon, ne bir macera, ne bariz bir dram ne de tutkulu, sevişmeli öpüşmeli bir aşk... Bunların hiçbiri olmadan çok etkiledi beni. Manken gibi oyuncular olmadan ne de doğal gözüküyor aşklar. İkisi de sağda solda selam verdiğimiz, her zaman görebileceğimiz karakterlerdendi. Müzikler içime işledi, özellikle "Falling slowly" şarkısını şu andan itibaren her gün dinleyeceğim gibime geliyor. Başından da sonundan da oldukça memnunum filmin. Tek bir sahnesinin bile değişmesini istemezdim. Sadece beni bu kadar ağlatmasaydı iyi olurdu.Kendime görev edindim önüme gelene tavsiye edeceğim bu filmi.
İzlediğim en saf ve katıksız filmlerden biriydi.Aşkın,müziğin,insanlığın,duyguların en katıksız haline şahit olmaktı bu.İnsanı bin bir duyguya sevk eden,oradan oraya sürükleyen tertemiz bir aşk ve müzik macerasıydı.
İsteseniz yapamazsınız bunları çünkü samimi olmanız gerekir.Glen Hansard ve Marketa ikilisinde fazlasıyla bulunan şeylerdi bunlar,ekrandan veya sinema perdesinden bunlara erişebilmek büyük ayrıcalık,bunları seyirciye yansıtabilmek ise büyük maharet.Kocaman hüzün girdaplarına girmek için bir kere bile "when your mind's made up" dinlemek yetiyor.Bütün albümden ayrı tuttuğum bir şarkı bu,dinleyipte yaşayan anlar ancak diyeyim.
izlenecekler listemde arkalarda kalmış , neden daha önce izlemedim diye kendime kızdığım bir film. her saniyesi müzik dolu çok gerçek çok içten bir filmdi.sırf müzikleri için bile izlenilebilirmiş aslında..
Alıştığımız ve ister istemez beklediğimiz aşk filmi klişelerinden uzak, müzikle doyuran mükemmel bir film. Enfes bir müzik ziyafeti çektim, çok da etkilendim. Tavsiye ederim herkese.
aşk filmlerinin bütün klişelerini bir kenara atarak, müzikleri ile içine hapseden bir film. çok beğendim. hatta bitmesini istemedim:) filmi izlerken ara ara kendimi o hollywood aşk filmlerdeki klişe sahnelerin gerçekleşeceğini umarken buldum, sonra kendimden utandım, yönetmeni bir kere daha taktir ettim. kısaca samimi, gerçekçi duygular barındıran bir filmi harika müziklerle süsleyerek sunmuşlar bize.
Vaooov dedim.. İnsanların sıradan görünüşlülüğünü kelimeler ve müziğin uyumuyla bambaşka duygular yaratan bir film.. Ki uzun süre müziklerin etkisinden çıkamayacağım ve uzun bir süre dinleyeceğim..
Bazı filmler vardır film gibi değildir de hani o esnada olan biteni dışarıdan bir göz ile izliyormuşsunuz hissine gark olursunuz. İşte karakterleri ve yapısı ile Once böyle bir film. Sıradan kalıplar içindeki aşk filmlerinden çok daha fazlasını söyleyen diyalogları ve tadına doyulmaz müzikleri (ki onların da sözleri şahanedir) bir kere izledikten sonra damakta bıraktığı tadı başka filmde bulmak zor olabilir zira benzeri olduğunu düşünmüyorum. Bu arada bir not düşeyim filmi seven kadar sevmeyen de olabilir :)
Böyle bir film izleyip izlediğini unutur mu insan.:( tekrar b12 vitamini alsam iyi olacak.) b12 probleminiz yoksa izleyince bir daha unutmazsınız en azından müzüklerini.
İsteseniz yapamazsınız bunları çünkü samimi olmanız gerekir.Glen Hansard ve Marketa ikilisinde fazlasıyla bulunan şeylerdi bunlar,ekrandan veya sinema perdesinden bunlara erişebilmek büyük ayrıcalık,bunları seyirciye yansıtabilmek ise büyük maharet.Kocaman hüzün girdaplarına girmek için bir kere bile "when your mind's made up" dinlemek yetiyor.Bütün albümden ayrı tuttuğum bir şarkı bu,dinleyipte yaşayan anlar ancak diyeyim.
her saniyesi müzik dolu çok gerçek çok içten bir filmdi.sırf müzikleri için bile izlenilebilirmiş aslında..
izlenesi