Gaspar Noe kırmızısı ve sanatsal pornografi. Çok kuvvetli kareler ve diyaloglar var. Cinsellik üzerinden hayatın anlamını da, kadın-erkek ilişkisini de, özgürlüğü de, "gerçekliği" de, ölümü/intiharı da, sınırları da şahane sorgulamış. Çok ölüp bitmiyorum işlerine ama her defasında bakalım bu kez ne yapmış, nasıl indirecek balyozu beyne diye acayip merak ediyorum.
Çocukla küvette, birlikte ağladıkları sahne en vurucusuydu. Zihnime kazınmıştır herhalde.
En az diğer filmleri kadar beğendim. Aşkın tutku değil bir takıntı olduğunu gösteriyor yapım. Çünkü tutku zaman içinde yıpranmalara ve bozulmalara yol açıyor. Sonundaki beklenenin aksine babalığı aşka tercih etmesi, ama Electra'yı kalbinde yaşatması ise yürek dağlıyor. Film bitince aklımda müstehcen sahneler değil bu vurucu duygular kaldı. Zaten filmin içinde de söylediği gibi aşkı anlatan yüzlerce film varken bunların içinde pek azının cinsellik barındırması mantıksız olan, bence. Bunları görmezden gelmek de hep eksik öykülemeyi beraberinde getiriyor.
(***Tavsiyedir. İzleyin diyemem) ama kesinlikle kötü değil. Her ne kadar bazıları basit bulmuş olsa da Aşkları bana geçti. Süre biraz uzun ama beni sıkmadan izlettirdi kendini. Erotik sahneler beni rahatsız etmedi. Aksine o sahneler olmasa o tutkuyu alamayacaktık hissine kapıldım.
gaspar ağam yine bizim kulunçlarımızı kırdı. çakralarımızı açtı. hatta bu sefer işi bir tık ileri götürüp ağzımıza da sıçtı. evet gaspar ağam aşkı bize cinsellik üzerinden anlatmışsın, ne de güzel etmişsin. fakat 135 dakika boyunca çiftleşen bedenler gördük -ki buna bir lafım yok- yalnızca bir yerde seyirciye cimcif yapışın sana yakıştı mı? sadece soruyorum.
bu arada önceden sadece climax'i izlemiş idim. ne kadar rahatsız edici olsa da inanılmaz da beğenmiş idim. bu sefer affet ağam. bu filmini pas geçiyorum
Filmin durağan yapısı çoğu zaman canınızı sıkabiliyor bu durağanlık karakterin ruh dünyasının bir yansıması gibi tek cümlelik konuşmalar ve filmdeki renklerin soğukluğu tutarlı bir şekilde ilerliyor. Karakterlerin aşkıda aslında filmdeki sahneler kadar soğuk ve sebebsiz buda sıkıcı olabiliyor çoğu yerde ben sıkıldım. Sanırım tek cümle ile aşkın seks hali diyebiliriz bu film için. Genel çerçeveden bakıcak olursak Gaspar noe cesur bir bakış açısı izlenme kaygısı gütmeden bir film ortaya çıkartıp sınırları zorlamış. Filmi beğendim mi hayır ben beğenmedim ancak şöyle öne çıkan bir yanı var. Film sınırları zorlamasıyla sinemanın duvarlarını biraz daha genişletiyor. Belkide daha iyi filmler çıkartacak yönetmenlerin önünü açıyor. Zaten bunu en iyi yapanlarda yönetmen ya da filmi görmeden söyleyebileceğimiz gibi fransızlar.
"Böyle aşk mı olur?", "Bu ne biçim aşk" gibi cümlelerle filmi eleştirmek saçma geliyor çünkü binbir türlü aşk ilişkisi var dünyada. Belki de bir tanesi gerçekten böyle yaşanıyordur. Maalesef bunun bir kıstası yok.Benim eleştirim daha çok ikili arasındaki tutkunun eksikliğiyle ilgili. Kendimi bu aşka veremedim. İzlerken pek bir şey hissedemedim. Erotik sahnelerin çokluğuyla bile daha guzel olabilirdi.Bazıları oldukça estetikken, bazılarıysa insanı kendi teninden soğutacak cinstendi. Zaten erotizmin fazla olmasının en büyük dezavantajı hepsinde aynı tutkuyu verememek bence. Demem o ki, bazen bayıldım, bazen kapatasım geldi, gel gitlerle dolu bir 135 dk geçirdim. Her şeye rağmen son sahneye bayıldım.
Bütün gaspar noe filmlerini izlemiş biri olarak şunu söylemek istiyorum Noe hakkında herhangi bir şey bilmeden ilk bu filmden başlıyorsanız filmi kapatmanız da çok çabuk olacaktır. "Filmlerim de kan,sperm,seks olsun" diyen bir yönetmenin filmini "uzun pornografik sahneler çok fazla!!!" diye eleştirmek pek akıl karı olmayacaktır. Filme gelirsek Gaspar Noè çözümlemesi gibiydi bir nevi kılavuz.. önceki filmlere oranla kamera hareketlerinin az olması,diyalogların bir tık daha fazla olmasını ters köşe yapmasını ben çok sevdim. ne diyelim üzdün bizi Noè.
Bir kere kesinlikle aile ve arkadaş ortamı ile izlenebilecek bir film değil UNUTUN.. Filmin konusu çok sıradan aşk, ihanet, ihtiras, fantaziler vs... Cinsenlik o kadar ön planda ki "olması gerekenden çok ama çok fazla". Burda pek amacına ulaşmaz bu film. Onun dışındaki sahnelerde bekleneni vermiyo zaten. Beğenmedim.
yönetmenin porno çekme fantezisi varmış, hayata geçirmiş. namına ayıp olmasın diye eleştirel ve sorgulayıcı bi bakış açısı varmış gibi yapmış. berbattı.
Gayet gerçekçi, hatta fazla gerçekçi bir film olmuş. :) bahsedilen sahnelerin bu kadar uzun tutulmasının izletme kaygısı içerdiğini düşünmüyorum. Hatta o kadar uzun ki , tamamını izletme kaygısını pek de taşımadığını görüyoruz. Hem bu sayede o yorulmuşluk hissini , bize de yaşattı. İnce ince eleştiriler yerleştirmiş Noe. Göstere göstere yermiş aslında. Morali bozulmuş bence insanların. Ama gerçekler acıdır işte.:) Değişik bir kafa.
Küvette çocuğuna sarılarak ağladığı son sahne hakikaten iyiydi.
Ya tamam.. Hayatta herşey var ama bunun anlatılması bu kadar abartı bir pornografi mi? Bir filmde bir kız ile bir oğlan sevişecek ise bunu yatak odasına geçmelerinden de anlarız.. Bunu 48 dakika filme koyulması anlamsız.. Sırf başladım diye bitirdim.. Sakın ama sakın aile, arkadaş gurubu, iş ortamı, kız arkadaş, hatta ileri gidiyorum eşinizle bile izlemeyin.. Çok uç noktalarda bir kafanız yoksa siz bile izlemeyin!!!
film aile ile başkaları ile izlenmesi zor film ..sevgiliyle de izlenemez yarım kalır .. filme gelince sinemada herşeyin hayata yaşama dair herşeyin işlenmesi gerektiğini düşünüyorum öyle de olmalı arabaların parçalandığı yada yağmurda pencere önündeki kıza onu çok sevdiğini söyleyen bir erkek ten ibaret değil sinema .. yasaklanmasına zaten şaşırmadım ülkemizde .. ilişkiyi ve zamanla oluşan saplantıları ,konuşulamayanları ifade etme açısından iyi filmdi .. bizde yasak sevişmiyoruz biz asla .. bize çok ters ..
ama kesinlikle kötü değil. Her ne kadar bazıları basit bulmuş olsa da Aşkları bana geçti. Süre biraz uzun ama beni sıkmadan izlettirdi kendini. Erotik sahneler beni rahatsız etmedi. Aksine o sahneler olmasa o tutkuyu alamayacaktık hissine kapıldım.
bu arada önceden sadece climax'i izlemiş idim. ne kadar rahatsız edici olsa da inanılmaz da beğenmiş idim. bu sefer affet ağam. bu filmini pas geçiyorum
Karakterlerin aşkıda aslında filmdeki sahneler kadar soğuk ve sebebsiz buda sıkıcı olabiliyor çoğu yerde ben sıkıldım.
Sanırım tek cümle ile aşkın seks hali diyebiliriz bu film için.
Genel çerçeveden bakıcak olursak Gaspar noe cesur bir bakış açısı izlenme kaygısı gütmeden bir film ortaya çıkartıp sınırları zorlamış. Filmi beğendim mi hayır ben beğenmedim ancak şöyle öne çıkan bir yanı var. Film sınırları zorlamasıyla sinemanın duvarlarını biraz daha genişletiyor. Belkide daha iyi filmler çıkartacak yönetmenlerin önünü açıyor. Zaten bunu en iyi yapanlarda yönetmen ya da filmi görmeden söyleyebileceğimiz gibi fransızlar.
gerektiğini düşünüyorum öyle de olmalı arabaların parçalandığı yada yağmurda pencere önündeki kıza onu çok sevdiğini söyleyen bir erkek ten ibaret değil sinema .. yasaklanmasına zaten şaşırmadım ülkemizde .. ilişkiyi ve zamanla oluşan saplantıları ,konuşulamayanları ifade etme açısından iyi filmdi .. bizde yasak sevişmiyoruz biz asla .. bize çok ters ..