Benim Güzel Idaho'm (1991)My Own Private Idaho
Puan
8.7 / 10
Senin Puanın
Oyuncular
Yönetmen
Dil
İngilizce
Ülke
ABD
Süre
104 dakika
kaptankaptanim
error_outline
IV.Henry'nin uyarlaması olduğunu bilmiyordum. İzlerken fark etmedim. Daha sonra araştırınca her şey yerine oturdu. Bob = Sir Falstaff, IV. Henry = Scott'ın babası, belediye başkanı ve V. Henry = Scott açıkça. Hatta V. Henry ve Falstaff'ın ormanda soymaya karar verdikleri adamlar ve ardından Henry'nin arkadaşı ile birlikte kılık değiştirerek Falstaff ve arkadaşlarını soyması da filmin bir sahnesine konu oluyor. Falstaff'ın topukladığı gibi Bob da aynı ödlekliği sergiliyor. Genel olarak aile, şefkat, yol temaları üzerine kurulu. Filmle ilgili belli bir kişinin yolculuğunun başkaları tarafından nasıl yönlenebileceğine ve yolculuğun başkasına ait olacağına dair bir eleştirim var. Yaşarken aile en büyük aidiyettir. İlk sevgidir, Bunu tatmayanlar hayat boyu sevgi eksikliği yaşar ve farklı aidiyetler arar. Scott'ın ve V. Henry'nin statü, para, kariyer gibi durumların sevginin önüne geçmesi ve çok masum olan bir olgunun nasıl mekanik bir şeye dönüştüğüne tanık olarak bu baskıdan kurtulmak için evden ayrılması da sevgisizliğin farklı bir çeşididir. Yeni bir aile için kendi inandıkları ve yapabildikleri şeyle mücadele ederler. Jigololuk yaparak baba diye benimsedikleri hiç tanımadıkları ama kendilerinden bir parça buldukları, hikayeler anlatan, yalanlar söyleyerek ailesini eğlendiren, içen ve bazı durumlara kayıtsız kalan, Goriot baba gibi değer biçilen ve arkasından her iş çevrilmesine rağmen hiçbir şeyden haberi olmayan bir adama para getirmek için. Scott'ın Bob'a gerçek babam demesi ve Bob'un Scott'a aşık olması ile daha sonra Mikey'nin gerçek babası ile yüzleşmesi durumu paraleldir. Çünkü Mikey de babasına yıllarca yanaşmayarak kendince var olan ideallerinin çiğnendiğini düşündüğü için ondan uzak durmuştur. Bu nedenle Scott'ın Mikey'i sevmeyişindeki acı Bob'a sırtını döndüğü an ondaki kalp kırıklığı yani sevgisizliği tetiklemiştir. Mikey geçmişini her hatırlamaya çalıştığında narkoleptik olduğu için kaskatı kesilir. Buna rağmen geçmişiyle yüzleşmek için bir yolculuğa çıkmak ister. Aslında yüzleşmesi gereken sadece babasının kim olduğu konusuyken hayatında şefkat / değer olarak atadığı konum annesindedir ve bu durum defalarca kez baba - oğul - kutsal Meryem olarak bize sunulmuştur. Bu kısma daha sonra değineceğim. Geçmişini her hatırladığında acı çeken Mikey bir nevi İsa'dır. Scott'ın onu çeşme başında kollarında tuttuğu postür Meryem'in Isa'yı tutuşuna benzetilmiştir. Roma, Carmela'nın boynundaki şal da Meryem'le ilişkili şeylerdir. Mikey'nin Scott'a gerçekten aşık olması bana pek olası gelmiyor. Bence çoğu izleyen tarafından yanlış anlaşılmış. Zira Shakespeare'in karakterleri arasında da aşk yok. Mikey annesinden miras olan sevgi boşluğunu Scott'ta bulduğu için ona aşık olduğunu sanıyor. Ama gerçek aşktan filmde söz edebileceğimiz nokta Scott'ın Carmela ile tanıştığı bölümde ortaya çıkıyor. Gerçek aşk, arkadaşı ile ilgili düşünceyi değiştirebilecek güce sahiptir. Onu annesi gibi yarı yolda bırakıp arkasını dönüp gidebilecek bir güçtür gerçek aşk. Zaten sınıfsal olarak uyumsuz oldukları gerçeği ile kendini avutabilecek fırsatı Scott'a sunuyor. Mikey'nin Scott'la annesini bulmak için yola çıkma serüveni yön değiştiriyor ve Scott'ın anne şefkatini bulduğu kadınla tanışmasına neden oluyor. Scott'ın trajedisi buradadır. Çünkü Mikey, sahip olduklarının değerini bilseydi ve yalan olmasına rağmen aile demeye devam etseydi sevgisizliği bir kez daha tatmayacaktı. Ama kendi ağzından ben bir yol tadımcısıyım sözleri bize bu durumu çok güzel bir şekilde gösteriyor. Yolculuğa çıktığında neyle karşılaşacağını bilemezsin. Yollar uzar, yollar değişir, yolcular eklenir, yolcular gider. Yoldur çünkü. Yüz binlerce insan geçmiştir üstünden. Yol geçmiştir, yol yüktür, yol çağrışımlardır, yok pişmanlıklardır. Okyanuslardaki balıklar şanslıdır onların yolu yoktur bu nedenle de hafıza konusunda sıkıntı çekmezler. Ama insan geçtiği yollardan dersler alır, öğrenir, vazgeçer, pes eder, devam eder, değişir, yaşar ve ölür. Neticede Mikey'nin aşk olarak adlandırdığı şey hüsrana uğratır onu ikinci kez. Çünkü aşık olduğu kişinin gerçek aşkı bulduğunu görür ve kendini suçlar. Ve başladığı yere geri döner. Tam bir çıkmazdadır. Kısır döngüdür yaşadığı. Bir diğer gerçek aşk ise Bob'un kalbinin kırıldığı andır. Sevgisizlik onda bir hastalık tetikler ve onun ölümüne neden olur. Baba - oğul ve kutsal Meryem arasında geçen hikayeye bakıldığında pek çok varyasyonla karşılaşılır ama en bilindiği Meryem'in bir çocuğu kendi başına dünyaya getirmesidir. Meryem bir fahişe olarak düşünüldüğünde Mikey'nin annesi ile benzerlik taşır. Babanın kimliği öz ağabey, bir hırsız, bir kayıtsız ya da bir ölü olursa annenin babadan bahsetmemesi çok doğaldır. Yani İsa'nın, varsa eğer yaşadığı acı ile Mikey'nin hikayesi ile Shakespeare'in IV.Henry ve V. Henry oyunlarının birleşimi bize Idaho'yu verir. Tanrı = Baba, Bob, Belediye Başkanı, Ağabey, Oğul = Scott, Mikey ve Kutsal Ruh = Sharon, Carmela. Good Will Hunting'i çekmiş bir yöntemenden böyle bir film hiç beklememiştim. Ama iyi ki izledim. Sonunda şu fikri vardım ki Mikey annesini bulmuş olsaydı geçmişi sürekli tetiklenecek ve sonsuz uykuya dalacaktı. Bunun farkında değildi. Yaşarken göremeyen bizler gibi. Fazlası için Uranus, Kronos - Kronos, Zeus iktidar mücadelesi ve Oedipus kompleksi'ne bakılabilir.
Rainbow
error_outline
Shakespeare 'in IV.Henry adlı eserini günümüze uyarlamış yönetmenimiz.Motosiklet gezintileri,ateş başı konuşmaları, şehirler, müzikler, Keanu ve sevgili River...Diğer LGBT filmlerine farklı bir tarzda meydan okumuş .
Lioness
error_outline
Buruk izlediğim bir film daha.. (R.I.P River) Film gayet başarılı.
siborgmujgan
error_outline
sevgili river'im
hexagon
error_outline
Film gözü kapalı tavsiye edilir. Farklı bir konu,tiyatral bir anlatım..ve en dev unsur River Phoenix :( daha ne olsun..İyi seyirler..
cinemarty
error_outline
River Phoenix için saygı duruşu :(