Film izlerken şehri gezmiş kadar hissettiren filmler ayrı bir güzel, hoş oluyor. Woody Allen, çok güzel Paris'i işlemiş. Oyuncu kadrosu da ayrı bir güzel. İzlemenizi tavsiye ederim.
Ne kadar da parizyen bi film. Filmimiz büyüleyici Paris görüntüleriyle başlıyor. Benim için bi film nasıl başlarsa öyle gider. Keza bu filmde de öyle oldu. Daha ilk dakikalardan Paris görüntüleriyle büyülenen ben, dört gözle filmi izledim, hatta kitap gibi okudum dersem abartmış olmam sanırım. Film, hayatlarının bir döneminde ya da tamamında Paris'te bulunmuş farklı farklı alanlardan birçok sanatçıyı bünyesinde barındırdığı için sanat dünyasına, çoğu zaman yüzeysel ama eğlenceli ve özet bi bakış niteliğinde (Özellikle 20li yılların). Bu yüzden de kişisel gelişime çok faydalı bi film olduğunu düşünüyorum. Geçmişe duyulan hayranlık, geçmişte yaşama isteğiyle ilgili verdiği çok yerinde mesajlarıyla ve Hemingway gibi çok sevdiğim bir yazarı, Matisse gibi çok sevdiğim bi ressamı görmüş gibi olduktan sonra bu filmi beğenmem kaçınılmazdı.
Başlarda sıkıldım fakat bir noktadan sonra öyle güzel bir akışa giriyor ki kendimi baya kaptırdım. Paris'i o kadar enfes anlatıyorlar ki insan aşık oluyor. Spoiler vermemek için filmin içindeki güzelliklerden pek bahsedemiyorum ama buram buram sanat kokan bir film :))
Bayıldım hayran kaldım.Renklerin canalıcılıgı, müzıkler ve tabi ki hayran kalmamak elde degil Paris' in muhteşemligine.Paris sokaklarında şehir turuna çıkmışım duygusu tadı damağimda kaldi.Suresi cok az geldi biraz daha uzun olmasini istedim.
ne zaman , nerede we kiminle izleyeceğinizin aşırı derecede önemli olduğu bir yapım , çünkü filmi doğru zamanda izlerseniz çok iyi yanlış zamanda izlerseniz çok sıkıcı bulabilirsiniz :) ben sıkılmadan beğenerek izledim filmi konusu işlenişi özellikle de Paris çok güzeldi :)
Basit ve eğlenceli. Sevdiğim tarihi karakterleri gördükçe zevk aldım ve hiç duymadığım tarihi kişilikler öğrendiğimde de filmdeki bazı karakterlerden parçalar buldum kendimde. Sonra araştırdım ama bütün bunların dışında masalsı bir yapı, şairane bir dil ile karşılaştım. Siz de bu yolculuğa çıkın geçmişe olan ilginin ve özlemin nedenine cevap bulacaksınız. Ben sanırım hala geçmişte yaşayanlardan olarak kalmaya devam edeceğim. "Gong"
Eğer edebiyatı ve sanatı seviyorsanız ve paris sokaklarında dolaşmak istiyorsanız kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim.
Woody Allen bizi günümüzden alıp 1920'lere götürüyor ve F. Scott Fitzgerald, Ernest Hemingway, Salvador Dali, Pablo Picasso gibi sanatçılarla tanışmamızı sağlıyor.
Çok hoş bir filmdi. Bir an için Türkiye'de çekilmiş olsa nasıl olur diye düşündüm ve benim için çok güzel olurdu. Gerçi filmin sonunda vermiş olduğu dersi düşünürsek... Hayata bakış açım değişti.
Film, hayatlarının bir döneminde ya da tamamında Paris'te bulunmuş farklı farklı alanlardan birçok sanatçıyı bünyesinde barındırdığı için sanat dünyasına, çoğu zaman yüzeysel ama eğlenceli ve özet bi bakış niteliğinde (Özellikle 20li yılların). Bu yüzden de kişisel gelişime çok faydalı bi film olduğunu düşünüyorum. Geçmişe duyulan hayranlık, geçmişte yaşama isteğiyle ilgili verdiği çok yerinde mesajlarıyla ve Hemingway gibi çok sevdiğim bir yazarı, Matisse gibi çok sevdiğim bi ressamı görmüş gibi olduktan sonra bu filmi beğenmem kaçınılmazdı.
Hayata bakış açım değişti.