Mary Shelley'den Frankenstein (1994)Mary Shelley's Frankenstein
Puan
Yeterli oy sayısına ulaşılamadı
Senin Puanın
Oyuncular
Yönetmen
Dil
İngilizce
Ülke
ABD
Süre
123 dakika
Bhrpst
error_outline
yaratan ve yaratılan arasındaki hesaplaşma. yaratanın bilgeliğinin dibe vuruşu;yaratılanın cahilliğinin yükselişi. yaratılanın hislerini,yaşadığı zorlukları kitaptan okumanızı öneririm,filmle çok kısa değinilmişti bu detaylara. hikayenin esas vurucu noktalarıysa yaratılanın çektikleridir benim için. yaratılan bir yaratık değildir,bilgelikle doğurulan bir yaratılandır. hiçbir suçu yoktur ama çirkin olduğu için hor görülür dışlanır;yaratanı tarafından bile. birçok felsefi soruyu içerisinde barındıran bir hikaye. bu sorulara kitaptan ulaşmanızı,filmi sadece 'bir branagh filmi açayım da güzel bir film izleyeyim' gibisinden izlemenizi tavsiye ederim.
Spoilerı göster
kaptankaptanim
error_outline
Sinemaya uyarlanmış etkileyici bir kitap daha. Kadroya bakıldığında zaten izlenmeden geçilmeyecek bir film olduğunu anlıyor insan ama gene de söylemek istediğim birkaç şey var. Dorian Gray tadında, Bram Stoker'ın Dracula'sı tadında bir film. Kenneth Branagh yönetmenliğini yapıp baş rolü canlandırıyor bu anlamda da eksiksiz ve kusursuz bir iş. Protestan ve işçi sınıfı bir ailenin çocuğundan da böyle duyarlı bir başarı beklenirdi zaten. Doktor'un zaman zaman İsa gibi acı çektiğini ve günahlarının bedelini ödediğini görüyoruz bazen bu durum bir haç ile destekleniyor. Cornelius Agrippa, Albertus Magnus, Paracelsus gibi simyacıların öğretilerinin şeytani olduğuna inanan insanların sabit düşüncelerine karşı bir katolik, romantik ve rasyonel karşıtı eser olarak sunulmuş ve insanı düşünmeye itiyor. Toplumdan soyutlanan kişileri görüyoruz. Doktor amacı doğrultusunda, yaratık ise yaratık olduğu için fiziksel imkansızlığı yüzünden bunu yaşıyor. Ve tek başına kalan kişilerin sevgiye aç oluşu bunu bulamamasının yol açtığı hasar ve kıyımlar.. Bu çok belli ancak gene insanlık ya da sevgi bu canlılara verilebilseydi pek çok ruhun kurtulabileceği inancını savunuyordu. Gene de şunu düşünmeden edemiyor insan acaba Doktor ve Elizabeth kardeş olmasalardı yerine getirilmesi gereken sorumluluklar, görevler ya da amaçlara başarı gözüyle bakılıp bir saplantı haline dönüşür müydü? Aynı şeye yaratık gözünden bakıldığında kendi imkansızlığına eş değer bir imkansızlık bulabilseydi ve yaşamını onunla sürdürme şansı olsaydı ya da ruhsuz bedenler mümkün olabilseydi bu kadar sinirli, kinci ve öç almaya muhtaç bir birey ortaya çıkar mıydı? Bunun cevabı da sizlere kalıyor. Ben çok etkilendim. Tüm sinema severlere de tavsiyemdir.